Anemi - Nedir

Anemi kanda yeterli miktarda alyuvar (kırmızı kan hücresi) olmadığında ortaya çıkan bir hastalıktır.

Anemi

Anemi kanda yeterli miktarda alyuvar (kırmızı kan hücresi) olmadığında ortaya çıkan bir hastalıktır. Bu hücreler, oksijeni organlara ulaştıran en önemli taşıyıcılardır. Eğer alyuvar hücrelerindeki hemoglobin miktarı yetersizse, vücut da yeterli oksijen alamaz. Aneminin bitkinlik gibi belirtileri, organlar yeterli oksijen alamadığı için ortaya çıkar.

Anemi, dünyadaki en yaygın kan hastalığıdır. Gelişmiş ülkelerde yaklaşık 3,5 milyon insanı etkiler. Aneminin kadınlarda ve kronik rahatsızlıkları olan kişilerde görülme riski yüksektir. Akılda tutulması gereken önemli etmenler şunlardır: 
  • Bazı türleri kalıtsaldır ve bebeklerde doğum anından itibaren anemi görülebilir.
  • Özellikle doğurganlık çağındaki kadınların, adet dönemlerindeki kan kaybı ve gebelik süresince artan kan hacmi gereksinimi sebebiyle, demir eksikliği anemisine yakalanma olasılığı yüksektir.
  • İlerleyen yaşlarda, yetersiz beslenme ve diğer sağlık sorunları sebebiyle aneminin görülme riski yüksektir.
  • Aneminin pek çok türü vardır. Her birinin nedenleri ve tedavi biçimleri farklıdır. Hastalığın en yaygın türü olan demir eksikliği anemisi, beslenme biçiminde değişiklik yaparak ve demir takviyesiyle kolaylıkla tedavi edilebilir. Aneminin bazı türleri; örneğin, gebelikte gelişen anemi normal karşılanır. Ancak, bazı türleri ömür boyu sağlık sorunları yaşanmasına neden olabilir. 
  • Oksijen yokluğu, anemili insanların yorgun ve güçsüz hissetmelerine sebep olur. Aşırı veya uzun süreli anemi ile kandaki oksijen yokluğu kalbe, beyne ve vücuttaki diğer organlara zarar verebilir. Çok şiddetli anemi, ölüme bile sebebiyet verebilir.
  • Aneminin üç ana sebebi vardır: Kan kaybı, kırmızı kan hücresi üretiminin olmaması veya kırmızı kan hücrelerinin yüksek oranlarda yıkımı. Bu sebepler; bir dizi hastalık, durum veya diğer faktöre bağlı olabilir.
  • Anemi sık karşılaşılan bir durumdur. Tüm yaş gruplarında ve tüm ırk ve etnik gruplarda görülür. Kadınların ve kronik hastalıkları olan insanların anemi riski nispeten daha yüksektir.
  • Aneminin en sık görülen semptomu bitkinliktir. (Yorgun veya güçsüz hissetmek) Diğer işaret ve semptomların arasında nefes darlığı, sersemlik, baş ağrısı, ellerde ve ayaklarda soğukluk, solgun cilt ve göğüs ağrısı bulunur. Hafif ve orta dereceli anemi, hafif semptomlara sebep olabildiği gibi hiçbir semptoma da sebep olmayabilir.
  • Beslenmede değişiklikler yaparak, takviyeler alarak veya altta yatan durumu tedavi ederek, bazı anemi tiplerinin episodlarının tekrarlanması engellenebilir.
  • Anemi çoğunlukla, tedavi ve kontrol edilebilir. Bu duruma dair işaret ve semptomlar varsa derhal teşhis ve tedavi yollarına başvurulmalıdır. Doğru tedavi ile aneminin çoğu tipi, hafif ve kısa süreli olabilir.
Anemi ‘belirgin’ olduğunda, bitkinlik, baş ağrısı, çarpıntı, nefes darlığı ve hatta kalp kriziyle sonuçlanan göğüs ağrısına neden olabilir. Semptomlar, herhangi bir zorluk karşısında kötüleşmeye meyillidir; çünkü egzersiz, kaslara daha fazla oksijen gönderilmesini gerektirir. Anemi aşırı düzeydeyse ve gittikçe kötüleşiyorsa, belirtiler dinlenme halinde bile gelişebilir. Belirtiler; nefes almada zorluk, kafa karışıklığı veya uyuşukluk içerebilir. Anemi, ana kanamaya bağlı ise yalnız kan hücrelerinin sayısında azalma olmaz; aynı zamanda plazmada (kanın sıvı kısmı) da ani bir azalma olur ve bu, düşük tansiyonla birlikte baş dönmesine, hatta şok veya ölüme yol açabilir. Fakat anemi hafifse, bu belirtilerin veya koşulların hiçbirinin olası sebebi anemi olmayabilir. "Belirgin" veya "hafif" aneminin nasıl tanımlanacağı bir şekilde keyfidir. Birçok uzman %32 ile 35 arasında hematokrit seviyelerinin belirtilere sebep olmasının olası olmadığını; %28’den daha azının belirtilere sebep olabileceğini ve %28-32 arasında belirti geliştirmenin oldukça değişken olduğunu; yani bu hafif ve orta şiddetteki anemiye ilişkin belirtilere, bazılarının sahip olacağını ve bazılarının olmayacağını kabul eder.

Kişinin anemisi orta veya ağır ise, bitkinlik gibi belirtiler yalnız anemiyle değil anemiye sebep olan hastalıkla ilgili belirtiler de olabilir. Örneğin anemi, romatoid artrit (eklem ağrısı ve sertliği) veya Crohn hastalığı (ishal ve kramplı karın ağrısı) gibi iltihabi kronik hastalıkları olan insanlarda yaygındır.
  
Son olarak anemi, belirtilere sebep olacak kadar kötü ise belirtilerin azaltılması veya yok edilmesi kesinlikle önemlidir; ama sebebin bulunması önceliği de vardır. Aslında aneminin neden geliştiğini bulmadan, anemi ile ilişkili belirtileri gidermek mümkün olmayabilir.
  
Hafif anemisi olan çoğu insan, anemi olduğunu bilmez çünkü hiçbir semptom yoktur. Bitkinliğin sık sık anemiden kaynaklandığı söylenir ama doktorlar anemi ‘belirgin’ olmadıkça, anemi teşhisi konmaması konusunda eğitim almışlardır. Aslında bitkinlik, aşırı derecede yaygın ve çok az anlaşılmış bir belirtidir ve çoğunlukla kan sayımları tamamen normal olan insanlarda görülür. Bitkinlik, hafif anemiye bağlı olduğunda bile, anemi çözümlendikten sonra belirtiler nadiren iyileşir. Ama bu genel kuralların istisnaları vardır. Örneğin, orta ile şiddetli anemide belirtiler o kadar yavaş gelişir ki 
anemi tedavi edilene kadar anlaşılmazlar. Internal Medicine arşivlerinde, anemi ile ilgili yakın tarihli bir incelemede kanserli, kalp krizi geçirmiş ve diyaliz gören insanların anemiyle ilişkili kesin belirtiler olmamasına rağmen anemileri tedavi edildiğinde (mesela kan nakli ile) kendilerini daha iyi hissettiklerine dikkat çekilmektedir.
400’den fazla çeşidi olan anemi 3 gruba ayrılır:
  • Kan kaybından kaynaklanan anemi
  • Yetersiz ya da kusurlu kan hücresi üretiminden kaynaklanan anemi
  • Kırmızı kan hücrelerinin tahribinden kaynaklanan anemi
Kan Kaybından Kaynaklanan Anemi
Kırmızı kan hücreleri kanama sebebiyle azalabilir. Bu durum, uzun bir zaman diliminde yavaş gerçekleşebilir ve çoğunlukla gözden kaçabilir. Bu türdeki kronik kanama genelde aşağıdaki durumlar neticesinde meydana gelir:
  • Ülser, hemoroit, gastrit (mide iltihabı) gibi gastrointestinal (mide ve bağırsak sistemi) rahatsızlıkları ve kanser.
  • Aspirin gibi steroid olmayan iltihap önleyici ilaçların (NSAID’ler) kullanımı.
  • Kadınlarda adet görme ve doğum; özellikle adet kanaması şiddetliyse ya da çoklu gebelik söz konusuysa.
Yetersiz ya da Kusurlu Kan Hücresi Üretiminden Kaynaklanan Anemi
Vücut yeterli miktarda kan hücresi üretmeyebilir ya da kan hücreleri doğru çalışmayabilir. Her iki durum da anemiyle sonuçlanabilir. Kırmızı kan hücreleri, yapılarındaki anormallik ya da kan hücrelerinin doğru çalışması için gerekli olan minerallerin veya vitaminlerin eksik olmasından dolayı, kusurlu ya da yetersiz miktarda olabilir. Bu nedenlerle alakalı durumlarda anemi aşağıdakileri kapsayabilir:
  • Orak hücreli anemi
  • Demir eksikliği anemisi
  • Vitamin eksikliği
  • Kemik iliği ve kök hücre sorunları
  • Diğer sağlık sorunları
Orak hücreli anemi, Afro-Amerikalıları etkileyen genetik geçişli bir hastalıktır. Kırmızı kan hücreleri, genetik bozukluk nedeniyle hilal şeklinde olur. Hızla bozulduklarından oksijen organlara ulaşamaz ve anemiyle sonuçlanır. Aynı zamanda hilal biçimli kırmızı kan hücreleri, ince damarlarda birikerek acıya neden olur.

Demir eksikliği anemisinin oluşma sebebi, vücutta demir minerali eksikliğidir. Kemiğin merkezindeki ilik, kırmızı kan hücrelerinde bulunan ve organlara oksijen taşıyan hemoglobini üretmek için demire ihtiyaç duyar. Demir miktarı yetersiz olduğunda, vücut kırmızı kan hücreleri için gerekli miktarda hemoglobin üretemez. Sonuç, demir eksikliği anemisidir. Demir eksikliği anemisi aşağıdaki sebeplerden kaynaklanabilir.
  • Özellikle bebeklerin, çocukların, ergenlerin ve vejetaryenlerin, demirden yoksun beslenme biçimi
  • Demir depoları tükenmiş olan gebe ve emziren annelerin metabolik ihtiyacı
  • Adet görme
  • Sık sık kan bağışlamak
  • Dayanıklılık egzersizleri
  • Crohn hastalığı gibi sindirim rahatsızlıkları veya mide ya da ince bağırsak kısımlarının cerrahi müdahaleyle alınması
  • Bazı ilaçlar, bazı yiyecekler ve kafeinli içecekler
Vitamin eksikliği anemisi B-12 ve folik asit eksikliğinden kaynaklanabilir. Kırmızı kan hücresi üretimi için bu iki vitamine ihtiyaç vardır. Vitamin eksikliği anemisine yol açan vitamin eksikliği aşağıdaki sağlık sorunlarını kapsayabilir:

Megaloblastik anemi: B-12 ya da folik asit veya her ikisinin yetersizliği.

Pernisiyöz anemi: Crohn hastalığı, bağırsak parazitleri, mide ya da ince bağırsak kısımlarının cerrahi müdahaleyle alınması veya HIV virüsüyle enfekte olmak (AIDS hastalığı) gibi durumlardan kaynaklı B-12 vitamininin emiliminde bozukluk.

Beslenmeye bağlı vitamin eksikliği: Az yemek ya da et tüketmemek B-12 vitamini eksikliğine neden olabilirken; yetersiz ya da çok pişmiş sebze tüketimi de folik asit eksikliğine yol açabilir.

Başka sebeplerden kaynaklanan vitamin eksikliği: Gebelik, bazı ilaçlar, alkol kullanımı, tropikal sprue hastalığı ve bağırsakta gluten hassasiyeti (çölyak hastalığı) vitamin eksikliğine neden olabilir. Erken gebelik döneminde yeterli folik asit alımı ceninde, tropikal sprue hastalığı gibi nöral tüp bozukluklarının gelişiminin önüne geçebilir. Kemik iliği ve kök hücre sorunları vücudun yeterli miktarda kırmızı kan hücresi üretmesini engelleyebilir. Kemik iliğinde bulunan bazı kök hücreler, kırmızı kan hücreleri üretir. Eğer kök hücrelerin miktarı azsa veya kusurluysa ya da metastatik kanser hücreleri gibi diğer hücreler kök hücrelerin yerine geçmişse anemi gelişebilir. Kemik iliği ve kök hücresi sorunları sebebiyle oluşan anemi aşağıdaki durumları kapsar:

Aplastik anemi, kök hücrelerinde göze çarpan bir düşüş olduğunda ya da bu hücrelerin yokluğunda gelişir. Aplastik anemi kalıtsal olabilir, anlaşılır bir sebep olmadan meydana gelebilir veya kemik iliğinin ilaç kullanımı, radyasyon, kemoterapi veya enfeksiyon sebebiyle hasar gördüğü durumlarda oluşabilir.

Talasemi (Akdeniz anemisi) kırmızı kan hücreleri tam anlamıyla olgunlaşıp gelişemediğinde ortaya çıkar. Talasemi, genellikle Akdeniz, Afrika, Orta Doğu ve Güneydoğu Asya ülkelerinde yaşayan insanları etkileyen kalıtsaldır bir hastalıktır. Talasemi, türüne göre hafif ya da hayati tehlike arz edecek şiddette seyredebilir: En şiddetli türü Cooley anemisidir (talasemi majör).

Kurşuna maruz kalmak, kemik iliği açısından zehirleyicidir ve kırmızı kan hücrelerinin azalmasına yol açar. Kurşun zehirlenmesi, yetişkinlerde çalışma koşullarından; çocuklardaysa boya kırıntıları yenmesinden kaynaklanır. Uygunsuz üretilmiş kurşun sırlı kaplar da yiyecek ve içeceklere kurşun bulaştırabilir.

Diğer sağlık sorunlarıyla ilişkili anemi, genellikle kırmızı kan hücreleri üretiminde gerekli olan hormonlar azaldığında görülür. Bu türdeki anemiye neden olan sağlık sorunları şunlardır:
  • Hipotiroidizm (tiroid yetersizliği)
  • Diğer kronik hastalıklar; örneğin kanser, enfeksiyon ve lupus (deri veremi) ve romatoid artrit (iltihaplı romatizma) gibi otoimmün hastalıklar
  • İlerlemiş böbrek hastalığı
Kırmızı Kan Hücrelerinin Tahribinden Kaynaklanan Anemi
Kırmızı kan hücreleri kırılgan olduğunda ve dolaşım sistemindeki olağan basınca karşı koyamadığında, zamanından önce kırılarak hemolitik anemiye neden olabilir. Hemolitik anemi doğuştan gelebilir ya da daha sonra gelişebilir. Bazen sebebi bilinmez (kendiliğinden oluşur). Hemolitik aneminin bilinen nedenleri şunlardır:
  • Orak hücreli anemi ve talasemi gibi kalıtsal durumlar.
  • Enfeksiyon, ilaçlar, yılan ya da örümcek zehri ve bazı yiyecekler gibi stres etkenleri.
  • İlerlemiş karaciğer ya da böbrek hastalığından kaynaklanan toksinler.
  • Bağışıklık sisteminin uygunsuz saldırısı (Anne karnında ceninken meydana geldiğinde, yeni doğanın hemolitik hastalığı denir).
  • Suni damarlar, kalp kapak protezleri, tümörler, şiddetli yanıklar, kimyasala maruz kalma, şiddetli yüksek tansiyon ve pıhtılaşma bozuklukları.
  • Nadir durumlarda büyüyen dalak, kırmızı kan hücrelerini, dolaşım ömürleri tamamlanmadan yakalayıp yok edebilir.
Kötü beslenmeden anemi olan bireylerin beslenmelerini, daha fazla vitamin, mineral ve demiri de içerecek şekilde değiştirmesi gerekir. Yağsız kırmızı et, kuru baklagiller, meyve, karaciğer, kümes hayvanları, zenginleştirilmiş ekmek ve tahıllar gibi gıdalar iyi demir kaynaklarıdır. Bunun yanı sıra, turunçgiller ve suları gibi C vitamini açısından zengin besinler tüketmek demir emilimini artırabilir. Demir eksikliği anemisi tanısı konulan hastalarda, özellikle kronik ya da akut kan kaybı şüphesi varsa, aneminin nedenini belirlemek için tam bir fiziksel muayene yapılmalı ve tıbbi öykü alınmalıdır. Spesifik bir aneminin nedeni, önerilecek tedavi türünü belirler. Beslenme yetersizliklerinden kaynaklanan anemi, demir takviyeleri ya da kendi kendine uygulanan B12 vitamini enjeksiyonları ile evde tedavi edilebilir. Folik asit anemisi olan kişiler, oral folik asit replasmanları almalıdır. C Vitamini eksikliği anemisi, günlük C vitamini takviyesi alarak tedavi edilebilir. Demir eksikliği anemisi için tedavilerin çoğu, diyete demir bakımından zengin gıdaların eklenmesine ya da dolaşımı ve sindirimi iyileştirmeye odaklanır. Özellikle demir sitrat (kabızlığa neden olduğu için daha az verilir) gibi demir takviyesi, demir bakımından zengin olan bitkiler ile birlikte verilebilir. Karahindiba, maydanoz ve ısırgan otu demir açısından zengin bitkilere örnek verilebilir. Homeopatik ferrum phosphoricum (demir sülfat) ilacı da yararlı olabilir.

Aşağıdaki tarifler kullanılarak, demir bakımından zengin bitkisel tonikler hazırlanabilir:
  • 15 gram labada kökü ve 15 gram karahindiba kökü, 1 litre kaynamış suda 4-8 saat bekletilir.
  • Sıvı miktarı, 1 fincana azalana kadar kaynatılır.
  • Soğutulur ve bir buçuk su bardağı kalan şeker kamışı pekmezi eklenir, iyice karıştırılır.
  • Buzdolabında saklanır; günlük bir çeyrek fincan tüketilir.
Demir eksikliği anemisini tedavi etmek için sindirimi teşvik ettiği bilinen diğer bitkisel ilaçlar reçete edilir. Afat, Avrupa'da anemiyi ve besin temelli bozuklukları tedavi etmek için yaygın kullanılır. Afat, acı nitelikleri sindirim sistemini uyarmaya yardım ederek, demir ve diğer besinleri daha emilebilir hale getirir. Bu acı ot, çay olarak demlenebilir veya alkollü ekstre (tentür) olarak satın alınabilir. Sindirimi teşvik etmek için önerilen diğer bitkiler şunlardır:
  • Anason
  • Frenk kimyonu
  • Kimyon
  • Ihlamur
  • Meyan
Anemi için geleneksel Çin tıbbı tedavileri şunlardır:
  • Güçsüzleşmiş dalağı uyarmak için akupunktur.
  • Enerjinin yeniden kazanılması için Asya ginsengi. (Panax ginseng)
  • Ağır menstrüel kanamayı kontrol altına almak için dong quai. (Angelica sinensis)
  • Cilt solgunluğunu gidermek için dong quai ve Çin foxglove (Rehmannia glutinosa) karışımı.
  • Baş dönmesi ve soluk benzi tedavi etmek için astragalus (Astragalus membranaceus). 

Yorumlar

© 2013 alternatifterapi.com Tüm hakları saklıdır.

Eleman Türkiye