Evin, vücudumuza açılan kapısı olan mutfak akla gelmeyen birçok sağlık tehditi ile doludur. Birkaç yeni alışkanlık ile mutfaktan gelebilecek tehlikeyi önlemek elinizde.
Günde bir kez bulaşık süngerini ve evye, masa, lavabo gibi yüzeyleri silmek için kullanılan bezi sterilize edin. Bu kontamine (mikroplu) bez, tuvaletten sonra evdeki en bulaşıcı şeydir. Kimse şüphelenmediğinden çoğu zaman tuvaletten bile daha tehlikeli olur. Bazen sizi uyarabilecek hafif bir kokusu olabilir fakat çoğu patojenler kokusuzdur. Küçük süt damlalarını bu bezle silerken süt bakterilerine, salmonella ve şigella bakterilerine çoğalmak için yeni bir yer sağlamış oluruz. Ekmek kırıntılarını silerken küf toplamış oluruz. Tozu silerek parazit yumurtalarını da ekleriz. Bunlar da süt ve diğer yemek kalıntılarından beslenir.
Evye, masa ve ocak sözde temizlenirken her yerde mikroplu bir tabaka kalır. Bazı çeşitleri ölse de çoğu ölmez. Mutfakta genel olarak bulunan nem çoğunun hayatta kalması için yeterlidir. Bez veya sünger, mutfak ve yemek odasını günde birkaç kez yeniden kolonileştirir.
Şüphesiz mutfaktan çıkarken yaptığınız son şey bu bezi ellerinizle sıkmaktır. Bu hareketle bütün patojenler ellerinize geçer. Peki parmaklar nereye gider? Belki dişte kalan bir şeyi çıkarmak için ağza veya bir sayfayı çevirmeden önce ıslatmak için dile. Bu sayede kendi mutfağınızdan gelen bir kültür örneğini yutmuş olursunuz. İki saat içinde çoktan vücudunuzda çoğalmakta olurlar. Sıradaki boğaz ağrınız, soğuk algınlığınız ya da baş ağrınız bu sebeple oluşabilir. Yapılabilecek en tehlikeli şey ise bu bezle çocuğun ağzını veya ellerini silmektir. Veyahut da mutfakta asılan ufak bir el havlusu bulundurmak.
Süngeri sterilize etmek için her günün sonunda %50 oranındaki etanol (hububat alkolü) çözeltisine atın. 1 litrelik geniş ağızlı bir kavanozu bu iş için kullanın. Kavanozu sıkıca kapatarak çocukların erişemeyeceği bir yerde tutun. Süngeri çıkartıp lavabonun içine atın. Lavabo kenarında dengede bırakırsanız gece boyu kısmen kuruyacaktır. Gün içinde de süngeri lavabo kenarında tutmak kurumasını ve bakteri üretiminin yavaşlamasını sağlar.
Süngeri veya bezi sterilize etmenin bir başka yolu da ıslattıktan sonra 3 dakika boyunca mikrodalgaya koymaktır. Daha kısa süre tutmak patojenleri ısıtarak çoğalmalarını sağlar. Veya büyüklerimizin yaptığı gibi bezi kaynatabilirsiniz. Bulaşık bezini kurutmak bazı patojenleri öldürür ama hepsini öldürmez. Tümünü öldürmek için üç gün kurutmak gerekir. Bir başka strateji ise her gün yeni bir bez veya sünger kullanmak, kullanılmış olanı çamaşır yıkama gününe kadar kurutmaktır.
Doğrudan masanın ve evyenin üstündeki gıdaları yemeyin. Mutlaka, toz veya kir bulaşmış olacaktır. Ekmeği de aynı şekilde düşünün ve her seferinde yeni temiz bir yüzeyde kesin, mesela bir tabak gibi. Evye ve masanın üstü mutfaktaki ve bezdeki tüm kirden nasibini alır. Yüzeyler her zaman tozlanmakta ve bezde her zaman bakteri üremektedir. Bunları vücuda sokmaktan kaçınmak gerekir.
Kesme tahtasını diğer bulaşıklar kadar steril tutun. Onlar gibi yıkayın ve dolabın içinde saklayın.
Yemek kaplarını kapalı tutun. Bardaklar da dışarı çıkarıldığı andan itibaren toza maruz kalır. Halıdaki her adım bir toz bulutu üretir. Elektrik süpürgesi bir toz fırtınası yaratır ve banyodaki tozu mutfağa, mutfaktaki tozu yatak odalarına yayar. Eğer bir kişi eve enfeksiyon taşırsa toz sayesinde evdeki herkes birkaç saatte buna maruz kalır. Nefesle bu patojenlerin alınması çok tehlikeli değildir. Burnumuz bunları toplar atar. Dokunmak da değildir çünkü patojenler derimizden geçemez ve yemekten önce ellerimizi yıkadığımız sürece büyük bir enfeksiyon riski doğmaz. Fakat patojenleri yutmak %100 etkilidir. Patojenler tozdadır ve bu tozlar masada hazır bekleyen bardaklara ve açık yemeklere siner. Elbette masada biri hapşurur veya öksürürse yapılacak bir savunma kalmaz.
Çocuklara ellerine değil bir mendile öksürmelerini ve hapşırmalarını öğretin. Patojenler elde bolca yaşarlar. El sadece gerekli nemi değil aynı zamanda son öğünden kalan yemek artıklarını da taşır. Eller bulaşıcılık konusunda mutfak bezinin sadece biraz gerisindedir. Eğer hapşırmanız veya öksürmeniz gerekirse ve ulaşabileceğiniz bir mendil yoksa kıyafetlerinizi kullanın. Kıyafet bu amacı taşır: sizi korumak. Elbiseye öksürmek veya hapşırmak hep yapanı hem de etrafındakileri korur. Bileğin içi, yakanın içi veya montun içi uygundur. Peçete en iyisidir fakat acil durumda elbise de uygundur. Hemen yıkanamayacaksa asla eller bu iş için kullanılmamalıdır.