En büyük iç organ olan karaciğer, 500’den fazla işlevi ve vücudumuza aldığımız hemen hemen her şeyi süzmesi ile vücudun en önemli unsurlarından biridir. Çeşitli vücut sistemleri arasındaki uyum ve istikrarı sağlamakla görevli olan karaciğer, vücuttaki binlerce gerekli maddeyi sağlayıp düzenler ve gün boyunca vücuda giren milyonlarca toksik bileşeni parçalar ve bir besin maddesi deposu ve tesisi olarak iş görür.
Karaciğer, dakika başına yaklaşık olarak 1.5 litre hızında akan kandaki toksik atıkları toplar. Kan karaciğere girdiğinde, özel görevli bağışıklık hücreleri ve enzimler zararlı bakterileri ve diğer yabancı unsurları uzaklaştırıp ortadan kaldırır. Hepatositler olarak bilinen hücreler, karaciğere giren her yeni atık için yeni enzimler üretebilir. Karaciğeri bu denli güçlü bir arındırıcı yapan şey, enzimleri "duruma göre uyarlama” yetisidir.
Zararlı kimyasallara ek olarak, hepatositler östrojen, kortizol ve adrenalin gibi kanda dolaşan aşırı hormonları da parçalar. Hepositin enzim sistemi iki fazlı bir döngü içinde çalışır; ilki, toksinleri etkisiz hale getirmek; ikincisi, toksinlerin suda çözünmelerine olanak tanıyan, böylece idrar ya da dışkıyla daha kolay dışarı atılmalarını sağlayan moleküler bir yapı içinde "paketlemek”tir. Karaciğerin arındırma yetisi aşırı toksik yüklenme nedeniyle zarar görürse, toksinlerin ortadan kaldırılması daha da zorlaşır. Bu durum ise, toksinlerin kanın içinde dolaşmalarına ve yağ ve kas dokularında birikmelerine yol açar.