Geleneksel Çin Herbalizmi - Nedir

Çin bitkilerinin fiziksel, zihinsel ve spiritüel sağlığı birlikte iyileştirmek için kullanıldığı sağlık sistemidir.

Geleneksel Çin Herbalizmi

Çin herbalizmi (bitkisel tedavi), geleneksel Çin tıbbının veya Doğu tıbbının temel alanlarından biridir. Geleneksel Çin tıbbında bitkiler akupunktur veya masaj gibi diğer teknikler ile birlikte kullanılır. Çin herbalizmi holistik bir medikal sistemdir ve kişinin fiziksel sağlığının yanı sıra zihinsel ve spiritüel sağlığını da göz önünde bulundurarak hastanın vücudunu bir bütün olarak tedavi eder. Hastalıklar bütünü oluşturan bu parçalarda meydana gelen uyumsuzluk veya dengesizlik olarak görülür.

Çin herbalizmi 4000 yılı aşkın süredir uygulanmaktadır. En eski ve en önemli Çin bitkisel metni, Huang Ti Nei Ching (Sarı İmparatorluğun Dahiliye Kitabı) metnidir. Bu metin, M.Ö. 2697 yılında, Çin üzerindeki hâkimiyeti esnasında Huang Ti tarafından kaleme alınmıştır. Bu zamandan beri bitkisel uygulamalar daha geniş çapta belgelenmekte ve düzenlenmektedir. Modern Çin’de geleneksel Batı eczacılık biliminin yanı sıra geleneksel Çin herbalizmi de öğretilmektedir. Çin bitkisel tedavileri, Batı’da son 20 yıl içerisinde kullanılmaya başlanmıştır. Bu tedaviler geleneksel tıp tedavilerine oranla daha yumuşak ve doğaldır. Ayrıca bitkisel tedavilerin yan etkileri daha az rahatsızlık verir. Özellikle kronik rahatsızlıkları bulunan kişiler, Çin herbalizminin holistik yönüne veya genelde geleneksel Çin herbalizmine gitgide daha fazla ilgi göstermektedir.

Çin bitkisel tedavileri Batı herbalizminden birçok açıdan ayrılır. Çin uygulamasında birçok farklı bitki, kişinin Qi’si ve Beş Element üzerindeki etkilerine bağlı olarak kullanılır. Geleneksel Çin tıbbında bazı genel dengesizlikleri tedavi etmek için birçok formül bulunur. Bu formüller kişisel ihtiyaçlara uyum sağlamaları amacıyla değiştirilebilir.

Geleneksel Çin bitkisel formülü genellikle dört sınıf malzeme içerir. Bu malzemeler hiyerarşik bir düzene göre hazırlanır. Bunlar temel (kişinin hastalığına özel olarak seçilen ana malzeme), temsilci (temel malzemenin eylemini güçlendirir veya mevcut sorunu tedavi eder), yardımcı (ilk iki malzemenin yan etkilerini dengeler) ve elçidir (tüm diğer malzemeler arasında uyumu sağlar ve bunları vücutta tedavi ettikleri bölgelere iletir).  

Teşhis Yöntemleri
Çin herbalistleri sadece belirtilere bakarak bitki tavsiye etmez; aynı zamanda hastanın fiziksel durumunu, duygusal sağlığını ve zihinsel durumunu da göz önünde bulundurur. Herbalist, hastanın gözleri, dudakları ve genel cilt tonunun yanı sıra saç, cilt ve dilini de inceleyebilir. Pratisyen ardından vücudun nefes alırken çıkardığı sesi dinler. Ardından herbalist, teşhis için kişinin nefesini, vücut kokusunu veya tükürüğünü koklar.

Geleneksel Çin tıbbı pratisyenleri, hastanın kapsamlı tıbbi geçmişini alır ve kişiye beslenme alışkanlıkları, yaşam tarzı ve uyku düzeni ile ilgili sorular sorabilir. Hastaya duygusal durumu ve cinsel aktivitelerinin yanı sıra temel tıbbi şikayetleri konusunda da sorular yöneltilir. Çin herbalistleri dokunuşu tanısal bir alet olarak kullanırlar ve kişinin fiziksel sağlığını değerlendirmek için vücutlarını el yordamıyla hissedebilir veya hafif bir masaj uygulayabilirler. Çin teşhisinin diğer bir ana bölümü de nabız teşhisi veya sfigmolojidir. Bu, pratisyenlerin ustalaşmak için yıllar harcadığı incelik gerektiren bir sanattır. Bazı pratisyenler Çin tıbbında 12 farklı organa denk gelen 12 farklı nabız noktasını bulabilirler. Pratisyenlerin her bir noktada teşhis edebileceği 30 farklı nitelik bulunur. Örneğin nabzın gücü, hızı, niteliği ve ritmi teşhisten önce belirlenir.     

Bitkiler
Çin bitkileri tek başlarına veya diğer bitkiler ile birlikte kullanılabilir. Bazı bitkiler tıbbi amaçlar için tek başına kullanılabilir. Pratisyenler, bitkinin özelliklerini ve hastanın genel sağlığını temel alan bitki kombinasyonları ile hastalıkların etkili bir şekilde iyileştirildiğine inanmaktadır. Her bir bitki dört iyileştirici özelliğe sahiptir. Bunlar bitkinin doğası, tadı, soyu ve etkisidir. Bitkinin doğası yin ve yangın niteliklerine göre tanımlanır. Yang veya ısıtıcı bitkiler soğuk eksikliklerini tedavi eder. Bu bitkiler genellikle üst solunum yolu, cilt veya uzuv tedavisinde kullanılır. Yin veya soğutucu bitkiler aşırı sıcak durumların tedavisinde kullanılır. Bu bitkiler genellikle iç organlarla ilgili sağlık sorunları için kullanılır. Bitkiler doğada nötr olarak da bulunabilir. Bir bitkinin tadı, aromasını göstermez; fakat qi, kan, sıvılar ve balgam üzerindeki etkisini gösterir. Ekşi bitkilerde konsantrasyon etkisi vardır. Bunlar ishal gibi sağlık durumlarını tedavi etmek için ve qi’yi konsantre hale getirmek için tavsiye edilir.

Acı bitkiler yok etme veya aşağıya doğru hareket eylemi gösterir. Bu bitkiler öksürük, kabızlık ve kalp problemlerinin tedavisinde kullanılır. Tatlı ve tatsız bitkiler uyum etkisine sahiptir. Ayrıca bu bitkiler, canlandırıcı bitkiler olarak ve ağrı tedavisinde kullanılır. Baharatlı bitkiler uyarıcı etkiye sahiptir. Bu bitkiler kan ve qi dolaşımını geliştirmek için yazılır. Tuzlu bitkiler yumuşatıcı etkiye sahiptir. Bu bitkiler kabızlık ve diğer sindirim problemlerinin tedavisinde kullanılır. 

Bir bitkinin soyu, eylemini ve hangi vücut organı üzerinde etkili olduğunu gösterir (Çin tıbbı organ adları için anatomik ilişkiler kurmaz. Çin tıbbı organın fonksiyonu ile yakından ilgilenir). Ekşi bitkiler karaciğer ve safra kesesi ile ilişkilidir. Acı bitkiler kalp ve ince bağırsak üzerinde etkilidir. Tatlı ve tatsız bitkiler mide ve dalağı etkiler.  

Baharatlı bitkiler, akciğer ve kalın bağırsak üzerinde etkilidir ve tuzlu bitkiler de böbrekler ve mesane üzerinde etkilidir. Çin bitkileri son olarak özel fonksiyonlarına göre sınıflandırılır. Bu fonksiyonlar dört etkiye ayrılır. Yok edici etkisi bulunan bitkiler, rahatlama sağlayarak birikinti, uyuşukluk veya spazm tedavisinde kullanılır. Kanama durdurucu etkisi olan bitkiler boşaltım ve aşırı eliminasyon ile karakterize durumları engeller ve güçlendirir. Arındırıcı etkiye sahip bitkiler, boşaltımı ve detoksu sağlayarak tıkanma veya zehirlenme gibi durumları tedavi eder. Güçlendirici etkiye sahip bitkiler eksiklik bulunan bölgeleri besler, destekler ve düzenler.  

Diyabet Tedavisi
Son zamanlarda, özellikle insanların daha az egzersiz yaptığı ve daha kalitesiz gıdaları daha fazla miktarlarda tükettikleri Amerika’da diyabet rahatsızlığı oranı önemli ölçüde artış göstermiştir. Bu artış soruna karşı yeni çözümlerin bulunmasına ilişkin çabalara yol açmıştır ve birçok araştırmacı Çin bitkisel tedavileri üzerine yoğunlaşmıştır. Daha etkili ve daha uygun bir tedavi arayışı içerisindeyken, diyabet tedavisinde alkoloid berberinin faydaları dikkatle incelenmeye başlanmıştır. Deneylerde farelere berberin ve alloksan verilmiştir ve bu farelerin kan şekerlerinde artış olma ihtimali düşmüştür. Kontrollü bir diyet ile birlikte 1 ila 3 ay süre ile günlük 300-600 mg arasında berberin alan Tip 2 diyabet hastalarının kan şekerlerinde düşüş gözlemlenmiştir.    

AIDS ve Kanser Tedavisi
Bağımsız araştırmalar Çin herbalizminin bağışıklığı güçlendirmenin yanı sıra kemoterapi ve diğer ilaç tedavilerinin neden olduğu toksinleri de azaltabileceği ihtimali üzerine araştırmalar yapmaktadır. 

Koleraya Bağlı İshal Tedavisi
Japonya’da bir grup araştırmacı, bazı geleneksel Çin bitkisel formüllerinin koleraya neden olan bir mikroorganizma olan Vibrio cholerae’nin ürettiği toksinleri azalttığını ortaya koydu. Bu formüller, koleraya bağlı ishale karşı uygulanan oral rehidrasyon tedavisi ile birlikte alındığında faydalı sonuçlar ortaya koymaktadır.

Atopik Dermatit
Bazı doktorlar Çin bitkisel tedavilerinin, tedavisi oldukça zor kronik bir rahatsızlık olan atopik dermatit belirtilerini azaltmada etkili olduğunu ortaya koymuştur. Bitkisel tedaviler, geleneksel ilaç tedavilerinin uzun süreli toksik yan etkilerini içermeden atopik dermatitin neden olduğu kaşıntı ve iltihaplanma hissini azaltabilir. 
Tarihsel Arka Plan
Geleneksel Çin tıbbı, Asya’nın bugün Çin, Tibet, Vietnam, Kore ve Japonya olarak bilinen güney bölgelerinde ortaya çıkmıştır. M.Ö. 3500 yıllarında Çin dağlarında keşiş olarak yaşayan kabile şamanları ve ilahi kişiler "Uzun Yaşamanın Yolları” adı verdikleri bir yöntemi uygulamışlardır. Bu yöntem, bitkiler ve diğer otlara odaklı bir beslenmeyi, kung fu egzersizlerini, enerjiyi artırdığı ve yaşamı uzattığı düşünülen özel nefes alıp verme tekniklerini içermekteydi. Han hanedanlığının ardından Çin’in bir sonraki altın devri, M.Ö. 608-906 yılları arasında yönetimde olan Tang imparatorluğu altında oldu. Tang imparatoru, Çin’in ilk tıp okulunu M.S. 629 yılında kurdu. Song (MS 960–1279) ve Ming (MS 1368–1644) hükümdarlıkları altında yeni tıp okulları açıldı, bu okulların müfredatları ve giriş sınavları standart hale getirildi; geleneksel bitkisel reçeteler yazılarak ansiklopedi haline getirildi. Çin’deki ve Batı’daki tıbbın gelişimi arasındaki en önemli farklılık, Batı tıbbının cerrahi prosedürler ve tekniklere büyük ilgi göstermesidir.    

Felsefi Arka Plan - Kozmik ve Doğal Düzen
Taoist düşüncede, Tao veya ilk evrensel ilke, tüm doğa modellerinin altında yatan bir karşıt prensipler düalitesi olduğunu söyler. Bu prensipler, yin ve yang, birbirlerine ne kadar zıt olurlarsa olsunlar, bir o kadar da birbirlerine bağlıdırlar. Bunlar geleneksel Çin tıbbında temel kavramlardır. Yin soğuğu, nemi, loşu, pasifi, yavaşı, ağırı ve aşağı ve içe doğru hareket edeni simgeler. Yang ise ısıyı, kuruluğu, aydınlığı, aktifliği, çabukluğu, ışığı ve yukarı ve dışarı doğru hareket edeni simgeler. İki güç de doğa ve insan mutluluğu için eşit ölçüde gereklidir ve iki güç de birbirleri olmadan var olamaz. Bu iki prensip arasındaki dinamik ilişki mevsimler, insanın hayat döngüsü ve diğer doğal olgularda yansıtılır. Geleneksel Çin tıbbının bir amacı da kişinin içerisindeki yin ve yang’ı dengede tutmaktır.

Yin ve yang’ın yanı sıra, Taoist öğretmenler ayrıca Tao’nun ilkel enerji veya qi (chi veya ki olarak da yazılır) olarak adlandırılan üçüncü bir güç oluşturduğuna inanır. Yin, yang ve qi arasındaki etkileşim su, metal, toprak, tahta ve ateş olan beş elementi doğurur. Bu elementler insan vücudunun yapısı ve işlevinde öne çıkar.   

İnsan
Geleneksel Çin doktorları, insan vücudunun yapısını, parçalara ayırıp inceleme sonucunda öğrenmedi; çünkü onlar bir insanı kesmenin atalarına hakaret olduğunu düşünüyorlardı. Bunun yerine, Çin doktorları yıllar süren gözlemlerin ardından ana organların yerleri ve işlevlerini anladı ve ardından bunları yin, yang, qi ve beş element ile ilişkilendirdi. Bu şekilde ağaç, karaciğer (yin) ve safra kesesi (yang); ateş, kalp (yin) ve ince bağırsak (yang); toprak, dalak (yin) ve mide (yang); metal, akciğerler (yin) ve kalın bağırsak (yang); su, böbrekler (yin) ve mesane (yang) ile ilişkilendirilir. Çin tıbbı aynı zamanda vücudun kan, ruh, yaşamsal öz (vücudun qi ve kandan ürettiği büyüme ve gelişim prensibi), sıvılar (tükürük, omurilik sıvısı, ter vb. gibi kan dışındaki tüm sıvılar) ve qi’yi içeren beş önemli maddeden oluştuğuna inanır.
Çeşitli sağlık sorunlarına ucuz bir çözüm sunan ve güvenli olan Çin herbalizmi, Çin’de oldukça ünlüdür. Son yıllarda, herbalizme kalite kontrolün getirilmesi ile birlikte herbalizm çağdaşlaşmıştır. Örneğin bitkiler içlerinde bulunan ağır metal seviyesinin belirlenmesi için emilim spektrometrisine tabi tutulur. Çin bitkileri standart oldukları için, kişisel tedavide daha güvenlidir. Bu yaklaşım, kişinin kendisini kendi sağlığından sorumlu tutar. Bu da Çin herbalizminin temel amacıdır.    

Çin herbalizmi hangi gıdaların faydalı olduğu ve hangi gıdaların engel oluşturduğu konusunda önemli tavsiyelerde bulunur ve ayrıca kişinin hangi gıdalara alerjik olduğunu keşfetmesini sağlar. Bunun yanı sıra, Çin tıbbı, bağışıklık sistemini geliştirir ve hastalıkları iyileştirmesinin yanı sıra faydalı besin değerleri de sağlar.  

Teksas’taki M.D. Anderson Hastanesi’nde yapılan tıbbi bir araştırma, kemoterapi tedavisi gören hastaların tonik bitki astragalus (huang qi) almaları halinde bağışıklık fonksiyonlarının geliştiğini göstermiştir (Kemoterapinin bağışıklık sistemini baskı altına aldığı iyi bilinmektedir). Araştırmalar ayrıca T-hücrelerinin, makrofaj aktivitelerinin ve interferon üretiminin Çin bitkileri olan ganoderma, lentinus ve poliporus kullanan kişilerde artış gösterdiğini ortaya koymuştur. Bu bitkiler bağışıklık sisteminin kanserli hücreler ile savaşmasına yardımcı olur. Ayrıca gonadermada bulunan ajanların, pıhtı birikimi ve trombosit oluşumunu engellediği keşfedilmiştir. Bu da dolaşım ve kalp sorunlarının iyileştirilmesinde faydalı olabilir. 

Ginseng bitkisi içerisinde bulunan bir madde, böbrek üstü bezlerinin faaliyetlerini geliştirir ve bu da bitkinin vücuttaki hormon faaliyetlerini geliştirmede etkili olduğunu gösterir.
Çin bitkileri ve bu bitkilerin kullanımları ile ilgilenen kişiler herhangi bir tedaviye başlamadan önce bir pratisyene danışmalıdır. Tedavi yazıldığında, tedavi için uygun bitkiler Doğu tarzı bitkisel ürünler satan marketlerde ve organik marketlerde bulunabilir. Batı pazarı için hazırlanan çoğu Çin tedavileri standarttır ve üzerlerinde dozaj bilgileri yazan, kullanıma hazır formüller halinde satılır. Çin herbalistleri, çay veya kapsül halinde alınan bitkileri önerebilir
Belli bir standarda bağlı olarak satılan Çin bitkilerini almamak en iyisidir. Bitkiler hasat edildiği yere veya hasat zamanına bağlı olarak etki bakımından değişiklik gösterirler. Amerika’da rapor edilen vakaların yanı sıra Avrupa’da da Çin bitkilerinin atık sular veya diğer kirlilik türleri nedeniyle etkisi yitirdiğine ilişkin vakalar rapor edilmiştir.    

Bir hastayı tedavi ederken, herbalist hızlı bir etki yaratmak yerine sistemi hafifçe değiştirerek yerine oturtur. Bu nedenle kişinin sağlığına kavuşması biraz zaman alabilir ve hastanın tedavinin ardında yatan prensipleri anlaması gerekir. Bazı pratisyenler tedavinin kronik hastalıkların ortaya çıktığı her yıl bir ay kadar süreceğini hesaplar. Tedavinin yavaş bir hızla uygulanmasının en önemli avantajı, kişinin bitkiye olumsuz bir reaksiyon göstermesi halinde reaksiyonun, tedavi yavaş ilerlediği için hafif olacağıdır. Bununla birlikte bitkilere karşı ters reaksiyon nadir olarak görülen bir durumdur. 
Birçok natüropatik terapide olduğu gibi, Çin bitkisel tedavileri de sağlıklı yaşam tarzı ve uygun bir egzersiz programı ile birlikte uygulandığında daha etkilidir.
Bazı Çin bitkileri belirli reçeteli ilaç ve gıdalar ile bağdaşmaz. Bazı Çin bitkileri ise hamilelik süresince kullanılmamalıdır. Olası etkileşimler nedeniyle, geleneksel Çin bitkisel tedavilerini kullanmak isteyen kişi kendi kendisine teşhis koyarak bu terapiler ile tedaviye başlamamalıdır.

Son zamanlarda yapılan çalışmalar, Çin tıbbında kullanılan bazı bitkilerin karaciğerde hasara neden olduğunu iddia etmektedir. Kadınlar erkeklere oranla bu gibi bir reaksiyona daha yatkındır. Karaciğer hasarları, transaminaz adı verilen belirli enzimlerin karaciğerde artış göstermesi gibi ufak problemler veya kronik hepatit, siroz ve akut karaciğer yetmezliği gibi organ nakli gerektiren ciddi boyutlardaki sorunlar olarak görülebilir. Bu riskler nedeniyle Çin bitkisel terapilerini kullanmak isteyen kişi, bir herbaliste gitmeden önce doktora danışmalıdır. Hastalar, alternatif, reçetesiz ve reçeteli ilaçların hepsi dahil olmak üzere kullandıkları tüm ilaçlar ve terapiler konusunda doktorlarını bilgilendirmelidir.  
Günümüzde Batı’da geleneksel Çin tıbbına ve Çin herbalizmine olan ilgi yeniden ortaya çıkmıştır. Çin pratisyenleri tarafından kullanılan 700 bitkisel tedavinin 100’den fazlası Batı bilimi tarafından test edilerek etkili bulunmuştur. Ulusal Sağlık Enstitüsü, Alternatif Tıp Ofisi ve Gıda ve İlaç Kurumu dahil olmak üzere, birçok Amerikan kurumu şu anda akupunktur ve Tui na masajının yanı sıra Çin bitkisel tedavilerini de araştırmaktadır. Buna karşılık genelde Çin tıbbı üzerine yapılan Batılı incelemeler, geleneksel tedavilerin etkileri ve bu etkilerin nedenleri üzerine odaklanmaktadır. Bununla geleneksel Çin tıbbı Batı’nın kusursuz fiziksel ölçüm ve bilimsel hipotez çerçevesi içerisine yerleştirilmek istenir.

Yorumlar

© 2013 alternatifterapi.com Tüm hakları saklıdır.

Eleman Türkiye