Dhyana Yoga yoganın sekiz kolundan biridir. Yedinci kol olarak bir şeyi bilme amacıyla o şeyin üzerine odaklanmayla ilgilidir. Dhyana bir tür meditasyondur. Sanskritçede "dhyai” bir şeyi düşünmek anlamına gelir. Dhyana ruhani konuları temaşa etme ve derinden düşünmedir. Yaygın bir Dhyana Yoga biçimi Kundalini Yoga’dır.
Yoga egzersizleri, nefes ve zihinsel kontrol çalışmaları da Dhyana Yoga’nın bir parçasıdır. Dhyana Yoga uyguladığımız zaman tek bir fikir üzerine düşünürüz. Seçtiğimiz nesne üzerinde odaklanır. Zihinsel olarak onun çevresinde döner ve konsantrasyon gücümüzü derinleştiririz. Asanalar, Pranayamalar da konsantrasyona yardımcı olan araçlar olarak iş görürler.
Farklı Dhyana Yoga biçimleri vardır. Amaç duyuları çeşitli ilgi nesnelerinden çekerek tek bir nesneye odaklamaktır. Dhyana bir sükûnet hali yaratır. Hedefi bilinçaltını temizlemek, konsantrasyonu geliştirmek, zihni netleştirmek ve Tanrı ile birleşmektir.
Dhyana Yoga uygulamak kişinin dış dünyaya dikkati dağılmadan bakmasını sağlar. Bu şekilde dünyaya o daha yüksek bir uyanıklık düzeyinden bakar.
Dhyana Yogada üç şeyi unutmamak gerekir:
- Zihnin tek bir noktaya odaklanması, zihnin hareketlerinin kontrolü,
- Kişinin hayatına belli sınırlar getirmesi, eyleme geçmeden önce eylemi tartmak,
- Dünyaya bakarken fark gözetmemek ve dünya hakkında kötü fikirlere sahip olmamaktır.
Dhyana Yoga bedeni, zihni ve aklı susturma sistemidir. Kişinin düşüncesi ne kadar azsa, daha az kaygısı vardır. Böylece kişi katışıksız, basit bir hayat sürebilir. Çok fazla dikkat dağıtıcı kişinin hayattan aldığı tatmine, memnuniyete zarar verir. Ayrıca bir insanın önemli konular üzerine düzenli olarak düşünmesi çok önemlidir, böylece kişi içinde gerçekten olup bitenlerle iletişim haline girer.
Kişinin bedeni, nefesi, duyuları, zihni, aklı ve egosu onun tefekkür nesnesinde – Evrensel Ruh’ta – birleşir.
Dhyana esnasında bilinç, nesneler ve süptil algı katmanları arasındaki farklılıklara dair açık iç görüleri kaynaştırarak, daha da bütünleşik bir hal alır. Böylece algılayanın zihni, algı araçları ve algılanan nesneler; kelimeler, anlamları ve fikirler ve son olarak da doğanın bütün seviyeleri arasındaki farklılıkları birbirinden ayırmayı öğreniriz.
Konsantrasyonumuzu iyi ayarladığımızda ve gerçekliğin doğasının daha çok farkında olduğumuzda, dünyanın gerçek olmadığını da algılarız. Tek gerçeklik, Maya’nın (yanıltıcı güç) örtüsü altına gizlenmiş, evrensel olan ya da Tanrı’dır. Bu örtü kalktığında zihin aydınlanır. Mutsuzluk ve korku – hatta ölüm korkusu bile – ortadan kalkar.
Yoga’nın amacı, bu özgürlük hali ya da Mokşa (Moksha) dır. Buna sürekli olarak eşyanın (şeylerin) tabiatının sorgulanması ile ulaşılır. Meditasyon da eşyayı (şeyleri) daha açık görebilme ve zihnimizi bulandıran yanılsamaların ardındaki gerçekliği daha iyi algılama aracımız haline gelir.