Bebek doğduktan sonra annenin ve bebeğin bağ kurması çok önemlidir. Bebeği annenin göğsüne yaklaştırmak genellikle emzirmeyi başlatır. Bu emzirmenin geleceği açısından gereklidir. Çoğu bebek doğumdan sonra göğse yaklaşmaya çalışan hareketler yaparlar ve rahatsız edilmezlerse bir saat içinde emmeye başlarlar. Annenin sütü henüz gelmemişse bile bebek kolostrom adlı sütten önce gelen ve annenin göğsünde doğal olarak bulunan besleyici maddeyi içer.
Göbek bağı kesilir ve plasenta mümkün olduğunca erken atılır. Çoğu doktor göbek bağını kesmek için nabız gibi atışının durmasını bekler. Ancak çoğu Avrupalı doktor ve doğal doğum yaptıran kişiler plasenta atılana kadar veya sonrasına kadar beklerler. Bu sayede bebek göbek bağı ve plasentadan gelen bol oksijenli kandan faydalanır. Plasenta bir battaniyeye sarılarak doğumun hemen sonrasında bebeğin yanında ısıtıcı olarak kullanılabilir.
Bebek İçin İlaçlar
Yeni doğanların alacağı gümüş nitrat, eritromisin, tetrasiklin göz damlaları, K vitamini aşıları gibi prosedürler için yerel kanunlar incelenmelidir. K vitamini aşısı anemi, karaciğerin ve dalağın büyümesi ve ödem gibi durumlarda kendini gösteren hemolitik hastalığa karşı uygulanır. Bazı doktorlar göz damlası uygulaması için önce bebeğin meme emmesini beklerler çünkü göz damlası görüşte bulanıklık yaratır. Ayrıca otomatik olarak aşı yapmaktansa annenin hamilelik boyunca diyetinin K vitamini eksikliğine yol açıp açmadığı incelenebilir. Eğer anne yeterince kabak, koyu yeşil yapraklı sebzeler tükettiyse bebeğin K vitamin eksikliği çektiği çıkarımını yapmak için bir sebep yoktur. Eğer anne bunları hamileliğin son evrelerinde yeterince yememişse hamileliğin son ayında K vitamini aşısı yapılır. Plasenta bariyerini aştığına dair kanıt mevcuttur. Bazı araştırmalar kas içi K vitamini verilmesini çocukluk döneminde kanserle ilişkilendirirken, vitaminin ağızdan alınmasında bu ilişki görülmemiştir.
Sünnet
Bu gerekli olmayan rutin bir cerrahi operasyondur. Prosedürün idrar yolları enfeksiyonu ve penis kanserine karşı koruyucu olduğu düşünülmektedir. Ancak bilimsel kanıtlar sünnetin faydalarının cerrahi risklerin gölgesinde kaldığını göstermektedir. Sünneti yapmak için tıbbi bir gerekçe yoktur. Kozmetik bir ameliyat olarak görüldüğü için çoğu sigorta şirketi de karşılamamaktadır.