Migren - Belirtileri

Migren saatler veya günler süren ve ciddi rahatsızlık verebilen kronik baş ağrılarıdır.

Migren

Migren belirtileri, o kadar şiddetli olabilir ki kişi dinlenmek için karanlık ve sakin bir yer bulmaktan başka bir şey düşünemeyebilir. Bazı migren ağrılarından önce veya ağrılar esnasında gözde ani ışık çakmaları, gözlerde kararma veya kol ve bacaklarda karıncalanma gibi duyusal belirtiler ortaya çıkabilir. Genellikle migrenle birlikte mide bulantısı, kusma ve ışığa ya da sese karşı hassasiyet gibi belirtiler görülür. Migrenin tedavisi yoktur; fakat ilaç tedavileri, migren ağrılarının sıklığını ve şiddetini azaltmaya yardımcı olabilir. Eğer tedavi yöntemi geçmişte hasta için faydalı olmadıysa farklı bir migren ilacı alma konusunda doktor ile görüşülmelidir. Doğru ilaç tedavisiyle birlikte kişinin kendi uygulayabileceği tedaviler ve yaşam tarzı değişiklikleri, hayat kalitesinde önemli değişiklikler yaratabilir.

Migren genellikle çocukluk, ergenlik veya erken yetişkinlik dönemlerinde ortaya çıkar. Genel olarak migren atakları esnasında aşağıdaki belirtilerinden hepsi veya bazıları görülebilir:
  • Başın bir tarafını veya her iki tarafını etkileyen orta şiddetli veya şiddetli ağrılar
  • Zonklayıcı baş ağrıları
  • Fiziksel aktivitelerle kötüleşen ağrı
  • Günlük aktivitelerinizi etkileyen ağrı
  • Kusmaya yol açabilen mide bulantıları
  • Işığa ve sese karşı hassasiyet
Migren, tedavi edilmediği takdirde genellikle 4 saat ila 72 saat arasında sürebilir fakat baş ağrılarının sıklığı, kişiden kişiye göre değişebilir. Migren ağrıları bir ay içerisinde birkaç defa veya daha az sıklıkta ortaya çıkabilir.   

Tüm migren ağrıları aynı değildir. Birçok kişide daha önce "genel migren” adı verilen aurasız migren ağrıları görülür. Bazı kişilerde ise daha önceleri "klasik migren” adı verilen auralı migren gözlemlenir. Auralar, gözde ani ışık çakmaları gibi görüş değişikliklerini, kol ve bacaklarda karıncalanma hissini içerir. Aura olsa da olmasa da baş ağrıları ortaya çıkmadan saatler veya bir gün önce, bir ya da birden fazla ön belirti (prodrom) kendini hissettirebilir. Bu ön belirtiler şunlardır:
  • Sevinç veya aşırı enerji hissi
  • Tatlı krizleri
  • Susuzluk
  • Sersemlik hissi
  • Asabiyet veya depresyon
Doktora Ne Zaman Gidilmelidir
Migren, genellikle teşhis ve dolayısıyla tedavi edilemeyen bir rahatsızlıktır. Migren belirtileri gözlemleniyorsa, atakları ve bu atakların nasıl tedavi edildiği not edilmelidir. Daha sonra baş ağrılarını ve uygulanabilecek tedavi planını konuşmak üzere, doktordan bir randevu alınır. Baş ağrısı geçmişi olsa dahi, ağrıların düzeninde veya şeklinde bir değişiklik oluşursa doktora danışılmalıdır. Aşağıdaki belirtilerin görülmesi halinde derhal doktorla görüşülmeli veya acil servise gidilmelidir. Çünkü belirtiler bazı ciddi sağlık problemlerinin habercisi olabilir:
  • Ani ve aşırı şiddetli baş ağrısı
  • Yüksek ateş, boyun tutulması, ciltte kızarıklık, zihinsel bulanıklık, nöbet, çifte görme, güçsüzlük, uyuşukluk hissi veya konuşmada güçlükle birlikte ortaya çıkan baş ağrısı
  • Baş yaralanmalarından sonra ortaya çıkan baş ağrıları (özellikle baş ağrıları kötüleşiyorsa)
  • Öksürük, çaba sarf etme, zorlanma veya ani hareketler ile kötüleşen kronik baş ağrısı
  • 50 yaş üzeri kişilerde yeni ortaya çıkmaya başlayan baş ağrıları
Teşhis
Eğer hastada genel migren sorunu varsa veya ailesinde migren rahatsızlığı olan birisi varsa doktor medikal geçmişe ve yaptığı fiziksel incelemelere dayanarak migrene teşhis koyabilir. Eğer baş ağrıları anormal, şiddetli ve aniyse, doktor ağrılara neden olabilecek diğer rahatsızlıkların ihtimalini ortadan kaldırmak için bazı testler önerebilir.
  • Bilgisayar destekli tomografi (CT): Bu görüntüleme prosedürü beynin kesitsel görüntüsünü sağlamak amacıyla bir seri bilgisayar destekli röntgen ışını kullanır. Bu sayede doktorlar, baş ağrılarına neden olabilecek tümörleri, enfeksiyonları ve diğer muhtemel sağlık sorunlarını teşhis edebilir.  
  • Manyetik rezonans görüntüleme (MR): MR testi, beynin detaylı kesitsel görüntüsünü sağlamak amacıyla radyo dalgaları ve güçlü mıknatıslar kullanır. MR testiyle doktorlar tümörleri, inmeleri, damar genişlemelerini, nörolojik hastalıkları ve diğer beyin anormalliklerini tespit edebilir. MR testi aynı zamanda beyne kan taşıyan kan damarlarının incelenmesinde de kullanılabilir. 
  • Omurilikten su alma (bel ponksiyonu): Doktor baş ağrılarının nedeninin beyin zarı ve beyin-omurilik sıvısı iltihabı olan menenjit olduğunu düşünüyorsa omurilikten sıvı alınmasını önerebilir. Bu prosedürde, laboratuvar analizi için beyin-omurilik sıvısından örnek almak amacıyla ince bir iğne bel bölgesindeki iki omurga arasında yerleştirilir.    
Migren ağrılarının nedeni tam olarak anlaşılmış olmasa da, genetik ve çevresel faktörlerin önemli bir rol oynadığı düşünülmektedir. Ana ağrı yolu olan üçlü sinirlerdeki değişiklikler migren ağrılarına neden olabilir. Sinir sistemindeki ağrı hissinin düzenlenmesine yardımcı olan seratonin gibi beyin kimyasallarında oluşan dengesizlikler de migren ağrılarına yol açabilir. Serotonin seviyesi, migren ağrıları esnasında düşer. Bu da üçlü sinir sisteminin nöropeptit adı verilen maddeleri salgılamasına yol açar. Nöropeptitler, beynin dış katmanına (beyin-omurilik zarı) doğru ilerler ve sonuç olarak baş ağrıları oluşur.

Migren Tetikleyicileri
Düzeni ne olursa olsun, bazı faktörler baş ağrılarını tetikleyebilir. Migren ağrılarını tetikleyen genel faktörler şunlardır:
  • Kadınlarda hormonal değişiklikler: Östrojen seviyesindeki dalgalanmaların, migren sorunu çeken birçok kadında migren ağrılarını tetiklediği görülmektedir. Migren sorunu bulunan kadınların genellikle östrojen seviyesinde önemli bir düşüş olduğu, adet döneminden hemen önce veya adet dönemi esnasında baş ağrısına yakalandıkları görülmektedir. Bazı kadınlarda ise migren ağrıları hamilelik veya menopoz döneminde ortaya çıkar. Çoğu zaman doğum kontrol hapları ve hormon yenileme terapileri gibi hormonsal ilaçlar da migren ağrılarını kötüleştirebilir. Buna karşın ilaç tedavileri bazı kadınlar için faydalı olabilir.
  • Gıdalar: Belirli gıdalar, bazı migren ataklarını tetikleyebilir. Migren ağrılarının tetikleyicileri arasında özellikle bira ve kırmızı şarap olmak üzere alkol, eski kaşar, çikolata, düşük kalorili tatlandırıcılar, aşırı kafein tüketimi, mono-sodyum glutamat  (Asya yemeklerinde kullanılan ana malzeme), tuzlu gıdalar ve işlenmiş gıdalar yer alır. Öğün atlamak veya abur cubur tüketmek de migren ağrılarını tetikleyebilir.
  • Stres: İşte veya evde stres, migren ağrılarına neden olabilir. 
  • Duyusal uyaran: Parlak ışık, güneş ışığı ve yüksek ses migren ağrılarını tetikleyebilir. Parfüm gibi güzel kokular veya tiner ve sigara kokusu gibi kötü kokular da migrene neden olabilir. 
  • Uyku düzeninde değişiklikler: Az veya aşırı uyku bazı kişilerde migren ağrılarına neden olabilir. Örneğin, uzun uçak yolculukları sonrası saat farkı nedeniyle oluşan uyku düzensizliği gibi.
  • Fiziksel faktörler: Cinsel ilişki gibi yoğun fiziksel çaba, migren ağrılarına yol açabilir. 
  • Çevresel değişiklikler: Havadaki veya barometrik basınçtaki değişiklikler migreni tetikleyebilir.  
  • İlaç tedavileri: Bazı ilaç tedavileri migreni kötüleştirebilir.
Risk Faktörleri
Bazı faktörler, migren riskini arttırabilir. Bunlar:
  • Ailede migren geçmişi: Migren ağrısı olan birçok kişinin ailesinde de migren ağrısı sorunu vardır. Ebeveynlerin birinde veya her ikisinde migren sorunu olan kişilerde migrenin ortaya çıkma olasılığı yüksektir.
  • 40 yaşından genç olmak: Migren sorunu olan kişilerin yarısı, 20 yaşından önce bu sorunla karşılaşır. Migren ağrıları, 30-39 yaşları arasındaki kişilerde daha yaygındır.  
  • Kadın olmak: Migren sorunu kadınlarda, erkeklere oranla daha sık olarak görülür. Baş ağrıları çocukluk dönemi boyunca erkekleri, kızlara oranla daha fazla etkiler; fakat ergenlik dönemiyle birlikte baş ağrıları kızları daha fazla etkiler.
  • Hormonal değişiklikler: Migren ağrısı olan kadınlarda baş ağrıları genellikle adet döneminden hemen önce veya adet dönemi başladıktan hemen sonra görülür. Baş ağrıları hamilelik veya menopoz döneminde de oluşabilir. Bazı kadınlar migren ağrılarının hamileliğin ilk üç ayında kötüleştiğini bildirmektedir. Buna karşın, birçok kadında migren ağrıları hamileliğin ileriki dönemlerinde kötüleşir.
Komplikasyonları
Ağrılarınızı kontrol altına alma girişimleri bazı sağlık sorunlarına neden olabilir:
  • Karın problemleri: İbuprofen ve aspirin gibi steroid içermeyen iltihap sökücü ilaçlar karın ağrılarına, mide kanamalarına ve özellikle uzun süre yüksek dozda alındığında ülsere neden olabilir. 
  • Rebound (geri gelen) baş ağrıları: Reçetesiz veya reçeteli baş ağrısı ilaçlarının bir ayda dokuz günden fazla kullanılması veya yüksek dozda alınması ciddi bir sağlık sorunu olan rebound baş ağrılarına neden olabilir. Rebound baş ağrıları, baş ağrısını dindirmek için alınan ilaçların, daha fazla baş ağrısına neden olmasıyla ortaya çıkar. Şiddetli baş ağrısı döngüsü böyle devam eder.   
  • Serotonin sendromu: Bu potansiyel yaşamı tehdit edici ilaç etkileşimi, sumatriptan veya zolmitriptan gibi triptan migren ilaçlarının, seçici serotonin gerialım engelleyiciler, serotonin ve norepinefrin gerialım engelleyiciler gibi antidepresanlarla birlikte kullanılması sonucu ortaya çıkar. Serotonin sendromu nadir olarak görülür.
Migren tedavisi için özel olarak bir dizi ilaç tasarlanmıştır. Ayrıca, genellikle diğer sağlık sorunlarının tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar, migren belirtilerini azaltmaya ve migreni önlemeye yardımcı olur. Migren tedavisinde kullanılan ilaçlar iki genel kategoriye ayrılır: 
  1. Ağrı kesici ilaç tedavileri: Akut ve uzun süreli rahatlama sağlamayan tedavi yöntemi olarak da bilinen ağrı kesici tedavisi, migren atakları esnasında alınır ve başlayan migren belirtilerini durdurmak için tasarlanmıştır.
  2. Önleyici ilaç tedavileri: Bu tür ilaçlar, migren ağrılarının şiddetini ve sıklığını azaltmak için çoğu zaman günlük olmak üzere düzenli olarak alınır. 
Migrenle baş etmek için seçilen tedavi, baş ağrılarının sıklığına veya şiddetine, baş ağrılarının günlük yaşamı ne oranda etkilediğine ve diğer sağlık sorunlarına bağlıdır. Bazı ilaç tedavileri hamile ve emziren kadınlar için önerilmez, ayrıca bazı ilaçlar çocuklar için uygun değildir. 

Ağrı Kesici İlaç Tedavileri
En iyi sonucu olabilmek için migren belirtileri ortaya çıkar çıkmaz ağrı kesici ilaçlar alınmalıdır. Ayrıca, ilaçları aldıktan sonra karanlık bir odada dinlenmek veya uyumak yardımcı olabilir:
  • Steroid içermeyen iltihap sökücü ilaçlar: İbuprofen veya aspirin gibi steroid içermeyen iltihap sökücü ilaçlar, hafif migren ağrılarına iyi gelebilir. Migren için özel olarak tasarlanmış asetaminofen, aspirin ve kafein birleşimi ilaçlar, orta şiddetli baş ağrılarını hafifletebilir; fakat şiddetli baş ağrıları için tek başına etkili olmaz. Bu ilaçlar sık olarak veya uzun süreli kullanılırsa ülsere, mide-bağırsak kanamalarına ve rebound (geri gelen) baş ağrılarına neden olabilir. 
  • Triptanlar: Şiddetli migren atakları olan kişiler triptan kullanabilir. Bu ilaçlar migrenin neden olduğu ağrıları, mide bulantısını, ışık ve sese karşı hassasiyeti rahatlatmada etkilidir. Bu ilaçlar arasında sumatriptan, rizatriptan, naratriptan, zolmitriptan, almotriptan, frovatriptan ve eletriptan yer alır. Triptanların yan etkileri arasında mide bulantısı, baş dönmesi ve kas güçsüzlükleri bulunur. İlaçlar inme ve kalp krizi riski olan kişilere önerilmez.
  • Ergot: Ergotamin, triptanlara oranla daha ucuzdur; fakat aynı zamanda daha az etkilidir. İlaç ağrıları 48 saatten uzun süren kişilerde daha etkilidir. Dihidroergotamin bir çeşit ergottur ve egrotaminlere oranla yan etkileri daha azdır.   
  • Mide bulantısına karşı etkili ilaçlar: Migren atakları, çoğu kez kusmaya yol açabilen mide bulantılarıyla birlikte ortaya çıktığı için mide bulantısı ilaçları kullanılabilir ve bu ilaçlar çoğu zaman diğer ilaçlarla birlikte alınır. Sık olarak yazılan ilaçlar arasında metoklopramid (ağız yoluyla) veya proklorperazin (ağız yoluyla veya fitil formunda) içeren ilaçlar bulunur.
  • Butalbital birleşimleri: Sakinleştirici butalbital ilaçlarla aspirin veya asetaminofen birleşimleri bazen migren ataklarının tedavisinde kullanılır. Diğer bazı birleşimler arasında kafein veya kodein de bulunur. Buna karşın bu ilaçlar, rebound (geri gelen) baş ağrıları ve yoksunluk belirtileri riskini önemli ölçüde arttırır ve bu nedenle sık olarak kullanılmamalıdır.
  • Opiatlar: Özellikle kodein olmak üzere narkotik içeren ilaçlar bazen kişinin triptan veya ergot kullanamaması halinde migren ağrılarının tedavisinde kullanılır. Narkotikler, bağımlılık yaratır ve bu yüzden en son çare olarak kullanılmalıdır.   
Önleyici İlaç Tedavileri
Migren ağrıları olan kişilerin yaklaşık olarak yarısı, önleyici ilaç tedavilerinden faydalanır. Bununla birlikte ilaçları kullanabilenlerin oranı 10’da birdir.  Eğer bir ay içerisinde iki veya daha fazla şiddetli migren atağı yaşanıyorsa, ağrı kesiciler ağrılarının hafifletilmesine yardımcı olmuyorsa, migren belirtileri arasında uzun süreli aura, uyuşukluk ve güçsüzlük varsa ilaçları kullanmak faydalı olabilir. Önleyici ilaç tedavileri migren ataklarının sıklığını, şiddetini, süresini azaltabilir ve migren atakları esnasında belirtileri azaltmak için kullanılan ilaçların etkilerini arttırabilir. Doktor, önleyici ilaçların her gün düzenli olarak veya adet dönemi gibi tetikleyicilerin yaklaşması halinde alınmasını önerebilir.

Vakaların çoğunda, önleyici ilaçlar baş ağrılarını tamamen ortadan kaldırmaz ve bazı ilaçlar ciddi yan etkilere neden olabilir. Önleyici ilaçlar iyi sonuçlar veriyorsa ve baş ağrıları 6 ay ila 1 yıl arasında değişen bir süre boyunca gözlemlenmiyorsa, doktor migren ağrısının geri gelip gelmeyeceğini görmek için ilaç tedavisini kesebilir.
  • Kalp-damar ilaçları: Genellikle yüksek kan basıncı ve koroner kalp hastalığı tedavisinde kullanılan beta blokerler, migren ağrılarının sıklığını ve şiddetini azaltabilir. İlaçlar, kardiyovasküler tedavi ajanları arasında yer alır. Kalsiyum kanal bloklerler, özellikle verapamil olmak üzere bazı diğer sınıf kalp-damar ilaçları, migren ağrılarının önlenmesinde ve aura belirtilerinin hafifletilmesinde yardımcı olabilir. Ayrıca, lisinopril ve candesartan gibi kan basıncını düşüren ilaçlar migren ağrılarının süresini ve şiddetini azaltma konusunda faydalıdır. Araştırmacılar, tüm bu kalp damar ilaçlarının migreni tam olarak neden önlediğini bilmemekle beraber ilaçların yan etkileri arasında baş dönmesi, sersemlik hissi ve bayılma hissi yer alabilir.
  • Antidepresanlar: Bazı antidepresan ilaçlar, migreni de içeren bazı baş ağrısı türlerini önlemede yardımcı olabilir. En etkili antidepresanlar arasında amitriptilin, nortriptilin ve protriptiline gibi trisiklitler yer alır. İlaçlar antidepresan tedavi ajanları arasında yer alır; seratonin ve diğer beyin kimyasallarını etkileyerek migren ağrılarını azaltabilir. Bu ilaçları kullanmak için depresyon sorununun olması şart değildir. Seçici seratonin geri alım engelleyicileri, serotonin ve norepinefrin geri alım engelleyicileri gibi bazı diğer sınıf antidepresanların migren ağrıları üzerindeki etkisi henüz kanıtlanmamakla beraber yapılan ilk araştırmalara göre, bir serotonin ve norepinefrin geri alım engelleyici olan venlafaksin, migren ağrılarının engellenmesinde yardımcı olabilir. 
  • Anti-nöbet ilaçları: Divalproeks, topiramat ve gabapentin gibi bazı anti-nöbet ilaçlarının, migren ağrılarının sıklığını azalttığı görülmüştür. Buna karşın ilaçlar yüksek dozda alındığında mide bulantısı, kusma, ishal, kramplar, saç kayıpları ve baş dönmesi gibi yan etkilere neden olabilir.
  • Siproheptadin: Bu antihistamin ilaçlar özellikle serotonin aktivitelerini etkiler. Doktorlar, bazen bu ilaçları önleyici tedbir olarak çocuklara verebilir.
  • A tipi botulinum toksin (Botoks): A tipi botulinum toksin bazen kronik migren tedavisinde kullanılabilir. Çalışmalar, ilacın etkilerine ilişkin farklı sonuçlar vermiştir. Buna rağmen baş ağrıları üzerinde uzmanlaşan bazı doktorlar, ilaçların bazı kişiler için faydalı olabileceğini düşünmektedir. Botoks iğneleri genellikle alın ve boyundaki kaslara uygulanır. Eğer bu yöntem etkili olursa her üç ayda bir tekrarlanması gerekir.
Belirtilerin başlangıcında, migren hastaları sessiz ve karanlık bir oda bularak uyumaya çalışmalıdır. Alına soğuk, nemli bir bez ya da buz torbası koymak yardımcı olabilir.  Ayrıca, başın etrafına sıkı bir kafa bandı bağlamak da migreni rahatlatabilir. Migren ağrısı genellikle gıda alerjisi veya intoleransı ile bağlantılıdır. Soruna neden olan gıda veya gıdaların belirlenmesi ve kullanımının kesilmesi, migren gelişme sıklığını azaltabilir ve/veya bu baş ağrılarını tamamen yatıştırabilir. Migren için alternatif tedaviler şunlardır:
  • Aküpresür: Bilinç Geçitlerindeki (GB 20) noktalara bastırmak migreni hafifletebilir.
  • Akupunktur: ABD Ulusal Sağlık Enstitüsü’nün (NIH) bir panelinde akupunkturun baş ağrısı için faydalı bir tedavi olabileceği sonucuna varılmıştır. 
  • Aromaterapi: Esansiyel biberiye yağı migren ağrısını hafifletir. 
  • Otojenik eğitim: Otojenik eğitim, çeşitli çalışmalarda migren ağrılarını rahatlattığı kanıtlanmış olan ve 1930'larda Almanya'da geliştirilen bir kendi kendine-hipnoz türüdür. 
  • Bilişsel davranış terapisi
  • Şifalı bitkiler: Kedi otu, çarkıfelek, gümüşdüğme, zencefil, ginkgo, altınmühür, alıç, ıhlamur, kurbağaotu, takkeçiçeği veya gıldar migreni yatıştırabilir.
  • Hidroterapi: Kısa bir sıcak duşu uzun bir soğuk duşun takip ettiği kontrast duşlar, yaklaşmakta olan migreni durdurabilir. Sıcak lavman da migren ağrısını geçici olarak rahatlatabilir. 
  • Natüropati: Migren ağrısı, natüropati uygulayıcılarına danışmada yaygın nedenlerden biridir. Natüropatlar migreni genellikle beslenme tedavisi ile zihin/beden tekniklerini bir arada kullanarak tedavi eder. 
  • Gevşeme teknikleri: Meditasyon, yoga, hipnoz, zihinde canlandırma, nefes egzersizleri veya progresif kas gevşetme teknikleri migren ilerlemesini durdurabilir. 
  • Takviyeler: Klinik çalışmalar B2 vitamini (riboflavin), magnezyum, 5-HTP ya da melatoninin migrenin şiddetini azaltabildiğini göstermiştir. 
  • Transkutanöz elektriksel sinir stimilasyonu (TENS)
Migren ağrılarını önleyici ilaç kullanılsa da kullanılmasa da migrenin sıklığını ve şiddetini azaltmaya yardımcı olabilecek yaşam tarzı değişiklikleri hastaya faydalı olacaktır. Önerilerden bazıları şunlardır:
  • Migren tetikleyicilerinden uzak durulmalıdır. Eğer bazı gıdalar veya kokular geçmişte baş ağrılarını tetiklediyse bu gıdalardan ve kokulardan uzak durulmalıdır. Her gün düzenli uyunmalı ve düzenli beslenilmelidir. Ayrıca stres kontrol altına alınmalıdır.
  • Düzenli egzersiz yapılmalıdır. Düzenli aerobik egzersizleri, gerginliği azaltır ve migren ağrılarını önlemeye yardımcı olur. Eğer doktor da izin verirse, yürüyüş, yüzme veya bisiklete binme gibi bir egzersiz seçilerek, düzenli olarak yapılabilir. Buna karşın, egzersizlere başlamadan önce yavaş hareketler ile ısınılmalıdır; çünkü ani ve yoğun egzersizler baş ağrılarına neden olabilir. Obezite de migreni tetikleyen faktörler arasında yer alır. Düzenli egzersiz, kiloyu korumaya da yardımcı olur. 
  • Östrojenin etkileri azaltılmalıdır. Migren ağrıları bulunan kadınlarda eğer östrojen baş ağrılarını tetikliyorsa östrojen içeren ilaçlardan uzak durulmalıdır veya bu ilaçların tüketimi azaltılmalıdır. Bu ilaçlar arasında doğum kontrol hapları ve hormon yenileme terapisi bulunur.

Yorumlar

© 2013 alternatifterapi.com Tüm hakları saklıdır.

Eleman Türkiye