Evde Doğum
1950’ler sırasında ve yakın zamana kadar, evde doğum yapmak tehlikeli olarak görülüyordu. Bugün daha çok kişi ev doğumunu değerlendirmektedir. Her ne kadar evde doğumda, hastane teknolojileri el altında olmasa da birçok avantajı vardır. Bunlar arasında evde daha huzurlu olmak, doğum sürecinde daha çok kontrol sahibi olmak, daha az müdahale ihtimali, tam zamanlı gözetim ve bakım, daha az masraf bulunur. Güncel araştırmalara göre düşük risk grubundaki kadınlar, evde doğum yaptığında müdahale, doğum hasarı ve hemoroid konusunda en az hastanedeki kadar veya daha fazla güvende olmaktadır. Ancak kadınların risk faktörleri konusunda iyice muayene edilmesi gerekir. Yüksek tansiyon, kalp hastalığı, böbrek hastalığı, anemi, diyabet, epilepsi, çoklu doğum, geçmişte sezaryenle doğum ve 35 yaşın üstünde ilk kez doğum yüksek risk faktörleridir. Bunlara sahip olan kadınların evde doğum yapması önerilmez.
Suda Doğum
İlk kez Fransa’da ve Rusya’da yaygınlaşan suda doğum A.B.D.’de de gitgide daha popüler olmaktadır. Çocuğun karanlık ve ıslak olan rahimden, hava ve yer çekimli dünyaya gelişini kolaylaştırdığı düşünülen bir normal doğum metodudur. Fransız Dr. Odent doğum merkezindeki jakuzileri doğum sancıları başladığında stresi ve ağrıyı azaltmak için kullanırdı. Suyun çekiciliğinin birçok hastasını suda doğum yapmaya karar verdirdiğini gördü. Bu tecrübe doğum sancılarının süresini kısaltabilir ve bebeği itme sürecini daha az zorlu kılabilir.
Suda doğum yapan kadınlar doğum sırasında rahatlamış hissettiklerini söylemektedirler. Bazı kadınlar ağırlıksız hissetmelerinin ağrılarını azalttığını söylemiştir. Diğerleri ise suda olmanın perineal yırtılma riskini azalttığını hissetmiştir. Suda doğum savunucuları hem anne hem de bebek için en az stresli yöntem olduğunu belirtirler.
Avrupa’da bazı ilerici hastaneler suda doğum önermektedir. Ancak A.B.D.’de genellikle doğum merkezlerinde ve evde doğuran kadınlar için bir tekniktir. Doğum merkezleri genellikle büyük küvetlere benzeyen ortamlar sunar. Evde doğum içinse genellikle şişme havuzlar kullanılır.
Doğum sancıları sırasında ebe veya doktor anne adayının rahim ağzı 5-8 cm genişlediğinde havuza girmesini ister. Bundan önce suya girmek doğumu yavaşlatabilir veya durdurabilir. Bebeğin çıkma zamanı gelince ebe, bebeği suya çıkması için yönlendirir ve ebe çıkarıp annenin kucağına vermeden önce bebek bir saniye suda yüzebilir. Bebek hava akciğerlerine girene kadar nefes almadığından suda nefes alma veya boğulma riski yoktur. Bebek doğumdan birkaç dakika sonrasına kadar göbek bağından nefes alabilir. Anne ve bebek plasenta atılana kadar suda kalabilir ve zamanı geldiğinde plasenta genellikle suyun dışında atılır.