Şu Anda Vücudunuz Susuzluk Çekiyor Olabilir

Ne zaman ve ne kadar su içtiğiniz sizin için sandığınızdan daha önemli.

Şu Anda Vücudunuz Susuzluk Çekiyor Olabilir

Muhtemelen herkes gibi siz de susayana kadar su içmeyi akıl etmiyorsunuz. Sorun şu ki susadığınız vakit vücudunuz çoktan kurumuş oluyor. Bu size bir sorun gibi görünmeyebilir, ama yeni araştırmalar vücuttaki hafif dehidrasyonun bile ruh halinde, enerji seviyelerinde ve düşünce şekillerinde değişiklik yarattığını işaret etmekte.

Vücudunuzun işlevleri için su hayati bir önemdedir. Karaciğerin yüzde 96’sı, beynin yüzde 95’i, ciğerlerlerin neredeyse yüzde 90’ı sudur ve kan yüzde 82 sudan oluşur. Hayata ilk başladığınızda cenin halindeyken yüzde 99’unuz sudan oluşuyordu. Doğduğunuzda yüzde 90’ınız suydu. Yetişkinliğe geldiğinizde yüzde 70’iniz su olur ve yaşlılıkta vücudunuzun muhtemelen yüzde 50’si su olacaktır.

Su metabolizmayı düzenler ve vücudun her yerinde yıl boyunca milyonlarca biyokimyasal sürece yardımcı olur. Besinlerin hücrelere taşınması ve dokulardan atıkların dışarı çıkarılması için su gerekir. Kanın çoğu sudur, içteki taşıma sistemi tümüyle suya bağlıdır. Vücut ısısı da su tarafından kontrol edilir.

Dehidrasyonun dereceleri vardır. Vücudun suya ihtiyacı olması için çölün ortasında saatlerce güneş altında beklemek gerekmez. Hücrelerinize yeterli su gitmiyorsa vücudunuzda dehidrasyon var demektir. Bazı araştırmalar gösteriyor ki her 100 kişiden 75’inin vücudu susuzluk çeker ve her üç kişiden birinin susama mekanizması öyle zayıflamıştır ki susayınca acıktığını zanneder.

Vücudun işlevleri için suyun mutlak öneminden hareket eden araştırmacılar hafif susuzluğun ne tür etkileri olabileceğini bulmak için kadınları ve erkekleri test ettiler. Deneye katılan her kişi 28 günde bir muayene edildi. Bir gece önce vücuda gerekli tüm su miktarını almışken, hafif dehidrasyonun oluşması için hepsine yürüme bandı kullandırıldı. Hafif dehidrasyon halindeyken katılımcılar canlılık, konsantrasyon, tepki süresi, öğrenme, hafıza, akıl yürütme ve ruh hali testlerine sokuldular. Sonuçları dehidre olmadıkları vakitlerdeki sonuçlarıyla karşılaştırıldı.

Araştırma gösteriyor ki dehidrasyonun sonucu olarak hem erkeklerde hem kadınlarda yorgunluk ve konsantrasyon zorluğu oluşuyor. Erkeklerde gerginlik ve kaygı artarken kadınların ruh halleri bozuluyor. Araştırmacıların gözlemlerine göre bu değişiklikler motivasyonu ve iş performansını azaltmak, üretken egzersizlere katılma ihtimalini düşürmek için yeterli.  Kısaca kendinizi düşünüyorsanız, nem oranınızı iyi ayarlamalısınız.

Her ne kadar vücut tipi, yaşam biçimi gibi faktörler çok önemli olsa da kimin ne kadar suya ihtiyacı olduğunu tahmin etmek için çeşitli yöntemler bulunmaktadır. Bunlardan biri de günlük olarak kilo başına 33 ml. sudur. Örneğin 70 kiloysanız günde 2,3 litre su içmelisiniz.

Susuzlukla ilgili bu son araştırma su içmek için susamayı, yani vücudunuzun kurumasını beklememeniz gerektiğini gösteriyor. Su içme alışkanlıklarınız için katı bir felsefe oluşturun ve asla ödün vermeyin. Belki de ofiste bir moral bozukluğu yaşadığınızda, gülümseyip bir bardak su içmek problemi kökeninden çözebilir. 

İşte sizi şaşırtacak bir bilgi: vücudun su miktarının kozmik bir karşılığı vardır. Yeryüzünün yaklaşık yüzde 70’i su ile kaplıdır, bunun yüzde 97’si deniz suyudur. Vücudun da yüzde 70’i sudur ve hem deniz suyu hem de vücudunuz 84 elemente aynı oranda sahiptir. Okyanuslarda ve vücudunuzda yüzde 4 miktarında tuz vardır. Yani kelimenin gerçek anlamıyla herkesin içinde bir okyanus mevcuttur.

Yorumlar

© 2013 alternatifterapi.com Tüm hakları saklıdır.

Eleman Türkiye