Kendinizi hayatın rutin akışına bırakmışsanız ve tıpkı nehirdeki bir yaprak gibi, hayatın içerisinde sürüklendiğinizi, nereye gittiğinizi ya da gideceğinizi bilmiyorsanız, yaşamınızın direksiyonun başına geçmenizin vakti çoktan gelmiş demektir…
Çoğu insan, "bugün ne yemek pişirsem?”, "emekliliğime ne kadar zaman kaldı?”, "hangi filmi izlesem?”, "çocuğu hangi kreşe yollasam?”, "toplantıda hangi fikri ortaya atsam?”, "nasıl terfi ederim?” gibi günlük rutin sorularla o kadar meşguldür ki, asıl sorması gereken en temel soruları, belki de hayatının hiçbir döneminde kendine sormadığını fark etmez…
Hayatınızın anlamını, yaşam amacınızı arıyor, nasıl daha mutlu olabileceğinizi ve doyum alarak yaşayacağınızı düşünüyor, fakat çıkış yolunu bir türlü bulamıyorsanız, kendinize soracağınız birkaç soru ve en önemlisi vereceğiniz dürüst yanıtlarla, hayata farklı gözlerle bakmaya başlayabilirsiniz. Unutmayın ki bu soruların cevapları "doğru” ya da "yanlış” olmamakla beraber, bahsettiğimiz sorular kendi kendinizi dinlemeniz ve farkındalığınızı arttırmaya yönelik sorulabilecek olan sorulardır.
Tabii ki yaşamınızla ve hayat yolundaki rotanızın kaptanı olabilmek için sorulabilecek yüzlerce soru vardır. Ancak gelin en basitlerinden başlayarak kendimize soralım…
1)Korku temelli bir hayat mı yaşıyorum?
Çoğu zaman hayattaki kararlarımızı, alacağımız "doyum” ve "manevi gelişim” için değil, "hissettiğimiz korkulara” göre alırız. Örneğin bir süre parasız kalmaktan korktuğumuz için, bizi hiçbir yönden geliştirmeyen ve giderken ayaklarımızın geri geri gittiği işimizden istifa etmeye cesaret edemeyiz. Oysa ki korku duygusu kararlarımızı vermemizde egemen olduğunda, hayat yeni sürprizlerini bizlere sunamaz.
Örneğin yaşamda bir yol ayrımına geldiğinizde, daha önce tercih etmediğiniz yolun çok daha eğlenceli ve doyum verici olma olasılığı varsa bile, korkuya kapılıp size doyum vermeyen eski yolunuzda devam etmeyi mi tercih edersiniz, yoksa bilinmeyen bir maceraya atılabilecek kadar cesaret gösterir misiniz? Çoğumuz yaşadığımız pek çok acı verici tecrübenin bilinçaltımızda bıraktığı izler nedeniyle hayatında yeni adımlar atmaktan korkar ve bu sayede yaşamı ıskalamış olur. Siz de kendinize bu soruyu sorduğunuzda korku temelli bir hayatınız olduğunu fark ettiyseniz, rotanızı değiştirmek kendi elinizde…
2)İçerisinde olduğum bu durumu değiştirebilir miyim?
Eminim bir çok insana hayatlarında aldıkları en iyi tavsiyenin ne olduğu sorulduğunda en sık karşılaşılan yanıt şu olacaktır:"Hayatında bir sıkıntıyla karşı karşıyaysan önce sor: şu an içinde bulunduğum durumu değiştirebilir miyim? Eğer cevap "evet” ise tüm gücünle durumu değiştirmek için çabala! Fakat cevap "hayır” ise içinde bulunduğun durumu kabullen ve boşuna kendini üzme!” Siz de kendinize aynı soruyu sorun: "İçerisinde olduğum bu durumu değiştirebilir miyim?” Eğer durumunuz değiştirmeye müsait değilse olayları ve akışı kabullenip, kendinizi, sizi sizden daha iyi düşünebilecek sonsuz bilincin kudretine teslim edin. Unutmayın, evrende hiçbir olay sebepsiz değildir ve tümü sadece bizim en yüksek hayrımız için hizmet eder. Fakat biz sınırlı bilincimiz ve olayların tümünü görebilmemize engel olan "anda kısıtlı kalma” denilen bir nedenle, bazen bize acı verici olayların ardındaki amacı ve hayrı göremeyebiliriz.
3)Şimdiye kadar yaptığım hatalar nelerdi?
Hatalarımızı kabul etmek ve hatalarımızdan ders alarak gelişmek, belki de hayatın en temel amacıdır. Hepimiz biliriz ki yaşam bir okuldur ve yaptığımız bazı hatalar sonucu bazı dersler alırız. Öncelikle hata yapmanın çok normal olduğunu bilip, kabullenmeniz ve "ruhsal olarak çok gelişmiş” olarak tabir ettiğiniz insanların bile hatalar yaptığını bilmemiz gerekir.Bazı bilgeler derler ki en büyük hata, hata yapmak değil, aynı hataları tekrar etmek ve ders almamaktır. Gelmiş geçmiş en büyük dehalardan biri kabul edilen Einstein’ın ise "hatalar” hakkında söylediği bir çok söz vardır.
- "Hiç hata yapmamış insan yeni bir şey denememiş demektir.”
- "Hata yapmaktan korkmayın!”
- "Hata yapmayan insan yoktur, insanlık hatasını kabul etmek ve düzeltmekle olur!”
- "En bilge insan hata yapan, ancak aynı hatayı ikinci kez tekrarlamayan insandır.”
Siz de bu güne kadar yaptığınız hataları kendinize sorun. Fakat bu esnada egonuz size her zaman haklı olduğunuzu fısıldayacak, olayda sizin değil başkalarının hatalı olduğunda ısrar edecektir. Egonuzun sözlerine kulak asmayın! En erdemli insanın yaptığı hataları reddeden değil, kabul edip bu hataları tekrarlamayan insan olduğunu unutmayın.
4)Neleri gerçekten seviyorum ve neleri sevmiyorum?
Aslına bakılırsa son derece basit bir soru olmasına karşın, çoğu zaman kendimize bu soruyu sormuyoruz. Örneğin yemek yaparken bile kendinize "yemek yapmayı seviyor muyum?” şeklinde soruyor musunuz? Yoksa bunu mecbur olduğunuzdan ya da iyi bir eş olduğunuzu kanıtlamak için mi yapıyorsunuz? Aslında sevmeyerek yaptığınız yemeğin lezzetli olmamasının yanı sıra, o yemeği pişirirken de içerisine istemeden negatif enerjiler katabileceğinizi biliyor muydunuz? Aynı mantık, hemen her iş veya durum için geçerlidir. Gönül vermeden yaptığınız işlerin hiç birinde gerçek başarıyı yakalayamazsınız ve daha da kötüsü mutlu olamazsınız. Böyle bir durumda tabii ki her insanın sorumluluklarını olduğunu unutmadan davranmalı fakat kendinizi istemediğiniz hiçbir işe uzun süreli zorlamamalısınız.
5)Neden olmasın? Eğer …. olursa sonuç en kötü / en iyi nasıl olur?
Tabii ki yukarıdaki boşluğu sizin doldurmanız gerekecektir. Örneğin sorunuz şöyle basit bir soru olabilir: "Eğer gitar dersi alırsam sonucunda en kötü / en iyi neler olabilir?” Ya da "Anlaşamadığım eşimle boşanırsam sonucunda en kötü / en iyi neler olabilir?” gibi çok daha ciddi sorular da sorabilirsiniz. Kısacası bu soru kalıbı, hayatınızda karar vermek durumunda kaldığınız her durum için sorabileceğiniz ve size yol gösterici bir soru kalıbıdır. Çünkü belirsizlik durumu her insanda korku yaratır ve korku ise bizi ilerlemekten alıkoyan en güçlü duygudur. Belirsizliği zihninizde çözdüğünüzde, her konuda karar vermeniz çok daha kolay olacak…