Birçok doğal terapinin kullanılmasıyla kalp hastalığı riski önemli oranda düşürülebilir. Aynı yaklaşım halihazırda kalp hastalığı yaşayan kişilere de fayda sağlar. Bunların arasında beslenme değişiklikleri, takviyeler, bitkisel tıp, şelasyon terapisi, detoksifikasyon, oksijen terapisi, egzersiz, stres azaltma, geleneksel Çin tıbbı ve Ayurvedik tıp yer alır.
Gençlik ve genç yetişkinlik yıllarında kötü beslenme v egzersiz alışkanlıkları kolaylıkla değiştirilebilir ve vücudu kalp hastalığına karşı korumak için çok sayıda şey yapılabilir. Damarlara gelmiş olan zarar plak birikimine yol açabilecekse de beslenme ve takviyelerle bunu geriye döndürmek mümkündür.
Beslenme
Beslenme kontrolü kalp hastalığı sürecini geri döndürmekte çok etkili olabilir. Dr. Dean Ornish, vejetaryen beslenme, egzersiz ve stres azaltma tekniklerini kullanarak plağın damarlarda birikimini azaltmıştır. Geri döndürme diyeti neredeyse hiç kolesterol, hayvansal yağ ve yağ içermez. Dr. Ornish diyeti devam ettiren kişilerin durumunun iyileştiğini, yağ oranı yüksek bir diyet sürdürenlerin ise durumlarının kötüleştiğini görmüştür.
Ancak Dr. Cowden’e göre, Dr. Ornish’in diyetinin başarılı olmasının nedeni öncelikle kolesterol ve yağların az miktarına değil, metiyonin miktarının düşüklüğüne, sebze ve tahıl miktarının fazlalığına bağlıdır. Metiyonin kırmızı ette, sütte, süt ürünlerinde bulunan bir amino asittir. Kolesterolü oksitleyici bir serbest radikal olan homosisteinin öncülüdür. Sebze ve tahıllar B6, C, E, beta karoten gibi vitaminler açısından zengindir ve bu vitaminler antioksidan, antiaterojenik (ateroskleroz karşıtı) özellik gösterirler.
Kan akışındaki oksitlenmiş kolesterol seviyesini düşürmek için Dr. Passwater, diyeti, kişisel takviyelerle birleştirmeyi önerir. Diyette günlük kalorilerin en çok %30’u yağdan alınmalıdır, böylece LDL kolesterol seviyesi yükselmez. Yapılması gereken önce LDL kolesterolü diyetle düzenlemek, sonra antioksidan seviyesini artırarak oksitlenmiş kolesterolün hasar vermesini önlemektir. Kırmızı et ve kızarmış gıdalar gibi homosistein üretimini artıran gıdaları azaltan bir beslenme vücut sistemlerinin daha iyi bir şekilde işlemesini sağlayacaktır.
Soğan ve elma yemek, yeşil veya siyah çay içmek de kalp sağlığına faydalıdır. Bu gıdalarda bioflavonoid kuersetin bulunur ve kalp damar hastalıklarıyla, bu hastalıklardan ölümlerle ters ilişkilidirler. Bioflavonoidler sebze ve meyvelerde bulunan pigmentlerdir ve serbest radikallerin verdiği zarara karşı savaşan antioksidanlardır. Vücutta bioflavonoidler C vitamininin etkinliğini artırırlar ve böylece bağışıklık sistemini güçlü tutarlar. Güncel bir çalışmaya göre beslenmeyle aldıkları kuersetin seviyesi en yüksek olan erkeklerde koroner kalp hastalığı riski en düşük olanlardan %53 daha azdır.
Elmada, siyah ve yeşil çayda bulunan bir diğer bioflavonoid kateşindir ve çikolatada da bulunur. Hollanda’da yapılan 10 yıllık araştırmada günde daha fazla kateşin tüketen (4 elmadan, 2 fincan çaydan veya küçük bir parça çikolatada elde edilebilecek ortalama 72 gram) yaşlı erkeklerin iskemik kalp hastalığından ölme riski az tüketenlerden %51 daha azdır. İskemik kalp hastalığı tıkanmış damarların kalbe yeterince kan ve oksijen taşıyamaması sebebiyle görülür