Vücut Saati ve Uyku

Vücut saati 24 saatlik döngülerle fiziksel süreçleri ve uykuyu düzenler.

Vücut Saati ve Uyku

Gece uyumak hayvanlarda ve insanlarda, muhtemelen onları zarardan korumak için evrimleşmiştir. Bu teoriyi destekleyen bir gerçek çoğu canlının güneşin döngülerini takip etmesi ve güneş battığında uyuyup, güneş doğduğunda uyanmasıdır. Hatta içsel ritimlerimiz bile güneşe benzer ve bunlara sirkadyan ritimler denir. Bilim adamları bu ritimlerin kısmi olarak meyve sineğinden insana kadar çoğu türde evrimleşmiş olan genler tarafından yönlendirildiğini söyler.

Sirkadyan ritimler günün akışı içinde zihinsel ve fiziksel davranışlarımızda düzenli olarak başa dönen biyolojik değişimlerdir. Latince "bir gün boyunca” anlamına gelen "circadian” kelimesinden anlaşılacağı üzere bu ritimler her 24 saatte bir başa döner ve vücudun biyolojik saati tarafından yönetilir. Sirkadyan ritimler en çok uyuma / uyanma düzenine bağlıdır ve gün boyunca uyanıklık ve rehavet arasındaki dalgalanmalardan sorumludur. Normal sirkadyan ritimleri olan kişiler en çok sabah ve öğleden sonra ayıktır fakat akşama doğru daha ağırlaşırlar ve gece uyuma ihtiyacı duyarlar. Araştırmalar sirkadyan ritimlerin tansiyon, vücut ısısı, hormon seviyeleri ve bağışıklık sistemi gibi başka fizyolojik süreçlerde de görüldüğünü gösterir.

Vücut saati aslında hipotalamusun bir parçasıdır. Hipotalamus beynin, optik sinirlerin buluştuğu noktanın hemen üstünde, göz çukurlarının 3 cm kadar gerisinde bulunan bir bölgesidir. Özel olarak, vücut saati, üst kiyazmatik çekirdek (suprachiasmatic nuclei – SCN) denilen bir hipotalamik sinir hücresi kümesidir. Eski bir saatin sarkacın eşit salınımlarıyla saati takip etmesi gibi, vücut saati de SCN’deki protein moleküllerinin yavaş gelgitleriyle saati belirler. Kişilerin ışıktan ve diğer zaman belirteçlerinden mahrum bırakıldığı kontrollü çalışmalarda vücut saatinin yaklaşık 25 saatlik bir döngüsü olduğu görülmüştür. Fakat insanlar karanlıkta yaşamadığı için hem güneşten hem de yapay cihazlardan gelen ışık ve alarmlı saatler gibi çevresel işaretler sirkadyan ritmi etkiler ve vücut saatinin güneşin 24 saatlik döngüsünü takip etmesini sağlar.

Işığın içsel zamanımızı etkileyişi de hipotalamusa bağlıdır. Optik sinirler dıştan gelen ışık seviyesini SCN’ye bildirir, o da ışık sinyallerini küçük boyutlu beyin epifizi dahil, beynin çeşitli bölgelerine iletir. Beyin epifizi uykuda çok etkilidir çünkü uykuyu destekleyen melatonin hormonunu salgılar. Uykunun REM olan ve olmayan iki evresi vardır. REM (rapid eye movement) evresi hızlı göz hareketiyle karakterizedir ve rüyaların görüldüğü evre olarak bilinir. REM olmayan evreler 4’e bölünür ve bu evrelerde uyku gitgide derinleşir. İlk evrede kaslar rahatlar, vücut ısısı ve kalp hızı düşer. İkinci evrede nefes alma, ısı ve kalp hızı düşmeye devam ederken kaslar daha da rahatlar. Üçüncü evrede düşüşler sabitlenir ve terleme görülebilir. Dördüncü çok derin uyku evresinde ise nefes alma ve kalp hızı çok düşük ve sabittir. Her REM olmayan dönem tamamlanınca REM evresi takip eder, birkaç seğirme haricinde tüm kaslar donar, nefes alma ve kalp hızı düzensizleşir, erkeklerde ereksiyon görülebilir. Gözler bu evrede öne arkaya yuvarlanır. 

Vata tipi kişilerde uyku bozuklukları, uykuya dalmaya çalışırken günlük olayların ve bunlarla alakalı duyguların akıldan çıkarılamamasıyla görülür. Pitta tipi insanlarda uykuya dalmakta sorun olmaz fakat sabahın çok erken saatlerinde uyku bölünür ve birkaç saat boyunca tekrar uykuya geçilemez. Kapha tipi insanlarda ise uyku bozuklukları derin ve uzun uykuya rağmen dinlenememe ve gün boyunca keyifsiz hissetme olarak görülür. 
Saat 18.00 ve 22.00 arası akşamın Kapha saatidir. Vata ve Pitta tipi insanlar bu evre bitmeden yatağa girerse uykuya dalmakta ve uykuyu sürdürmekte daha başarılı olurlar. Sabahın 06.00 – 10.00 saatleri arası da Kapha saatlerdir. Kapha kişilerin bu saatlerde uyuyor olması uyanınca yorgunluk ve keyifsizlik getirir. Bu sebeple en geç saat 06.00’da uyanmaları faydalıdır.

Uykunun 22.00 – 02.00 saatleri arasındaki bölümü fiziksel iyileşmeye, 02.00 – 06.00 saatleri arasındaki bölümü psikolojik iyileşmeye ayrılır. Bu sebeple uykuyu bu saatler arasında düzenlemek tüm doshalar için hem fiziksel hem de ruhsal fayda sağlayacaktır.

Yorumlar

© 2013 alternatifterapi.com Tüm hakları saklıdır.

Eleman Türkiye