Neden Kilo Veremiyorsunuz? İşte Bilmedikleriniz

Obezite, vücutta normalden fazla beyaz yağ hücresi bulunması ve aşırı kilolu olma durumudur. Sadece kozmetik bir problem olmakla kalmayıp tüm vücudu ve sağlığı olumsuz yönde etkilemektedir.

Neden Kilo Veremiyorsunuz? İşte Bilmedikleriniz

Kanserden sonra çağımızın hastalığı olarak kabul edilen obezite, ülkemizde de pek çok kişiyi etkilemektedir.

Obezite Hakkında Bilinmeyenler:
Halk arasında aşırı kilonun sadece aşırı yemek yemek ya da hareketsiz olmaktan kaynaklandığı düşünülmektedir. Oysa bu inanç büyük ölçüde yanlıştır. Bazı aşırı kilolu insanlar hiçbir şey yemeseler bile kilo aldıklarını iddia ederler ve ne yaparlarsa yapsınlar kilo veremediklerinden şikayet ederler. Bunun sonucu çok sıkı ve sağlıksız diyetler uygularlar, az miktarda kilo vermelerine rağmen diyet sonrası daha fazla kilo geri alırlar. Peki bu durumun arkasında yatan nedenler nelerdir?

Öncelikle obezitenin sadece aşırı yeme ve yetersiz egzersizden kaynaklandığı düşüncesinin yanlış olduğunun bilinmesi gerekmektedir. Altta yatan temel metabolik problemlerin tedavi edilmediği sürece kişinin kilo vermesi neredeyse imkansızdır. Kilolar verilse bile kısa bir süre sonra geri alınacaktır. 

Düzensiz beslenme ve hareketsiz yaşamın obeziteye neden olduğunu hepimiz biliyoruz. Peki ya obezitenin altında yatan diğer bilinmeyen nedenler nelerdir? Öğrenmek ve daha kolay kilo vermek istiyorsanız sizin için hazırladığımız yazımız sayesinde pek çok şey öğreneceksiniz…
  • İnsülin Direnci: 
İnsülin yağları vücutta depo eden ve şekeri yağa çeviren anabolik özellikte bir hormondur. Hatta bu yüzden insülin kullanan şeker hastalarının, diğer kişilere göre daha zor kilo verdikleri ve kiloların karın bölgesinde depolandığı bilinmektedir. Eğer vücudunuzda insülin direnci varsa muhtemelen kilo vermeniz diğer kişilere göre çok daha zor olacaktır. 

Alternatif Öneri: Basit karbonhidratlardan ve işlenmiş şeker içeren ürünlerden kaçının!
  • Hipotiroidi:
Hipotiroidi, kilo alımının en önemli nedenleri arasındadır. Hipotiroidi, tiroit hormonlarının normalden daha az salgılanmasıyla karakterize bir rahatsızlıktır. Tiroit hormonları vücudun enerji kullanımını ve fazla yağın vücutta birikmesini direk olarak etkilemektedir. T3 ve T4 tiroid hormonları normalden az salgılandığında bazal metabolizma hızı düşer ve bunun sonucu vücudun harcadığı enerji azalarak yağlar vücutta birikir. Hipotiroidinin çok çeşitli nedenleri olabilmesine karşın, tedavisi mümkündür. Hekiminiz sizden isteyeceği bir kan tahlili sayesinde bu rahatsızlığın teşhisi konulabilecektir.

Alternatif Öneri: İyot, selenyum ve E vitamini kullanımı arttırılmalıdır.
  • Bazal Metabolizma Hızının Düşük Olması:
Bazal metabolizma hızı, vücudun dinlenirken harcadığı enerji miktarıdır. Dolayısıyla vücudunuzun bazal metabolizma hızı düşük olduğunda, az enerji harcanacak ve gıdalarla alınan enerji harcanamadığı için vücutta yağ olarak depolanacaktır.  Bazal metabolizma hızı genetik etkenlere bağlı olarak kişiden kişiye değişebilmesinin yanı sıra kişinin yaşı, cinsiyeti, vücudundaki yağ-kas oranı, tükettiği yiyecekler, kahverengi yağ oranı, egzersiz yapıp yapmaması gibi çeşitli etmenler tarafından belirlenmektedir. Bazal metabolizma hızını arttırmanın en doğal ve pratik yöntemleri daha fazla egzersiz yapmak, yeşil çay, yeşil kahve ve acı biber gibi metabolizma hızlandırıcı doğal besinleri daha fazla tüketmek, vücudunuzdaki kas/ yağ oranını arttırmaktır.

Alternatif Öneri: Yeşil çay, acı kırmızı biber, beyaz çay ve yeşil kahve tüketimini, ayrıca egzersizi arttırarak bazal metabolizma hızınızı arttırabilirsiniz.
  • Yetersiz Termojenez:
Termojenez, vücudun aldığı enerjiyi ısıya çevirmesi yoluyla vücudun ısınması ve bu sayede enerji tüketmesidir. Termojenez hızı yüksek kişilerin vücudu genellikle sıcaktır ve bu kişiler durdukları yerde bile diğerlerine göre daha fazla enerji harcarlar. Vücutta iki tip yağ dokusu bulunmaktadır, yağı depolayan ve obeziteden dorumlu beyaz (ya da sarı) yağ dokusu ve enerji harcatarak vücuttaki termojenezi arttıran kahverengi yağ dokusu… Diyebiliriz ki kahverengi yağ dokusu termojenezi, dolayısıyla kalori yakımını hızlandırır ve kilo kaybına yardımcı olur. Yapılan bilimsel araştırmalar, günlük oda sıcaklığının 5 C düşürülmesi halinde, vücudun daha fazla ısı üretmek için çabalayacağını ve ortalama 250 kcal daha fazla harcayacağını göstermektedir. Eğer sizin de vücudunuzdaki kahverengi yağ oranınız ve termojenez hızınız düşükse, kilo vermeniz diğer kişilere göre daha zor olacaktır.

Alternatif Öneri: Bazal metabolizma hızını arttırmak için kullanabileceğiniz yöntemlerin bir çoğu termojenezi de arttıracaktır.
  • Genetik Yatkınlık:
Yapılan bilimsel araştırmalar, obezitenin büyük oranda genetik yatklınlıkla da ilgili olduğunu göstermektedir. Eğer aşırı kilolu bir aileden geliyorsanız, sizde de obeziteyle ilişkili genler bulunabileceği için, kilonuza ve sağlığınıza diğer insanlardan daha fazla dikkat etmeniz gerekecektir.

Alternatif Öneri: Ne yazık ki bu konuda uygulanacak alternatif bir yöntem mevcut değildir. Fakat obeziteye yatkınlığınız olduğunu göz önüne alarak ve diğer kişilere göre daha dikkatli beslenerek kilonuzu ve sağlığınızı koruyabilirsiniz.
  • Leptin İntoleransı:
Leptin, doygunluk hissi sağlayan ve yağların yakılmasını teşvik eden bir hormondur. Fakat sizde leptin intoleransı varsa, bu durumda diğer insanlardan daha çok açlık hissi duyacak ve yedikleriniz daha kolay kiloya çevrilecektir. Bilimadamları leptin ve obezite arasındaki ilişkiyi keşfettiklerinden beri, vücuttaki leptin seviyesinin arttırılmasına ve bu sayede kilo kaybının sağlanmasına yönelik araştırmalar son hızla devam etmektedir.

Alternatif Öneri: Yapılan araştırmalar, az uyumanın leptin hormonunun az salgılanmasına yol açtığını göstermiştir. Bu nedenle her gün en az 8 saat uyumalısınız.
  • Önceden Yapılan Düzensiz Diyetler ya da Sık Diyet Yapmak:
Sık sık diyet yapıp kilo alıp vermek sonucu ortaya çıkan direnç nedeniyle, her seferinde kilo vermek gittikçe zorlaşır. 

Alternatif Öneri: Düzenli bir diyetle kilo kaybı sağlandıktan sonra, koruma programıyla verilen kilolar sabitlenmeli ve dengeli beslenme bir yaşam tarzı haline getirilmelidir. Aksi takdirde kilo vermek gitgide güçleşecek ve obezite kaçınılmaz olacaktır.
  • Vücutta Toksik Yük Birikimi:
Vücudumuza çeşitli yollardan giren toksinler,karaciğer, boşaltım sistemi, deri, akciğerler gibi bir çok organımız tarafından atılarak vücut arındırılmaya çalışılır. Fakat toksin girişi yoğun olduğunda vücut bu zehirleri uzaklaştırmaz ve toksinler temel olarak yağ hücreleri ve karaciğerde birikmeye başlarlar. Kısacası vücut toksinleri etkin şekilde uzaklaştıramadığında kana karışarak hayati organlara ulaşmamaları için inaktif olan beyaz yağ hücreleri içerisine hapseder ve burada depolar. Bu nedenle vücudunuzda toksin birikimi fazlaysa yağların yakılması ve atılması da daha güç olacaktır. Hatta yapılan şok diyetler sonucu yağların birden atılmasıyla beraber toksinler açığa çıkarak vücutta bazı dengesizlikler olması da söz konusu olabilir. Kısacası kilo vermek için önce toksinlerden arınmanız gerekmektedir.

Alternatif Öneri: Diyet öncesi uygulayacağınız detoks, arınma programları ve panchakarma gibi alternatif yöntemler sayesinde vücudunuzdaki fazla toksik yükü uzaklaştırabilirsiniz. Bu sayede çok daha kolay kilo verdiğinizi göreceksiniz.
  • Uykusuzluk ve Az Uyuma:
Yapılan bilimsel araştırmalar, uykusuzluğun kilo alımıyla direk ilişkisi olduğunu ortaya koymuştur. İstatistiki çalışmalar sonucu az uyuyan kadınların, 8 saat uyuyan kadınlara kıyasla daha kilolu ya da obez olduğu görülmüştür. Bunun nedeni yetersiz uykunun birçok hormonel fonksiyonu etkilemesi ve leptin seviyesini düşürmesidir. Bu sayede az uyuyan kişiler diğerlerine göre daha çok acıkmakta ve yedikleri yağa dönüştürülmektedir.

Alternatif Öneri: Yapılan araştırmalar, az uyumanın leptin hormonunun az salgılanmasına yol açtığını göstermiştir. Bu nedenle her gün en az 8 saat uyumalısınız.
  • Bazı İlaçların Kullanımı:
Düzenli olarak kullanılan bazı ilaçlar, kilo alımına sebep olabilir. Bunlar arasında en çok kilo artışı yapan bazı ilaç grupları: 
  1. Antidepresanlar (bazıları kilo alımı bazıları kilo kaybı yapabilir. Eğer kiloluysanız, hekiminizden kilo artışı yapmayacak olanları reçete etmesini isteyebilirsiniz.)
  2. Antikonvülsanlar (epilepsi gibi kasılmaların görüldüğü hastalıklar için kullanılırlar)
  3. Diyabet ilaçları (özellikle insülin kilo artışına sebep olmaktadır. Bunun haricinde "biguanidler” adlı ve diyabet tedavisinde kullanılan grup kilo kaybına yardımcıdır. Konuyu hekiminize danışabilirsiniz.)
  4. Antipsikotik ilaçlar (şizofreni, psikoz, hezeyan durumları vs.. gibi psikiyatrik hastalıklarda kullanılan ilaç grubu)
  5. Beta blokörler (yüksek tansiyonun tedavisinde sıkça kullanılan bir ilaç grubu)
  6. Steroid ilaçlar (kortizon ve bazı hormonlar bu gruba dahildir) yer almaktadır.
Alternatif Öneri: Eğer yukarıdaki ilaç gruplarından birini kullanıyor ve kilo vermede güçlük çekiyorsanız, ilacınızı değiştirmek için hekiminize danışabilirsiniz.
  • Bazı Gıdalara Karşı Hassasiyet:
Yapılan son çalışmalar hemen hemen hepimizin bazı gıdalara karşı diğerlerinden daha hassas olduğumuzu ve bu gıdalar az kalori içeriyor olsalar bile kilo vermemizi zorlaştırdıkları ortaya çıktı. Örneğin eğer domatese karşı reaktifseniz (ki bunu muhtemelen bilmiyor olabilirsiniz), bu sağlıklı besinin az kalori içeriyor olmasına karşın sık tüketmeniz durumunda kilo veremiyor olabilirsiniz. Bu nedenle "York Testi” gibi testler sayesinde hangi gıdalara karşı hassas olup olmadığınızı öğrenmeniz mümkündür.

Alternatif Öneri: "York testi" ya da "gıda intoleransı" gibi testlerden birini yaptırarak hangi gıdalara karşı hassasiyetiniz olduğunu öğrenebilirsiniz. Bu gıdaları hayatınızdan çıkardığınızda, eskiden veremediğiniz kiloları hızla vermeye başladığınızı göreceksiniz. 

Kişilerin sıkça intolerans gösterdikleri besinlerden bazıları:
  • Mayalı gıdalar,
  • Gluten içeren gıdalar,
  • Bakla,
  • Domates,
  • Beyaz ekmek,
  • Narenciye türleri,
  • Fındık, fıstık gibi bazı kuruyemişler,
  • Yumurta,
  • Süt ürünleri,
  • İşlenmiş gıdalar,
  • Tatlandırıcı içeren gıdalar,
  • Cips, kraker vs.. tarzı atıştırmalıklar…

Yorumlar

© 2013 alternatifterapi.com Tüm hakları saklıdır.

Eleman Türkiye