Yıllardır süren araştırmalara rağmen kansere karşı savaş henüz kazanılmış değildir. Time dergisinin 1996 tarihinde yayınlanan özel bir sayısında J. Madeleine Nash, modern tıbbın kanser tedavi yöntemlerini özetleyen makalesinde "Bazı kazanımlara rağmen kanserden ölüm oranları hala kabul edilemez derecede yüksektir ve bu hastalıktan dolayı sadece Amerika Birleşik Devletleri’nde her yıl 554,740 kişi hayatını kaybetmektedir” yazmıştır. Kanser günümüzde 3-14 yaşları arasındaki çocukların ölümünün 1 numaralı nedenidir. Daha büyük bir endişe ise hem yeni kanser vakası sayılarının hem de kanserden ölüm sayılarının gitgide artıyor olmasıdır. 1950’den, 1980’e kanserden ölüm oranlarında %8 artış görülmüştür. 1975’ten, 1989’a ise her yıl rapor edilen yeni kanser vakalarında %13 oranında artış görülürken, ölüm oranı %7 artmıştır. Nadiren görülen bazı kanserlerin ölüm oranları düşse de genel oranlar yükselmeye devam etmiştir.
Kanada, Toronto’da bulunan McGill Üniversitesi’nden Epidemiyoloji ve Biyoistatistik Profesörü, Dr. John C. Bailar III, modern tıbbın kansere karşı vermekte olan savaşı kaybediyor olduğunu belirtmiştir. 1950 ile 1990 tarihleri arasındaki kanserle ilgili ölümlerin düzenli olarak artmasına dikkat çekerek, 1993 tarihinde "Sonunda kanserle ilgili her büyük başarı iddiası bu sayılarla karşılaştırılmalıdır” demiştir. 1986’da yaptığı benzer bir retrospektif değerlendirmenin sonucu gibi bu çalışmanın sonucunda da kansere karşı on yıllardır süren savaşın başarısızlıkla sonuçlandığına değikniştir. Ne yapılırsa yapılsın ölüm oranındaki sürekli artış trendinin önüne geçilemediğine dikkat çekmiştir.
Ancak çoğu alternatif terapi yöntemlerinden gelmek üzere günümüzde hala umut vardır. Kanseri başarıyla tedavi etmek için bağışıklık sistemine ve vücuda yapılan tüm saldırılar bulunmalı, daha sonra çok koldan ve bütünleşik bir bakış açısıyla tedavi yürütülmelidir. Kanserle ilgili önleyici veya iyileştirici etkisi olan birçok alternatif tedavi yöntemi mevcuttur. Modern tıp kanserle ilgili çalışmalar üzerinde hep mutlak güç sahibi olduğundan bu terapilerin faydalı olduğu kanıtlanmış bazıları bile hep geri plana itilmiştir. Halbuki kanser hastası birçok erkek ve kadının tüm ihtimallere karşı çeşitli alternatif terapi yöntemleriyle kansere karşı savaşıp başarılı olduğu birçok vaka mevcuttur.