Sevgililer Günü ve Depresyon

Yakın tarihli bir ayrılık sebebiyle 14 Şubat’ı mutsuz geçirmeyin.

Sevgililer Günü ve Depresyon

Depresyon, anksiyete ile beraber en sık görülen iki duygusal bozukluktan biridir. Sürekli mutsuzluk, korku, kötümserlik, umutsuzluk, çaresizlik ve kendini değersiz hissetme halleri ile kendini gösteren bir rahatsızlıktır. Ciddi depresyon vakaları tedavi edilmezse hayati tehlike içeren aşamalara varabilir. Fiziksel belirtileri ise iştahta artış veya azalış, kabızlık, uykusuzluk veya sürekli uyku halidir.

Modern dünyada duygusal ilişkilerin medya tarafından ele alınış tarzı ve insanların duygularını sömüren onlarca sektör ilişkilerden doğabilecek mutsuz sonuçların etkilerini katlarca artırmaktadır. Örneğin ticari sebeplerle Şubat ayının ilk yarısı boyunca Sevgililer Günü’nün aşırı derecede bahsi, bugünü beraber geçirecek bir sevgilisi veya eşi olmayanların kendilerini eksik hissetmesine yol açabilmektedir. Özellikle de yakın tarihli ayrılıklardan sonra bu günle başa çıkmak daha zor olabilir ve kişi depresyona sürüklenebilir.

Ayrılıklar her halükarda zor durumlardır. Bu süreci atlatmaya çalışırken 14 Şubat’ı yorucu etkilerinden uzak geçirmek için aşağıdaki 5 ipucunu uygulayın. Eğer depresyon belirtileri görmeye başladıysanız kendi başınıza veya bir profesyonel yardımıyla uygulayabileceğiniz alternatif tedaviler mevcuttur.

1- Eski sevgilinizle iletişimi kesin
Sırf Sevgililer Günü sebebiyle eski sevgilinizle iletişime geçmek, onun açısından nasıl göründüğü önemli olmasa da kendinizi çaresiz hissetmenize sebep olur. Eğer tam anlamıyla ilişkinizin bittiğini düşünüyorsanız, iradeli davranın. Sosyal ağlardan iletişime geçmeyin, daha iyi hissedecekseniz telefonunuzu kapatın. Ayrıca eski sevgilinizin Sevgililer Günü’nde ne yaptığını bilmenizin sizin için hiçbir faydası yoktur. Hatta daha kötü hissetmenizi sağlayacaktır.

2- Arkadaşlarınızla eğlenceli vakit geçirin
Tek başınıza mutsuz oturmaktan bir fayda sağlayamazsınız. Size değer veren tanıdıklarınızla keyifli aktiviteler planlayın. Sevgililer Günü temasında olmayan bir yer veya etkinlik seçmek sürekli bu tarihi hatırlamanızı engelleyecek ve yakınlarınızla geçirdiğiniz güzel vaktin önemi daha öne çıkacaktır.

3- Başkalarına olan sevginizi söyleyin
Sevgililer Günü’nü romantik olduğunuz biriyle paylaşmak zorunda değilsiniz. Sevdiğiniz her kişiyle bu hislerinizi paylaşmak, sadece 14 Şubat’ta değil her günde hem sizi hem karşınızdakini mutlu edecektir. Arkadaşlarınızdan, ailenizden veya komşularınızdan sevdiklerinizle iletişime geçin.

4- Kendinize olan sevginizi gösterin
Uzun zamandır yapmak istediğiniz ama ertelediğiniz bir şeyi yapın. En sevdiğiniz yiyeceği veya tatlıyı yiyin. Rahatlamanızı sağlayacak bir masaj da kendinize çok güzel bir hediye olabilir.

5- Günü sevin ve benimseyin
14 Şubat’tan nefret etmek de ona aşırı anlam yüklemek demektir. Dünya sadece romantik sevgiyle değil, ölçülemez miktarda çeşit çeşit sevgiyle doludur. Yaşadığınız mutsuz olaydan sonra kendinizi kötü hissetmeniz, üzülmeniz normaldir. Ancak bunu Sevgililer Günü’ne mal etmek gerekmez. Tam tersi bu tarihe başka bir anlam yükleyip kendinizi iyi hissetmeye bakın.

Bu önlemlere rağmen mutsuz bir dönemin sonucu depresyon belirtileriyle kendini gösterebilir. Depresyona karşı işe yarayan kendi kendine uygulanabilecek alternatif tedaviler arasında oruç tutmak, çiçek özleri, zihin / beden terapisi, refleksoloji ve yoga bulunur.

Aromaterapide depresyona karşı faydalı olması için Alman papatyası, misk adaçayı, lavanta, ylang ylang ve sandalağacı yağları gibi yatıştırıcı yağlar kullanılır. Portakal çiçeği, yasemin, bergamot, melisa, gül ve ıtır yağları antidepresandır. Propolis tentürü de faydalıdır.

Gövdenin önüne ve arkasına sırayla sıcak ve soğuk suyun uygulandığı (Constitutional Hydrotheraphy) hidroterapi, tüm vücudun suya batırıldığı banyolar (Immersion Bath) veya haftada 2 ila 5 kez vücudun soğuk suyla ıslatılmış çarşaflara sarılması (Wet Sheet Pack) depresyona karşı etkili hidroterapi yöntemleridir.

Bazı işe yarayan terapiler ise bir uzman tarafından uygulanır. Bunlar akupunktur, bir organ veya vücut bölgesiyle ilişkili kasın direnç testi ile sağlığının ölçüldüğü uygulamalı kinesiyoloji, kiropraktik, kraniosakral terapi, çevre terapisi, güdümlü imgeleme, hipnoterapi, manyetik alan terapisi, osteopati ve ses terapisidir.

Çeşitli raporlara göre depresyon gibi çoğu duygusal durum zehirli madde içeren diş dolgularının sökülmesiyle azalmakta veya yok olmaktadır. Gümüş dolgular %50 oranında zehirli bir madde olan cıva içerir. Gümüş oranı ise sade %20-30 civarındadır.

Masaj, Shiatsu, Feldenkrais ve psikoterapi ile beraber uygulandığında Rolfing depresyonla savaşmaya yardımcı olan Bodywork terapilerindendir. 

Yorumlar

© 2013 alternatifterapi.com Tüm hakları saklıdır.

Eleman Türkiye