Gitgide daha çok kadın çocuk sahibi olmayı geç yaşlara ertelediğinden gelişmiş ülkelerde doğurganlık oranı keskin bir şekilde düştü ve bu gidişin devam etmesi bekleniyor. Modern tıp kısırlığı tedavi etmek için hormonları ve teknolojik metotları kullanmakta. Halbuki kadim bir metot olan akupunktur doğurganlık işlevini normalize etmeye ve geliştirmeye odaklanıyor.
Kaliforniya’da Tao of Wellness Center’da doğurganlık tıbbı uzmanı olan Daoshing Ni’ye göre, akupunktur yaşla ilgili kısırlığın ve zayıflayan işlevler sebebiyle görülen kısırlığın iyileştirilmesinde etkili bir yöntem. Düşük sperm sayısı, zayıf foliküler yapı, vajinal ıslanmanın eksikliği, erken biten yumurtlama, luteal faz bozukluğu, azalan tiroit ve böbrek üstü bezi fonksiyonu ve hipotalamik bozukluk gibi durumlarda faydası görülüyor.
Yakın tarihli bir çalışma çok az sperm yoğunluğu olan 15 erkek hastanın 10’unda, özellikle de genital yol enfeksiyonu geçirmiş olan hastalarda akupunkturun sperm sayısını artırdığı gözlendi. Akupunktur ana uygulama olsa da Çin bitkisel tıbbı, moksibüsyon, Qigong, diyet ve yaşam tarzı ayarlamalarıyla beraber kullanıldığında etkisi en üst düzeye çıkarılabilir.
Akupunktur kısırlık konusunda modern tıp ile beraber, prosedürleri destekleyici olarak da kullanılıyor. Örneğin suni dölleme uygulaması yapılan kadınlarda ve Clomid (bir kısırlık ilacı) ile tedavi edilen kadınlarda doğurganlık döngüsünün düzenlenmesinde etkili görülmüştür.
Geleneksel Çin tıbbı hem Batı tıbbının başarı oranını yükseltiyor hem de kadınların hormonal sisteminde yaşlanmanın etkilerini yavaşlatıyor.