Davranışsal optometrinin kökeni New Yorklu göz doktoru Dr. William H. Bates’in yazılarına dek tarihlenebilir. Numaralı gözlüklerin kullanımına getirilebilecek alternatifler üzerine 1920’lerde yazmaya başlamıştır. Pek çok fiziksel ve duygusal stresin görme sorunlarına yol açtığına ve bu stresleri ortadan kaldırmanın görmeyi de düzelteceğine inanmıştır. Modern insanlar okuma gibi yakın çalışmaları yaparken aşırı zaman harcadıkları halde insan gözünün temelinde uzaktan görmeye uyarlanmış olduğunu belirtir. Bates hastaların gözlük kullanmadan görüşlerini gittikçe düzeltmelerini sağlayan bir göz eğitim programı tasarlamıştır. İngiliz romancı Aldous Huxley, Bates’in sistemini kullanarak gözlerinin neredeyse körlüğe yakın derecedeki bozukluğunu iyileştirmiş ve deneyimleri hakkında bir kitap yazmıştır. Diğer optometristler de onun araştırma ve fikirlerini ilavelerde bulunarak onun anlayışını desteklemektedir. Bazı araştırmacılar numaralı gözlüklere duyulan ihtiyacın kişinin eğitim seviyesine bağlı olarak arttığı gerçeği üzerine odaklanmışlardır. Okumanın stresinin muhtemelen zayıf görüşten sorumlu olduğu sonucuna varmışlardır. Diğer araştırmacılar ise görme sorunlarının kültürler endüstrileştikçe ve geliştikçe arttığını belirtmiştir.
Bates’in fikirlerini destekleyen ve bunları genişleten davranışsal optometri uygulayıcıları arasında her ikisi de nüfuzlu yazar ve öğretmenler olan Dr. Raymond L. Gottlieb ve Dr. Jacob Liberman yer alır. Davranışsal optometristler optometri alanında azınlık durumundadır, ancak hem Birleşik Devletler’de hem de dünya üzerinde çok sayıda bulunabilir.