Gebelik ve anne olmak, her kadın için harika bir tecrübe olmasına karşın, bu tecrübeler kadınların tüm hayatlarını değiştirmektedir. Hem gebelik esnasında hem de anneliğe adım atılan ilk günler, mucizevi olduğu kadar, bazı yönlerden sıkıntı verici de olabilir. Özellikle bu dönemde meydana gelen fiziksel ve psikolojik değişimler anne adayını zorlayabilir. Hemen hemen her gebede ve yeni anne adayında görülen fiziksel ve psikolojik değişimleri merak ediyorsanız yazımızı okumaya devam edin…
1)Hassaslaşan göğüsler/Göğüslerde şekil değişimi:
Genellikle gebeliğin en temel belirtilerinden biri hacmi büyüyen, hassaslaşan ve hatta sızlayan göğüslerdir. Bazı kadınlarda bu hassasiyet o kadar şiddetlidir ki sütyen takmak bile acı verici olabilir.
2)Duygu dalgalanmaları:
Tıpkı regl dönemi öncesinde meydana gelen duygu dalgalanmaları gibi, gebelikte de aşırı hormonal değişim nedeniyle duygu dalgalanmaları ve fırtınaları yaşanması son derece normaldir. Özellikle bir çok hamile kadın bu dönemde daha alıngan, duygusal ve hassas olduğunu vurgulamaktadır.
3)Sabah bulantıları:
Bazı gebelerde aşırı bulantı ve hatta kusmalar meydana gelmesine karşın, diğerleri böyle bir sorun yaşamayabilir. Fakat gebeliğinde sabah bulantıları yaşayan pek çok kadın tarafından, gebelik esnasında meydana gelen en rahatsız edici durumlardan biri olduğu düşünülmektedir.
4)Varis oluşumu:
Özellikle hormon dalgalanmaları, aşırı basınç ve gerilim nedeniyle üst bacak ve alt karın bölgesindeki damarların görünür hale gelmesiyle karakterize bir oluşumdur. Varis hoş olmayan bir görüntüye neden olabildiği gibi, ağrı ve daha başka diğer sağlık problemlerine de neden olabilen bir rahatsızlık olarak kabul edilmektedir. Gebelikte varis oluşumunu önlemek için doktorunuzun tavsiyelerini dinlemeniz, koruyucu çoraplar giymeniz ve ara sıra bacaklarınızı yukarı kaldırarak dinlenmeniz varisleri önlemek açısından işinize yarayabilir.
5)Ciltte meydana gelen değişimler:
Gebelik esnasında pek çok kadının cildi eski ışıltısını yitirebilir. Bazılarında akneler artar, bazı kadınlar kızarıklık ve kaşıntıdan şikayetçi olur, diğerleri ise kahverengi lekeler ve renk bozukluklarından şikayetçidir. Bilmeniz gereken tek şey, bunların son derece normal olduğu ve doğumdan sonra büyük oranda kaybolacağıdır.
6)Su tutulumu:
Ayak ve el bileklerinin, yüzün ve parmaklarınızın şişmesi, vücudunuzda aşırı miktarda su tutulduğunun işaretleridir. Özellikle havaların ısınmaya başlamasıyla beraber vücuttaki su tutulumu da artabilir. Eğer gebelik esnasında böyle bir şikayetiniz varsa tuz ve şekerden kaçınmalısınız.
7)Aşırı idrara çıkma veya idrar kaçırma:
Özellikle gebeliğin son aylarında bebeğin idrar kesesine yaptığı basınç nedeniyle sürekli idrara çıkma isteği duyabilirsiniz.
8)Kabızlık:
Daha önceden hiç bağırsak problemi yaşamamış olan kadınlar bile gebelik esnasında kabızlık sorunu yaşayabilirler. Bunu önlemek için bol meyve, sebze, lifli gıdalar ve su tüketmelisiniz.
9)Reflü/ Hazımsızlık:
Özellikle bebek büyüyüp mide ve bağırsaklara basınç yapmaya başladığında, yemek yedikten sonra meydana gelen hazımsızlık problemleri ciddi bir sorun olabilir. Bu nedenle sık sık, ancak küçük porsiyonlar tüketmek size yardımcı olabilir. Ayrıca papatya ve nane çayı gibi doğal çaylardan da yardım alabilirsiniz.
10)Aşerme:
Bir çok hamile kadında görülen aşerme durumunun nedeni, bilim adamları tarafından halen keşfedilmemiştir. Canınızın çektiği şeyler sağlıksız ürünler olmadığı sürece ortalama miktarda tüketmenizde herhangi bir sakınca yoktur.
11)Mide bulantısı ve kusma:
Özellikle doğum esnasında meydana gelen mide bulantıları ve kusmalar, sık rastlanılan durumlardır.
12)Seks hayatınızda meydana gelen değişimler:
Gebelik döneminde cinsel istekte artma ya da azalma olabilir. Her ikisi de normal olarak kabul edilmelidir.
13)Kendine güven problemleri:
Gebelik esnasında normal hacminizin yaklaşık iki katı kadar olmuşken, harika ve seksi hissetmeyebilirsiniz. Ancak bunun son derece normal olduğunu ve gebelik sonrası kiloların diğer zamanlara göre daha kolaylıkla verilebileceğini unutmamalısınız.
14) Kasılmalar:
Vücudunuzun belli bölgelerinde meydana gelen gerginlik ve hafif kasılmalar, kısa sürdüğü ve çok rahatsız edici olmadığı sürece normal kabul edilse bile kasılmaların artması durumunda mutlaka hekiminize danışmalısınız.
15)Çatlaklar:
Gebelik esnasında çok kısa sürede genişleyen cildin damarlarının çatlaması sonucu göğüste, karında ve uyluklarda çatlaklar meydana gelebilir. Çatlak önleyici kremler ve diyet bu çatlakları önlemede yardımcınız olabilir.
16)Titreme ve ürperme:
Doğum esnasında vücut şiddetli sancılar ve kasılmalarla şok yaşayabilir. Bu esnada titremeler ve ürpermelerin olması normaldir.
17)Eposiotomi ve yırtılma:
Doğum esnasında vajina ve perine bölgesinde yırtılmalar ve çatlaklar sıklıkla meydana gelmektedir. Ya da bazen hekim, kendisi bir bistüri ile kesik atarak bebeğin çıkışını ve vajinanın farklı bölgelerden şekilsiz biçimde yırtılmasını engelleyebilir. Daha sonra kesik atılan ya da yırtıkların olduğu bölgelere dikiş atılarak eski haline gelmesi sağlanır.
18)Mesane ve bağırsak hareketlerinin kontrolünü kaybetmek:
Özellikle bir çok kadın doğum esnasında istemsiz olarak idrarını yapabilir ya da dışkılayabilir. Bu istemsiz durumlar normal olup mesane ve rektum üzerindeki basıncın ani şekilde artmasına bağlıdır. Neyse ki doğum ekibi buna son derece alışkındır…
19)Yaralar ve dikişler:
Özellikle doğum esnasında vajinaya atılan kesik için ya da oluşan yırtıklar için atılan dikişler gerildiğinde canınız yanabilir. Ilık ve hafif tuzlu oturma banyoları ile ağrı kesiciler sayesinde kendinizi daha iyi hissedebilirsiniz. Emin olun zamanla her şey düzelecektir…
20)Makat bölgesinde tahriş ve hassasiyet:
Doğum sonrası bu bölgede de yırtıklar ve hasarlar meydana gelebildiğinden, şişme, kızarıklık ve ağrı hissedilebilir. Bilhassa tuvalete çıkarken son derece acı verebilecek olan bu durumu önlemek için bol su içmeli ve kabızlığın önüne geçmelisiniz.
21)Kanama ve akıntı:
Doğum sonrası 4 ile 6 hafta süresince kanama ve akıntının olması normaldir. Ancak kanama çok şiddetliyse, kan pıhtıları veya kokulu akıntı geliyorsa, mutlaka hekiminize görünmelisiniz.
22)Doğum sonrası sancı ve kasılmaları:
Doğum sonrasında özellikle bebeğinizi emzirirken ağrı verici kasılmalarınızın olması normaldir. Bu kasılmalara neden olan hormon, süt yapımını sağlayan hormondur. Bebeğiniz göğsünüzü emdiği sürece bu hormon üretilir ve kasılmalara neden olur.
23)Şişmiş karın:
Doğumdan sonra bile göbeğinizin şiş olduğunu gördüğünüzde moraliniz bozulabilir. Ancak kendinize gerçekçi hedefler koyarak hedeflediğiniz kiloya inmeniz ve karnınızdaki şişkinliği gidermeniz mümkün…
24)Kronik yorgunluk:
Uykusuzluk ve bu nedenle meydana gelen sürekli uyuklama hali ile yorgunluk, yeni anne olmanın üstünüze bindirdiği en ağır yüklerden biridir. Eğer aşırı halsiz, bitkin, duygusal ve psikolojinizi çökmüş gibi hissediyorsanız, mutlaka bir psikolojik yardım almalısınız.
25)Sertleşmiş göğüsler:
Özellikle doğumdan sonra aşırı miktarda sütün göğüslere birikimi nedeniyle göğüslerinizde yanma, sıcaklık hissi, sertlik ve aşırı büyüme meydana gelecektir. Emzirme, fazla sütü sağma ve ılık bir duş rahatlamanızı sağlayacaktır. Ayrıca sütyeninizin içerisine koyacağınız beyaz lahana yaprakları sizi son derece rahatlatacaktır…
26)Süt akıntısı:
Sütle dolu göğüslerinizden özellikle geceleri ve hatta gündüzleri bile süt sızıntısı olabilir. Bu nedenle sık sık çamaşır yıkamak istemiyorsanız göğüs pedlerinden kullanmalısınız.
27)Bunalım:
Özellikle doğum sonrası üç gün içerisinde hormon seviyeleriniz inanılmaz şekilde değişecektir. Gebelik hormonları birden bire düşerek yerini emzirme esnasında salgılanan hormonlara bırakacaktır. Bunun üzerine yeni bir canlının sorumluluğunu almak da eklenince şiddetli bir depresyona girebilirsiniz. Böyle bir durumda hemen bir uzmana danışmalısınız.
28)Göğüs ucu çatlakları:
Özellikle emzirme döneminde hassas göğüs uçlarında meydana gelen can sıkıcı çatlak ve yarıkların tedavisi için doğal ve bitkisel kremlerden yararlanabilirsiniz.
29)Mastit:
Mastit, süt kanalları tıkandığında ve enfekte olduğunda meydana gelir. Klasik belirtileri göğüs ve göğüs ucunda aşırı ağrı, sertlik, kızarıklık, şişkinlik ve vücutta yüksek ateştir. Böyle bir durumda acilen bir hekime başvurmalısınız. Muhtemelen hekiminiz bir antibiyotik tedavisine başlayacaktır. Ancak çok şiddetli ve tedavinin geciktiği durumlarda cerrahi operasyona bile gerek duyulabilir.
30)Cinsel hayata ara verme:
Doğumdan sonra vajina ve perine bölgesindeki hassasiyet, yırtıklar ve dikişler nedeniyle bir süre cinsel hayatınıza ara vermeniz gerekecektir. Ne kadar süreyle ara vereceğiniz iyileşme hızınıza ve kendi tercihinize bağlı olmakla beraber, genellikle hekimlerin tavsiye ettiği süre doğumdan sonra ortalama 6 haftadır.
31)Vücutta meydana gelen genel değişimler:
Gebelik sonrası her kadının vücudu ister istemez değişime uğramaktadır. Eğer özellikle vajina ve perine bölgenizdeki yara izleri, hassasiyet ve doğumdan sonra uzun süre geçmesine rağmen cinsel ilişki esnasında ağrı hissediyorsanız, mutlaka hekiminize görünmelisiniz.
32)Doğumdan sonra idrar kaçırma:
Doğum esnasında hasar gören pelvik kaslarınızı yeterince kontrol edememeniz nedeniyle idrarınızı tutmakta güçlük çekebilirsiniz. Bazı pelvik egzersizler bu bölgedeki kasların yeniden güçlenerek kendini toparlamasına yardım edebilir.
33)Regl döngüsünde meydana gelen değişimler:
Genellikle pek çok kadın doğumdan 3-6 ay sonrasında regl görmeye başlar. Fakat uzun süre emzirmeye devam edildiği takdirde 1 yıl gibi bir süre regl döngüsü kesilebilir. Ancak bu süre içerisinde bile yeniden gebe kalma olasılığı olabileceğinden, doğum kontrol yöntemlerinin uygulanması gerekmektedir.