Yıllar içinde gelişen bir hastalık olan atardamar daralmasına ateroskleroz denir. Koroner (kalp) atardamarlar kalbe yeterli miktarda oksijen sağlayamayacak derecede tıkandığında kalp krizi gerçekleşir. Ornish diyetinin temel ilkesi kolesterolü yok etmek yani doymuş yağlar ve kolesterol içeren gıdaları beslenmeden çıkarmaktır. Doymuş yağlar Ornish diyetinde yasaklanan kırmızı ette, süt ürünlerinde, yağlarda, kuru yemişlerde ve tohumlarda bulunur. Dahası diyetteki yağ seviyesi toplam kalorilerin sadece %10’u düzeyine indirilir. Bu seviye, yağlardan alınan kalorilerin %30’a kadar olmasını öneren Amerikan Kalp Derneği tarafından tavsiye edilen seviyelerden çok daha düşüktür. Tipik Amerikan diyeti ise %50 yağdan oluşur.
Ornish diyeti vejetaryendir çünkü kolesterol içeren etler içermez. Diyet yumurtanın beyazının ve yağsız süt ürünlerinin kullanımına izin verir, teknik olarak lakto-ovo vejetaryen olarak sınıflandırılır. Ornish diyetinin başka bir özelliği de yağ, protein ve karbonhidrat için sırasıyla belirlenen oranlardır.
Tipik Amerikan diyetinde yağ %45, protein %25 ve karbonhidrat %30’dur ve yaklaşık her gün 500 mg kolesterol alınır. Ornish diyeti ise %10 yağ, %20 protein ve %70 karbonhidrat içerir. Ornish diyeti öncelikle, genellikle nişastalar olarak adlandırılan kompleks karbonhidratlardan oluşur. Kompleks karbonhidratlar meyvelerde, sebzelerde, tahıllarda ve baklagillerde bulunur. Basit karbonhidratlar arasında, çok fazla kalori içermesine rağmen çok az besin ya da lif barındıran "boş karbonhidratlar” olmaya meyilli olan şeker, bal ve alkol yer alır. Ornish diyeti basit karbonhidratları kısıtlar ancak diyetten tamamen çıkarmaz. Ornish diyeti, en kompleks karbonhidratları içeren yüksek lifli yiyeceklere de önem verir. Yüksek lifli diyetlerin kolesterolü azalttığı ve başka faydalı etkilerinin olduğu ispatlanmıştır. Ornish diyeti Amerikan ortalamasına göre biraz daha düşük seviyede protein içerir, pek çok araştırmada da daha az protein alımının sağlık açısından faydaları ortaya koyulmuştur. Vejetaryen diyetindeki protein eksikliği üzerine kaygılı olan kişilere Ornish programı, diyetten yeterli miktarda tam proteinlerin alındığından emin olmanın yöntemlerini de öğretir. Vücut onları tam olarak kullandığı zaman proteinlerin tam olduğu kabul edilir. Baklagiller ya da yağsız süt ürünleri ile tahılların birleştirilmesi yoluyla tam protein alımı sağlanabilir. Örneğin Ornish diyetinde tam proteinler, pirinç ile fasulyenin, tofu ve pirincin, makarna ile fasulyenin, fırınlanmış fasulye ile beyaz ekmeğin ya da yulaf ezmesi ile yağsız yoğurdun birleştirilmesi ile alınır. Yumurta beyazı da Ornish diyetindeki bir başka protein kaynağıdır. Ornish diyetinin bir başka ilkesi de insanların, kalorilerin %10’unun yağ olması kuralına uymaları ve sadece onaylanan gıdaları tüketmeleri şartıyla istedikleri kadar yiyecek yemelerine izin verilmesidir. Ornish diyeti insanların istedikleri kadar yemek yemesine izin vererek, diyet yapan pek çok kişinin kalorileri kısıtlamaya zorlandığında başvurduğu bir durum olan, aşırı yemek yeme riskini de azaltır. Kaloriler kısıtlandığında diyetlerin çoğu başarısız olur.
Özetlemek gerekirse, Ornish diyeti bütün hayvansal ürünler (yumurta beyazı ve yağsız süt ürünleri hariç), kabuklu yemişler, tohumlar, avakado, çikolata, zeytin ve Hindistan cevizi dahil, kolesterol ve doymuş yağları içermez. Pişirme için az miktardaki kanola yağı ve omega-3 esansiyel yağ asitleri içerenler dışındaki yağlar da diyette yer almaz. Ornish diyeti kafeinide yasaklar ancak orta seviyede alkol, şeker ve tuz alımına izin verir.
Ornish’in kendisinin de, diyetinin kalp hastalığını geri çevirmede tek başına yeterli olmayacağını ancak egzersiz, yoga, meditasyon, stres azaltma ve hayat tarzı değişiklikleri içeren bir programın parçası olduğunu ifade ettiği de unutulmamalıdır. Aslında Ornish bu çalışmasını "kalbi açan” terapiler olarak adlandırır çünkü hastalar diyet ve yüksek kolesterol gibi fiziksel meselelerin yanı sıra duygusal yönleri ile yüzleşmeye teşvik edilir.