Kanser Karşıtı Bitkisel Maddeler

Son araştırmalarla kanser karşıtı etkisi görülmüş bazı bitkisel maddeler şunlardır:

Bu madde farelere transfer edilmiş insan melanom tümörlerinin büyümesini engellerken sağlıklı hücrelere zarar vermemiştir. İnsan kanseri hücreleri kültürlerinde yapılan testler lenf, akciğer, karaciğer kanserlerinde de etkili olduğunu göstermektedir. Betulinik aside çevrilebilen bir madde olan betulin beyaz kabuklu huş ağaçlarının önemli bir bileşenidir.

Thuja occidentalis ağacı kanser vakalarında birleşik terapi olarak başarılı olmuştur. 86 yaşındaki bir kadın 14 senedir sağ göğsündeki portakal büyüklüğündeki tümörden dolayı eziyet çekmekteydi. Çevredeki lenf bezlerine de yayılmıştı ve doktorlar ameliyat edilemez ve 3. evre meme kanseri olduğunu belirtmişti. Bu kadın hastaya tamoksifen (östrojen engelleyici), mazı ağacı özütünün tentürü (günde 3 kez 20 damla), ekinezya (günde 3 kez birer tablet), çeşitli vitamin ve mineraller verildi. Ayrıca bölgesel olarak mazı ağacı kremi sürdü ve karakafes otu, çarkıfelek, kır menekşesi, şilte otu ve kuş otu aldı. 1 ay sonra anormal lenf nodülleri yok oldu ve tümör yumuşamaya başladı. 6 ay sonra tümör %25 küçüldü. 6 ay daha sonra ise hiçbir kanser belirtisi kalmamıştı.

Ananas dalları ve meyvesinden izole edilen brolemayin proteaz ve diğer enzimlerden oluşur. Yüzyıllardır enflamatuar hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Bromelayinin üç lösemi hücre dizisinin farklılaşmasını teşvik ettiği (kültürde), kanser karşıtı savunmaları uyardığı (monosit ve makrofaj hücre öldürme aktivitesi) ve kanser hücrelerinin büyümesini sınırladığı görülmüştür. Bu etkileri bromelayinin kemoterapiyle beraber kullanıldığında görülen tümör öldürücü potansiyelini açıklamaktadır ve ağız yoluyla alındığında bile bu etkiler görülmektedir. Ancak etkisinin daha fazla olması için rektal yolla alınması tercih edilebilir.

Nane ailesinin üyelerinde bulunan özel antioksidan maddelerin tümörlerin tekrarlamasını önlemede E vitamininden bile daha güçlü olduğu görülmektedir. Fenolik bileşenlerden biri rosmarinik asittir ve Prunella vulgaris gibi bazı nanelerde bol miktarda bulunur.

Bu bitkinin toksinleri nötrleştirdiği ve uzaklaştırdığı, zihinsel işlevi iyileştirdiği, sinir krizlerini önlediği belirtilmektedir. Bilim adamları Gotu Kola’nın kültürde kanser hücrelerini öldürme yeteneğinin yüksek olduğunu görmüştür. Ayrıca centella özütü tümörlü farelerin yaşam süresini iki katından fazla uzatmış ve kullanılanın çok daha yüksek dozlarında bile toksisite göstermemiştir.

Lavanta yağı perilil alkol adlı kanser karşıtı bir madde bulundurmaktadır. Bu maddenin hayvan deneylerinde kimyasal sebeplerle başlayan meme kanserlerinin %80’inden fazlasını engellediği görülmüştür. Bileşiğin tümör büyümesini engelleme sebebinin kanseri başlatan geni engellemesi olduğu düşünülmektedir.

Polen bitkilerin erkek üreme hücresidir. Arılar nektar ararken çiçeklere girdiğinde bu maddeyi alırlar. 1948’e kadar uzanan araştırmalarla beslenmeleri arı poleniyle desteklenen hayvanlarda tümör görülme ihtimalinin çok daha düşük olduğu ortaya çıkmıştır. Polenden elde edilen arı sütü kanser hücresi  enjekte edilen fareleri 12 aydan uzun süre korumuştur. Kontrol grubundakiler ise 12 gün içinde ölmüştür. Ameliyat edilemez yumurtalık kanserine sahip kadınlarda yapılan çalışmalarda arı poleni alan kadınların bağışıklık sistemi güçlü kalmış, mide bulantısı, saç dökülmesi ve yorgunluğu daha az yaşamışlardır. Benzer sonuçlar ışın tedavisine giren hastalarda da görülmüştür.

Kanser tedavisine yardımcı olma potansiyeline sahip olan diğer bitkiler arasında frenk arpası, reishi mantarı, shiitake mantarı, karnabahar, aynısefa, wax gourd, chaparral, dut, Japon biberi, kekik, Çin salatalığı ve ısırgan yer alır.

Bilim adamları bitkileri kanser tedavisinin alternatifi veya devamı olarak değil destekleyicisi olarak kullanmakta ve araştırmaktadır. Bitkiler kemoterapi ve ışın terapisinin yan etkilerini doğrudan dengeleyebilir. Bazı bitkiler bağışıklık sistemini güçlendirirken bazıları vücüdun detoks ve antioksidan sistemlerini uyarır. Bazıları ise östrojen ve prolaktin gibi tümör uyarıcı hormonları engeller.