Ayurvedik Tıp: Dr. Virender Sodhi tüm çocukların özellikle de hiperaktif yönelimleri olanların şekeri bırakmasını önerir. İlgi gördükleri ve eleştirilmedikleri, besleyici ve pozitif bir ortam çok aktif çocuklara fayda sağlar. Ebeveynlerin arasındaki ilişki de çocuğun davranışını çok etkileyebilir. Macuna prurens gibi sakinleştirici bitkiler hiperaktif çocuklarda çok faydalı olmaktadır. Bu bitkinin de yardımıyla çocuklar Ritalin’i bırakabilir. Tavsiye edilen bir diğer bitki ashwagandha’dır. Ancak bunları kullanmadan önce bir Ayurvedik uzmana danışmak gerekir.
Geleneksel Çin Tıbbı: Dr. Maoshing Ni hiperaktif hastalarını her bireyde hastalığın nasıl görüldüğüne bakarak tedavi eder. Çin tıbbında kalp ve karaciğer hiperaktivite vakalarında bakılan iki sistemdir. Schisandra meyveleri, biota çekirdeği, zizyphus çekirdeği bu sistemleri serinletmek için kullanılır. Ayrıca zayıf beslenmenin hiperaktiviteye yol açtığını belirtir ve besleyici bir diyete geçilmesini önerir. Dr. Ni çocukların basit şeker tüketiminden kaçınmasını, fasulye gibi kompleks karbonhidratların fazla olduğu bir diyet tüketmelerini önerir.
Homeopati: Dr. Richard Moskowitz hiperaktivite sorununu beslenmeyle ve çevredeki parfüm, ağır metal ve sigara dumanı gibi kimyasal uyarıcılarla ilişkilendirmektedir. Bu sorunları bağışıklık sisteminin kronik depresyonuna (aşılar, genetik sebepler veya doğum kusurlarıyla ortaya çıkabilir) bazen ise menenjit gibi hastalıklara bağlamaktadır. Hiperaktivitenin oldukça karmaşık bir sorun olduğuna ve tedavisi için çocuk ve tıp uzmanı arasında derin bir ilişki olması gerektiğine dikkat çeker.
Bitkisel Tıp: Hiperaktivite yaşayan çocuğun duygusal ve beslenmeyle ilgili sorunları ele alınıyorsa faydalı olabilecek bitkiler mevcuttur. Bunların arasında ıhlamur çiçeği (yatmadan önce banyo suyuna koyulursa çok etkili olur), sinir sistemi için papatya, karaciğer detoksu için kızıl yonca ve boğadikeni yer alır. Ayrıca ebeveynlerin kendi stres ve yorgunluklarını da tedavi etmesi önemlidir.
Şelasyon Terapisi: Dr. Constantine A. Kotsanis’in muayene ettiği tüm hiperaktif çocuklarda ağır metal toksisitesi mevcuttur. Saç ve idrar testi ile bu kesinleştikten sonra şelasyon terapisi önerilir. Bu tedavi ortalama 3-6 ay sürer ve mutlaka bir doktorun gözetiminde uygulanmalıdır.
Bir vakada Dr. Kotsanis yaygın gelişim bozukluğu (PDD) olan 15 yaşındaki bir çocuğu tedavi etmiştir. Belirtileri arasında endişe, düşük enerji, konuşma geriliği, kilo alımı bulunmaktaydı. Önce beslenmesi düzeltildi, sızıntılı bağırsağı iyileştirildi ve maya mantarı enfeksiyonu tedavi edildi. Daha sonra Dr. Kotsanis dört ay DMPS, dört ay DMSA kullanarak 7 şelasyon terapisi verdi. Tedavi süresince hasta kilo verdi, konuşması ve göz teması iyileşti, endişesi azaldı ve yaşına uygun sosyal yetenekler göstermeye başladı.