Duyguların ve duyuların zihinde nasıl tepkiler oluşturduğunu tanıyarak, aklımız üzerinde daha hakim olabiliriz. Bu yeteneği geliştirmek için yapılabilecek bir deney öğrenelim.
Bir nesne seçin, tercihen bir ağaç gibi, doğada bulunun bir nesne olsun. İlginizi ona yönlendirin. Siz onu gözlemlemeye çalışırken dikkatinizin nasıl andan ana farklı şeylere kaydığını fark edin. Bir dizi değişen algıyı birleştirerek zihninizde ağacın bütün formunu oluşturduğunuza, asla ağacın tümünü birden algılamadığınıza dikkat edin. Dikkatinizi ağacın bir noktasına odaklamaya çalışın. Dikkatinizin bir yerde tutulamadığını, kendi düzenine göre sürekli hareket ettiğini fark edin.
Deneyin bir sonraki aşamasında duygularınızı test edin. Mutsuz veya kızgın olduğunuz zamanlarda zihnin nasıl çalıştığını fark etmeye çalışın. Duyguların değişken doğasını fark edin ve bir duygunun ne kadar güçlüyse o kadar kısa sürmeye meyilli olduğunu fark edin. Sevmenin ve sevmemenin, aşkın ve nefretin ne kadar yakın durduğunu ve duyguların bir denizin yüzeyi gibi dalgalandığını görün.
Sonra düşüncelerinize bakın. Bir düşüncenin diğerini zorunlu ve değişken bir akışla ne kadar hızlı takip ettiğini fark edin. Düşünme şablonunuzun özelliklerini inceleyin. Düşündüğünüz çoğu şeyin pratikte bir değeri olmadığını sadece zihnin takıntılı bir şekilde kendi hatıra kanallarında gezindiğini fark edin.
Son olarak "ego”yu veya "ben” düşüncesini inceleyin. Bu düşüncenin nasıl tüm diğer düşüncelerin kökeninde olduğunu ve zihnin aslında nasıl içe dönük çalıştığını fark edin. "Ben”i düşünmemeye çalışırsanız, bunun mümkün olmadığını göreceksiniz. "Ben” zihnin merkezi ve doğal referans noktasıdır.
Zihninizi bir araç gibi kullanmayı öğrenin, çeşitli deneyler ve gözlemler gerçekleştirin. Bu sayede, aslında bir alet olan zihnin tutsağı olmazsınız. Zihni gözlemlemeyi öğrendiğimizde, aklımızdan geçenlerin tutsağı olmamayı öğreniriz. Zihnin kontrolünü ele aldığımızda duyulardan gelen tepkiler ve dış dünyada olup bitenler bizi yönetemez. Gerçekten olduğumuz gibi olma şansımız olur ve kalbimizin istediklerine uyumlu bir dünya yaratabiliriz.