Alerjiler - Nedir

Alerjiler, bağışıklık sisteminin normalde zararsız olan maddelere karşı tepkisi olarak ortaya çıkan anormal reaksiyonlardır.

Alerjiler

Alerjiler, en sık görülen tıbbi hastalıklardandır. Dünyanın her yerinde benzer oranlarda olmak üzere, her beş kişiden birinden fazlasının bir tür alerjiden muzdarip olduğu tahmin edilmektedir. Alerji, okul devamsızlığı ve iş yerinde üretkenlik kaybının en önemli nedenlerinden biridir. Alerji, bir tür bağışıklık reaksiyonudur. Normalde bağışıklık sistemi, polen ya da bakteri gibi yabancı maddelere, yabancı maddenin moleküllerini (antijenleri) tanımlamak için onlara bağlanabilen ve antikor denilen spesifik proteinler üretir. Antijen ve antikor arasındaki bu reaksiyon, vücudun enfeksiyondan korumak için tasarlanmış bir dizi reaksiyon başlatır. Günlük, zararsız maddeler de aynı reaksiyon dizisini tetikler. Bu durum, alerji olarak bilinir. Soruna neden olan maddelere de alerjen denir. Alerjenler dört ana yol ile vücuda girer: Hava, deri, gastrointestinal sistem ve dolaşım sistemi.

Alerjenler, hapşırma, burun akıntısı, saman nezlesine bağlı (alerjik rinit) göz kaşıntısı ve kanlanmasına neden olur. Alerjenler, akciğer zarını etkileyerek astıma neden olabilir ya da gözlerde konjonktivayı etkileyerek, konjonktivite (göz kızarıklığına) yol açabilir. 

Gıdalardaki alerjenler, dudaklar ve boğazda kaşıntı, şişme, kramp ve ishale neden olabilir. Kana karıştığında ürtikere veya deride, mukoz zarlarda, organlar ve beyinde; tekrarlayan, iltihaplı olmayan şişlikler (anjiyo ödem) gibi daha şiddetli reaksiyonlara neden olabilir. 
 
Hava yollarındaki konstrüksiyon (daralma) ve kan basıncında düşme ile kendini gösteren, potansiyel olarak hayati tehdit oluşturan bir durum olan anafilaksiye neden olabilir.

Deri ile temas halinde, alerjenler kontakt dermatit denilen deride kızarıklık, kaşıntı ve kabarma oluşmasına neden olabilir. Cilt reaksiyonları solunum yolları veya gastrointestinal sistem aracılığıyla giren alerjenlerden de kaynaklanabilir. Bu reaksiyon türü, atopik dermatit olarak bilinir. 

Böcek ısırıkları ve sokmaları veya ilaçların enjeksiyonu ile alerjenler doğrudan dolaşıma karışabilir, bu da sistemin genelinde tepkilerin (anafilaksi dahil) yanı sıra enjeksiyon yerinde şişme ve tahriş gibi lokal tepkilere neden olabilir.

Alerjisi olan kişiler, tüm alerjenlere karşı aynı derecede duyarlı değildir. Alerjiler zamanla kötüleşebilir. Örneğin çocuklukta, Yakup otu alerjisi ilerleyerek tüm yıl boyunca toz ve polen alerjisine dönüşebilir. Öte yandan, kişi alerjik duyarlılığını kaybedebilir. Bebek ya da çocukluk atopik dermatiti, hemen hemen bütün insanlarda zamanla kaybolur. Ancak çoğunlukla hassasiyet kaybı gibi görünen şey, bunun yerine alerjenlere daha az maruz kalma veya aynı düzeyde belirtilere artan toleranstır.  
Belirtiler alerjik reaksiyonun türüne bağlıdır. Alerjik rinit, sık geniz akıntıları nedeniyle boğazda kaşıntı veya tahrişe eşlik eden burun akıntısı ve kaşıntısı ile karakterize edilir. Gözü kaplayan ince zarın iltihaplanması (alerjik konjonktivit); kızarıklığa, tahrişe ve göz yaşında artışa neden olur. Astım, öksürük, hırıltı ve nefes darlığına neden olur. Gıda alerjilerinin belirtileri, alerjene karşı en hassas olan dokulara ve alerjenin dolaşım sistemine sistemli olarak yayılıp yayılmamış olduğuna göre değişir.

Gastrointestinal semptomlar arasında; mide bulantısı, kramplar, ishal ve gazın yanı sıra dudaklarda, dilde, damak ya da boğazda şişme ve karıncalanma olabilir. Kontakt dermatit ciltte kızarmış, kaşıntılı ve sızıntılı kabarcıklar ile kendini gösterir. 

Tüm vücut veya sistemik reaksiyonlar, herhangi bir alerjen nedeniyle ortaya çıkabilir ancak çoğunlukla alerjenin yutulması veya enjeksiyonunun akabinde gerçekleşir. Cilt reaksiyonları arasında ürtiker denen yükseltilmiş, kızarmış ve kaşıntılı benekler yer alır. Daha geniş sıvı toplanmasını içeren, daha derin ve daha kapsamlı cilt reaksiyonu anjiyo ödem olarak adlandırılır. Başka bir reaksiyon olan anafilaksi ise nefes almada güçlük, kan basıncında düşüş, yaygın doku şişliği, kalp ritim anormallikleri, baş dönmesi ve bazı durumlarda bilinç kaybı ile karakterizedir. 

Teşhis
Alerjiler genellikle belirtilerin başlamasından, olası alerjenlere maruz kalma ile eşleşen dikkatli bir tıbbi geçmiş ile teşhis edilebilir. Potansiyel alerjenleri saptamak için alerji testleri kullanılabilir. Bu testler genellikle tepkiyi gözlemlemek için cildi küçük miktarda alerjene maruz bırakan prick testi veya yama testi ile başlar. Alerjen normal biçimde gıdalarda veya solunum yollarında bulunduğunda bile cilt üzerinde reaksiyon meydana gelecektir. RAST testi, kan tepkisel antikorların düzeyini ölçen bir kan testidir. Çoğunlukla hava kaynaklı alerjenler ile yapılan provokasyon testlerinde alerjen doğrudan, normalde ilişkili olduğu yolla verilir. Gıda alerjenleri provokasyon testleri şüpheli alerjenden iki hafta veya daha uzun süre kaçınılması durumunda ölçülü bir miktarda yenmesini gerektirir. Hastanın tıbbi geçmişi nedeniyle anafilaksiden endişeleniliyorsa provokasyon testleri kullanılmaz.  
İmmünologlar yani bağışıklık sistemi uzmanları, alerjik reaksiyonları iki ana türe ayırır: Bunlar; alerjenler ile temasın ardından dakikalar içinde, daha çok mast hücre-aracılığı ile ortaya çıkan erken aşırı duyarlılık reaksiyonları ve T hücreleri (bir tür beyaz kan hücresi) aracılığıyla alerjene maruz kalınmasından saatler ile günler sonra oluşan, gecikmiş aşırı duyarlılık reaksiyonlarıdır.

Üst solunum yolları ve gözlerdeki erken aşırı duyarlılık reaksiyonları, alerjik rinitin tipik belirtileri olan burun akıntısı ve gözlerde kanlanma ile kaşıntıya neden olur. Gastrointestinal sistemde ise bu reaksiyonlar gıda alerjisinin tipik belirtileri olan kramp ve ishale neden olan bağırsak çeperinde şişme ve tahrişe yol açar. Dolaşıma giren alerjenler ürtiker, anjiyo ödem, anafilaksi ya da atopik dermatite neden olabilir. Cilt üzerinde alerjenler, genellikle gecikmiş aşırı duyarlılık reaksiyonuna neden olur. Gezici T hücreleri, alerjene temas ederek daha gecikmiş bir bağışıklık tepkisini başlatır. Bu tür alerjik tepkiler alerjenle temasın ardından birkaç gün içinde ortaya çıkabilir ve belirtiler bir hafta veya daha uzun süre devam edebilir. 


Kalıtımın Rolü
Belirli alerjenlere karşı alerji kalıtımsal olmasa da bazı alerji türlerinin ortaya çıkma olasılığı, en azından birçok kişi için kalıtsal gibi görünmektedir. Ebeveynlerinin ikisinde de alerji yoksa, bir çocukta alerji geliştirme olasılığı yaklaşık %10 ila 20; bir ebeveynde alerji varsa bu olasılık %30 ila 50 ve her iki ebeveynde de alerji varsa olasılık %40 ila 75'tir. 

En yaygın hava kaynaklı alerjenler şunlardır:
  • Bitki polenleri
  • Hayvan kürk ve tüyü
  • Ev akarlarının vücut parçaları (tüm evlerde bulunan mikroskobik yaratıklar)
  • Ev tozu
  • Küf sporları
  • Sigara dumanı
  • Çözücüler
  • Temizleyiciler
Yaygın gıda alerjenleri şunlardır:
  • Özellikle yer fıstığı, ceviz ve Brezilya cevizi gibi kabuklu yemişler
  • Balık, yumuşakçalar ve kabuklu deniz ürünleri
  • Yumurta
  • Buğday
  • Süt
  • Gıda katkı maddeleri ve koruyucuları
Kontakt dermatitin yaygın nedenleri şunlardır:
  • Zehirli sarmaşık, meşe ve sumak
  • Nikel veya nikel alaşımları
  • Lateks
 Isırıkları ve sokmaları genellikle alerjiye neden olan böcekler ve diğer eklem bacaklılar şunlardır:
  • Arı, yaban arısı ve eşek arısı
  • Sivrisinek
  • Pireler
  • Uyuz
Komplikasyonlar
Alerjisi olan kişilerin aşağıdaki tıbbi sorunları yaşama riski artabilir:
  • Anafilaksi: Eğer ciddi alerjiler varsa alerjiye bağlı şiddetli reaksiyon riski yüksektir. Anafilaksi bütün vücudun etkileye (sistemsel) şiddetli alerjik reaksiyondur. Kişi alerji yapan maddeye (antigen veya alerjen) maruz kaldıktan sonraki saniyeler veya dakikalar içinde meydana gelebilir. Hayati risk içeren ve tıbbi aciliyeti olan bu reaksiyon, vücudun birçok organ sistemini etkiler ve şoka girilmesine neden olabilir. Belirtileri arasında deride kabaran kızarıklar ve kabartılar, ciğerlerde tıkanma, güçlükle nefes alma, karın krampları, düşük tansiyon, şok, şuur yitimi, vücudun bir kısmında veya tümünde şişme yer alır. Şişme dudakları, dili, ağzı ve boğazı kapsıyorsa veya nefes almayı engelliyorsa çok ciddidir.Alerjik maddeye maruz kaldıktan sonra belirtiler ne kadar hızlı ortaya çıkıyorsa, anafilaktik reaksiyonun şiddeti o kadar fazla olabilir. Bir anafilaktik reaksiyon alerji yapan maddeye ilk maruz kalmayla, her maruz kalmada veya birçok maruz kalmadan sonra meydana gelebilir.Her durumda acil tıbbi müdahale yapılmalıdır. Anafilaksi en yaygın olarak gıda alerjilerinde ve böcek sokmalarında görülür.
  • Başka alerji: Belli bir alerjinin olması, başka bir alerji geliştirme riskini arttırır.
  • Astım: Eğer bir alerji varsa astım geliştirme riski daha yüksektir (Astım, solunum yollarını ve nefes almayı etkileyen bir bağışıklık sistemi reaksiyonudur. Birçok örnekte astım, çevredeki bir alerjene maruz kalındığında başlar).
  • Atopik dermatit (egzama), sinüzit, kulak ya da akciğer enfeksiyonları: Eğer bahar nezlesi, evcil hayvan alerjisi ya da küf alerjisi varsa bu rahatsızlıklara yakalanma riski daha yüksektir.
  • Sinüslerde ya da akciğerde mantar enfeksiyonu: Eğer küfe alerji varsa, alerjik mantar sinüziti ve ‘alerjik bronkopulmoner asperglosis’ diye bilinen rahatsızlıklara yakalanma riski yüksektir.
Erken aşırı hassasiyet reaksiyonlarının tedavisi için çok sayıda reçeteli ve reçetesiz ilaç mevcuttur. Bu ilaçların çoğu, belirtileri tetikleyen histaminin etkinliğini azaltarak çalışır. Diğer ilaçlar ise diğer sistemleri teşvik ederek ya da genel olarak bağışıklık tepkilerini azaltarak histamin etkisini yok eder.

Antihistaminler: Antihistaminler, burun dokusu üzerindeki histamin reseptörlerini bloke ederek, mast hücrelerinden salınan histaminin etkisi azaltır. Belirtiler ortaya çıktıktan sonra kullanabilse de, önleyici olarak kullanıldığında daha etkili olacaktır. Çok çeşitli antihistaminler mevcuttur.

Dekonjestanlar:
 Dekonjestanlar yani konjesyon giderici ilaçlar, histaminin etkisini gidermek için kan damarlarını büzüştürür. Burun spreyleri ve oral sistemik preparatlar mevcuttur. Dekonjestanlar uyarıcılardır; kalp hızı ve kan basıncında artış, baş ağrısı ve ajitasyona neden olabilir. Birkaç günden daha uzun süre burun spreyleri kullanılması, spreylerin etkinliğinin kaybına, nazal yoldaki konjesyonda tekrarlama ve şişkinliğin tedaviden önceki durumdan daha da şiddetli hale gelmesine neden olabilir.

Topikal Kortikosteroidler: Topikal kortikosteroidler, mukoza ve cilt iltihabını azaltır, reçete gerektirir. Alerjiler, mevsimler ilerledikçe kötüleşme eğilimindedir ve özellikle de bu mevsimsel hassasiyeti azaltmakta topikal kortikosteroidler etkilidir. En iyisi, alerji mevsimi başlamadan önce kullanımına başlanmalıdır. 2001'de yapılan bir çalışma, mevsimsel alerjiler için ihtiyaç durumunda kullanılan burun spreylerinin antihistaminlerden daha çok işe yaradığını göstermiştir. Yan etkiler arasında genellikle hafif baş ağrısı, burun kanaması ve hoş olmayan tat duyusu yer alır.

Mast Hücre Stabilizörleri: Kromolin sodyum mast hücrelerinden granül salınımını ve böylelikle de histamin ile diğer kimyasal maddelerin salınımını önler. Kromolin sodyum, nazal sprey ve aerosol (gaz parçacıklarının süspansiyonü) olarak kullanılabilir.

Bronkodilatör: Akciğerlerle ilgili alerjik reaksiyonlar hava yolları ve bronşiyal tüplerin daralmasına neden olduğundan, hava yollarını kaplayan düz kasların açılmasına neden olan bronkodilatör denilen bronş genişleticiler çok etkili olabilir. Bronkodilatörler adrenalin, albuterol ve teofilin içerirler. Steroidler de dahil diğer ilaçlar ise astım ataklarını önlemek ve kontrol etmek için kullanılır.

İmmünoterapiDesensitizasyon veya alerji iğneleri olarak da bilinen immünoterapi, vücuttaki antikor türleri dengesini değiştirir. Enjeksiyonlar, birkaç hafta veya ay boyunca yavaş yavaş artan miktarda periyodik olarak güçlendirilen alerjenler içerir. Tam faydaların elde edilmesi birkaç yılı bulabilir ve her beş hastadan birinde hiç fayda görülmeyebilir. Tüm iğneleri yaptıran kişiler için az da olsa nefes almada zorluk ve kan basıncında düşüşe neden olabilen bir durum olan anafilaksi riski olduğundan, her bir iğnenin ardından kişi yakından izlenmelidir.

Gelecekteki Olası Tedaviler: 2001 yılının sonlarında, omalizumab denilen monoklonal antikorun mevsimsel alerjilerin tedavisinde ve bununla ilişkili astımı önlemede etkili olabileceği rapor edilmiştir. Bu ilaç, saman nezlesi olanlarda aşırı miktarda bulunan bir antikor olan Immunglobulin E'yi (IgE) bloke ederek saman nezlesini tedavi eder ve bununla ilişkili astımı önlemeye yardımcı olur. İlaç üzerinde araştırmalar sürmektedir ve büyük ihtimalle onun nihai olarak piyasaya çıkarılmasına diğer bağışıklık bazlı ilaçlar da eşlik edecektir.

Kontakt Dermatit TedavisiKalamin losyonu etkilenen ciltteki tahrişi biraz azaltabilir. Kortizonlu kremlerin fazla kullanımı ciltte kuruluğa ve pullanmaya yol açabilse de daha etkilidirler.

Anafilaksi Tedavisi: Acil bir durum olan anafilaksi epinefrin olarak da bilinen adrenalin enjeksiyonu ile tedavi edilir. Gıda ve böcek alerjileri nedeniyle anafilaksi eğilimi olan kişiler çoğunlukla yanlarında adrenalin içeren ve "Epi-pen" denilen bir derialtı iğnesi taşırlar. Derhal enjeksiyon yapılması daha ciddi bir reaksiyon gelişmesini önleyebilir. 
Alerjik Rinit
Aşağıdakiler hava kaynaklı alerjilerin belirtilerini hafifletmeye yardımcı olabilir: 
  • Isırgan otunun antihistaminik (histamin tesirini önleyici) ve iltihap önleyici özellikleri vardır. Mutat doz genellikle günde dört kez 300 mg'dır.
  • Ma huang da denilen efedranın iltihap önleyici etkisi vardır ve alerji tedavisinde etkin olduğu kanıtlanmıştır. Çay olarak günde üç defa ya da kapsül biçiminde 12,5-25 mg alınır. Efedra kan basıncını yükseltebileceği, hızlı kalp atışına neden olabileceği ve böbrek üstü bezinin fonksiyonlarını bozabileceği için uzun süre kullanılmamalıdır. 
  • Meyan kökü iltihap önleyici, adrenal üretimini uyaran ve alerji belirtilerini azaltan kortizona benzer biçimde etki eder. 100-300 mg kapsül biçiminde ya da çay olarak alınabilir. Uzun süreli kullanımı sodyum tutulumu veya potasyum kaybına neden olabilir. 
  • Takke çiçeğinin bronkodilatör (bronş genişletici) tesiri vardır, iltihap önleyicidir ve alerjik reaksiyonları önler. Diğer bitkilerle birlikte alınır.
  • Ginkgo tohumları Çin tıbbında hırıltı ve öksürük için kullanılmaktadır. 
  • Ekinezyanın (Ekinezya türlerinin) iltihap önleyici etkisi vardır ve bağışıklık sistemini güçlendirir.
  • Kellinin bronkodilatör etkisi vardır.
  • Kartopu kabuğunun bronkodilatör etkisi vardır.
  • Geleneksel Çin tıbbı, alerjik riniti çeşitli türleriyle tedavi eder. Patentli ilaç bileşimleri şunlardır: Alerjileri önlemek için Bu ZhongYi Qi Wan ve Yu Ping Feng San kullanılır; Bi Yan Pian ise sıklıkla burunu etkileyen belirtiler için reçete edilir.
  • Homeopatik ilaçlar olan Rhus Toxicodendron, Apis mellifica ve Nux Vomica'nınkonjesyon giderici etkisi vardır. Dahili olarak alınırlar.
  • C vitamininin antihistaminik ve konjesyon giderici etkisi vardır.
  • A ve E Vitamini antioksidanlardır ve bağışıklık sisteminin normal işleyişini desteklemeye yardımcı olur.
  • Koenzim Q10, bağışıklık sisteminin normal işleyişini desteklemeye yardımcı olabilir.
  • Çinko bağışıklık sistemini güçlendirebilir.
  • N-asetilsisteinin konjesyon giderici etkisi olabilir.
  • Akupunkturun allerjik rinit tedavisinde antihistaminik ilaçlar kadar etkili olduğu kanıtlanmıştır. Aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendirerek alerjik reaksiyonları önlemeye yardımcı olmak için de kullanılır.
Cilt Reaksiyonları
Kontakt dermatit tedavisinde çeşitli bitkisel ilaçlar, ister topikal olarak uygulansın ister dahili olarak alınsın tedaviye yardımcı olabilir. Kına çiçeği (Impatiens türler) ya da kuş otu ile yapılan bir lapa cildi yatıştırır. Doğal bir antiseptik ve iltihap önleyici ajan olan aynısefa içeren bir krem ya da losyon döküntülerin iyileşmesine yardımcı olabilir. Çin bitkisel ilaçları, atopik dermatit tedavisinde de etkili olmuştur. Dahili olarak alınacak homeopatik ilaçlar şunlardır:
  • Apis (Apis mellifica) soğuk uygulandığında ürtiker ve arı sokmaları için yatıştırıcıdır.
  • Ürtiker ile zehirli sarmaşık, meşe veya sumaktan kaynaklanan döküntüler için sıcak zehirli sarmaşık (Rhus Toxicodendron) uygulaması daha iyi hissettirecektir.
  • Ürtiker için ısırganotu kullanılır.
  • Böcek ısırıklarından kaynaklanan kaşıntı için Marsh çayı (Ledum) kullanılır.
  • Kroton (Croton tiglium) yağı, zehirli sarmaşık, meşe ya da sumak döküntüleri için kullanılır.
Gıda Alerjileri
Gıda alerjisi, oral desensitizasyon ile yönetilebilir. Süt, yumurta, balık ya da elma alerjisi olan ve oral desensitizasyon işlemi gerçekleştirilen çocuklarda, alerjenik gıdaya direnç ortaya çıkmıştır. Oral desensitizasyon ile hasta, kontrollü ancak giderek artan dozlarda alerjenlere maruz bırakılır. Çalışma sırasında alerjen gıdalardan uzak durmuş olan kontrol grubundaki kişilerin duyarlılıkları sürmüştür.
Çoğunlukla kötüleşseler de, alerjiler zaman içinde iyileşebilirler. Her ne kadar anafilaksi ve şiddetli astım hayati tehlike arz etse de, diğer alerjik reaksiyonlar yaşamsal bir tehdit oluşturmaz. Alerjiye sebep olan durumları tanımak ve önlemek alerjisi olan kişilerin çoğunun normal bir yaşam sürmesine olanak sağlar.
Reaksiyonlara hangi alerjenlerin neden olduğunu belirleyerek çoğu kişi, gıda, ilaç ve kontakt alerjenlerden kaynaklanan alerjik reaksiyonları önlemeyi öğrenebilir. Her ne kadar en zor olanı hava kaynaklı alerjenlerden uzak durmak olsa da, evde toz ve hayvan tüyünün birikmesini önlemek alerjene maruz kalınmasını da önleyebilir. C vitamini, alerji belirtilerinden uzak tutabilir. Kromolin sodyum, alerjinin önlenmesi için kullanılabilir.

Yorumlar

© 2013 alternatifterapi.com Tüm hakları saklıdır.

Eleman Türkiye