İşlenmiş şekerler, yapay tatlandırıcılar, rafine tahıllar, işlenmiş et ve süt ürünleri ve genetiğiyle oynanmış gıdalar hem toksin maddeler içerir hem de asit oluşturucu gıdalardandır. Bunlara çok sayıda zorlu çevresel faktör eklenince (yeterince dinlenememe, psikolojik stres ve ilaçlar gibi) her gün daha çok kişinin kronik, dejeneratif ve bazen ölümcül hastalıklara yakalanması kolaylaşmaktadır. Çoğu için modern tıpta bir tedavi de mevcut değildir.
Vücudun sağlıklı kalabilmesi için kanın pH seviyesi kısmen alkali (bazik) olan 7.365 değerinde olmalıdır. İnsanlar yakıt olarak yiyecekleri tükettiğinde sindirim ve metabolik süreçler gıdaları asidik veya alkali olan bir tür küle çevirir. Bu kalıntının asidik veya bazik olması yiyeceğin organik bileşenlerine (yani gıdanın kendisinin pH değerine) değil, inorganik bileşenlerine (kalsiyum, magnezyum, potasyum, sodyum, sülfür, fosfor gibi bileşenlerin vücutta nasıl parçalandığına) bağlıdır.
Çok fazla asidik gıda tüketiminin sağlığa olumsuz etkileri olur, örneğin diyabet sık görülen bir sonucudur. Vücudun kısmen alkali dengesi gıdalardan sağlanamayınca vücut kemik ve diğer önemli dokulardan faydalanır, bu da vücudun kendini tamir etme yeteneğini düşürür, kişi hastalığa daha dayanıksız hale gelir. Kısmen asidik 6.9 pH değeri bile koma ve ölüme götürebilir.
Hedef dengeli olmaktır, çok fazla alkali gıda da başka problemlere yol açabilir. Fakat modern yeme alışkanlıkları düşünülünce bu düşük bir olasılıktır. Çok asidik bir yeme düzenini dengelemek için her gün tüketebileceğiniz 6 gıda şunlardır:
Kök Sebzeler
Geleneksek Çin tıbbındaki "yang” etkileri ve tüm diğer sebzelerden daha çok mineral içermeleri bu sebzelerin bolca yenilmesini sağlıklı kılar. Kırmızı, beyaz veya siyah turp, pancar, havuç, şalgam, bayır turpu, sarı şalgam bu tür sebzelerdendir. 15 – 20 dakika buharda pişirilerek hazırlanan bu sebzeler tokluk hissi de yaratır.
Turpgiller
Brokoli, lahana, karnabahar, Brüksel lahanası gibi bu sebzeler pesto gibi ev yapımı bir sosla çok daha lezzetli bir şekilde servis edilebilir.
Yeşil Yapraklı Sebzeler
Kara lahana, pazı, şalgam yaprağı ve özellikle de ıspanak tercih edilebilir. Ispanak zengin K vitamini ve folik asit içeriğiyle bilinir, ayrıca bol miktarda vitamin, mineral, fitokimyasal, antioksidan ve lif içerir. Bu sayede sindirimi, hatta görüşü bile iyileştirir.
Sarımsak
Gerçek bir mucize olan sarımsağın bir sürü faydasının yanına alkali etki yapan bir yiyecek olması da eklenebilir. Diğer yararları arasında tansiyonu düşürerek, karaciğeri temizleyerek ve hastalıklarla savaşarak kalp damar sağlığını ve bağışıklık sistemini desteklemesidir.
Kırmızı Biber
En alkali gıdalar arasında yer alan kırmızı biber, endokrin fonksiyonu için zorunlu olan enzimler içerir. Antibakteriyel etkisi vardır ve A vitamini için iyi bir kaynaktır. Bu sayede strese ve hastalığa yol açan serbest radikallerle savaşır.
Limon
Limon en yüksek alkali etkiye sahip gıdaların başında gelir. Doğal bir dezenfektan olarak yaraları iyileştirirken aşırı asidik etki ve virüsle alakalı durumlarda hızla rahatlama sağlayabilir. Öksürük, soğuk algınlığı, grip ve mide yanmasında da benzer etki yapar. Ayrıca karaciğeri canlandırır ve vücutta detoksa yardımcı olur.
Bu sebeplerden dolayı ne yediğimizi bir kere daha düşünmek sağlık açısından önemli kazançlar edinmemize sebep olabilir. Küçüklükten beri duyduğumuz "sebzelerini bitir” uyarısı da asit-alkali etki düşünüldüğünde yeni bir anlam ve önem kazanmaktadır.