Gebelikte Besin Takviyeleri

Bir annenin sağlıklı gebelik için diyetinin bütün vitamin ve mineralleri sağlayamadığı düşünülürse, prenatal takviyeler alınabilir.

Gebelikte Besin Takviyeleri

Bir annenin sağlıklı gebelik için diyetinin bütün vitamin ve mineralleri sağlayamadığı düşünülürse, prenatal takviyeler alınabilir.  Pek çok besin maddesine olan gereksinim bu evrede artar ve zayıf diyeti takviyeyle desteklemek daha sağlıklı bir gebelik sağlar. Dr. Linton hamile kadınların iyi beslenmesinin gerekli olduğunu ve sağlıklarını optimum seviyeye yükseltebilmeleri için takviye almaları gerektiğini belirtmektedir. Spesifik vitamin ve mineral desteği, gebelikte çoğu sorunların tedavisinde faydalıdır. Örneğin, vitamin B6 sabah bulantısını azaltabilir ve kalsiyum, hipertansiyonu geriletebilir.
     
Ancak, bu sürede alınan her madde gibi ihtiyatı elden bırakmamak gerekir. Dr. Birdsall "İdeal olarak besinleri gıdalardan elde ederiz” demektedir. "Ne yazık ki hiçbirimiz ideal ortamlarda yaşamamaktayız. Çevremizden ve besin zincirimizden kaynaklanan farklı toksinlere maruz kalmaktayız. Yaşantımızda çoğumuz stres altında kalmaktayız ve stres besin maddelerini almayı engeller. Tükettiğimiz pek çok besin, 75 veya 100 sene öncesine kıyasla daha düşük besin değerindedir.” Prenatal takviyeler, gerekli miktarlarda vitamin ve mineral içerikleri sayesinde, sağlığı sigorta altına alırlar.
     
Dr. Birdsall C vitamininin, kronik olarak düşük dozda alınan bir besin maddesi olduğunu belirtir. Bağ doku, kıkırdak ve kemikte bulunan bir protein olan kolajenin oluşumunda C vitamininin önemli rolü vardır. Bazı hekimler, annelerin çok yüksek miktarda C vitamini almasının yeni doğanları etkileyen rebound skorbüt adlı bir hastalığa sebep olduğundan endişe etmektedir. Dr. Birdsall’ın araştırmaları ve deneyimleri, bu çok nadir görülen bir durumdur. "Tıp literatüründe sadece iki tane belgelenmiş rebound skorbüt vakasına rastladım” demektedir. Gelişmesi durumunda, bebek kısa sürede tedavi almadan iyileşir. 
     
Yeşil yapraklı sebzelerde, bakliyatta ve bütün tahıllarda bulunan folik asit ve B vitamini, cenindeki nöral kanal tahribatlarını engeller. Ancak, suni folik asit alımı, uygun fetal gelişimi ve bağışıklık için gerekli olan çinko emilimini azaltabilir. Aşırı yüksek dozlarda (1000 mcg) folik asit annenin enfeksiyona yakalanması ve bebeğin aşırı yavaş kalp hızına sahip olmasıyla ilişkilidir.
    
Ekstra demir, annenin hemoglobin testlerinde yetersizlik görülmesi durumunda gereklidir. Rutin demir alımı çinko emilimini bloke eder ve enfeksiyon, kanser ve diğer durumlarla ilişkilidir. Ancak, Dr. Birdsall, demirin güncel diyet önerilerinde hamilelik için önerilen tek takviye olduğunu ve bu mineralin hamile kadınlarca alımının faydalı olduğunu belirtmektedir.
        
D vitamini de toksinliği azaltacağı için alınmalıdır. Kemik gelişiminin desteklenmesi için cenin üçüncü üç aylık dönemde anneden günlük 300 mg’a kadar kalsiyum alır. Ancak, D vitamini ve kalsiyum emilimi gebelik esnasında artar. Dolayısıyla, bazı uzmanlar gebelik esnasında önerilen günde 1200 mg kalsiyumun çok fazla olabileceğini savunmaktadır. Bu mineralin aşırı seviyeleri, vücuttan idrarla atılmasına yol açar. Yüksek derecede kalsiyum tüketen her 1500 hamile kadından biri böbrek taşı geliştirir. Bu oran hamile olmayan kadınlardan biraz daha fazladır. Dr. Birdsall hekimlerin, iki sebeple hamile kadınlara yüksek dozda kalsiyum verdiğini savunmaktadır: "Kalsiyumun diğer minerallerle, özellikle de çinko ve magnezyumla ilişkisini göz ardı ediyoruz. Ayrıca kalsiyum alımıyla ilgili çoğu çalışma kalsiyumun verimsiz türleri üzerinde yapılmıştır.” Kalsiyum sitrat veya sitrat/malat vücut tarafından en iyi emilebilen türleridir ve mineral ne kadar verimli emilirse o kadar daha az alınabilir.
      
Sütün bu minerali yüksek derecede içerdiği bilinmektedir ancak bazı uzmanlar, süt ürünlerinden gelen kalsiyumun vücut için ne kadar erişebilir olduğunu tartışmaktadır. Dr. Birdsall "Artık annenin süt tüketiminin bebekte alerjik bir durum yaratabileceğini destekleyen araştırmalar vardır.” demektedir. Koyu yeşil yapraklı sebzeler gibi alternatif kalsiyum ürünlerinin tüketimi, kahve, şeker ve tuz gibi kalsiyumu azaltıcı ürünlerden kaçınmak hamile kadınlar için yeterli beslenme sağlayabilir. Tuza istinaden, gebelik tuz alımını kısıtlamak için iyi bir zaman değildir, ancak çok tuz tüketimi kalsiyum düzeyini düşürür. Kalsiyum alımı, gebelikte bacak kramplarını önler. B6, D ve K vitaminleri ve bor kemik metabolizmasında etkili besinlerdir.

Gebelikte Tuz Tüketimi
Sodyum sıvı dengesi ve kan hacmini muhafaza etmede gereklidir. Bu sebeple, tuz tüketiminin kısıtlanması gebelikte fazla önerilmez. Bir zamanlar preeklampsi ve şişmenin önlenmesinde genel tercih olan sodyumun kısıtlanması ve diüretik alımı, gereksiz olmakla kalmayıp aynı zamanda, zararlı olabilir. Tuzu sadece tat verecek kadar kullanmak önerilir. 

Yorumlar

© 2013 alternatifterapi.com Tüm hakları saklıdır.

Eleman Türkiye