Serebral palsi bir çocuğun, hepsi de çocuğun büyüme ve gelişiminde temel aktiviteler olan nesnelere uzanma ve onları kavrama, dolaşma, oyuncakların özelliklerini keşfetme ve diğer çocuklarla iletişime geçme kabiliyetini sınırlar. Bu nedenle de, hastalık motor becerilerin, dünyayı tanımanın ve sosyal yeteneklerin kazanılmasını kısıtlar. Aile, çocuğun çevresini onun ihtiyaçlarını karşılayacak ve çocuğun kabiliyetlerine karşı gelen durumlarla başa çıkmasını sağlayacak bir çevre oluşturarak bu kısıtlamaların üstesinden gelmek üzere pek çok şey yapabilir. Bir meşguliyetle tedavi uzmanının tavsiye ve talimatları SP’si olan çocuğun normal gelişimini sağlamak açısından hayati önem taşır.
Postür ve hareketlilik
Spastisite, kas koordinasyonu, ataksi ve skolyoz, serebral palsisi olan kişinin postür ve hareketliliğini etkileyen önemli bozukluklardır. Fizik tedavi uzmanları, çocuğun etkilenen uzuvlarını hareket ettirme kabiliyetini en üst düzeye çıkarmak, normal motor hareketleri geliştirmek ve postürü düzeltmek için aile ile birlikte çalışır. Tekerlekli sandalye, yürüteç, ayakkabı ilaveleri, koltuk değnekleri ya da splintleri içeren uyarlayıcı ekipmanlara ihtiyaç duyulabilir. Uyarlayıcı ekipmanlara duyulan ihtiyaç kişi geliştikçe ya da yeni tedavilere başlandıkça değişebilir.
Spastisite
Spastisite kasların kısalmasına, eklemlerin sıkılaşmasına ve postürün değişmesine neden olur. Spastisite yürüme, tekerlekli sandalye kullanma ve yardımsız oturma kabiliyetini etkileyebilir ve kendi başına yemek yeme, giyinme, temizlenme ya da günlük hayatın diğer faaliyetlerini engelleyebilir. Kontraktür ve kemik kayması spastisitenin yaygın sonuçları arasındadır.
Hafif spastisite, etkilenen kasların tam eklem hareket açıklığına kadar düzenli olarak esnetilmesiyle tedavi edilebilir. Bu genellikle en az günde bir kez yapılır. Orta ölçüde spastisitede uzvun anormal pozisyonun dışında tutulması için splintlere ya da normal pozisyona dönmesi için seri şekilde kalıba almaya (serial casting) ihtiyaç duyulabilir. Hafif plastikten yapılmış bilek-ayak splintleri (ortezler) çocuğun dengesini artırmak ve eklemi hizada tutmak üzere kullanılabilir.
Spastisite aynı zamanda diazepam (Valium), dantrolen (Dantrium) ve baklofen (Lioresal) içeren kas gevşetici ilaçlar kullanılarak da tedavi edilebilir. Serebral palsisi olan kişiler üzerinde, spastisiteyi kontrol etmek için bir takım ameliyatlar denenmiştir. Bunların çoğunun etkisi henüz kanıtlanamamıştır.
Ataksi Ve Koordinasyon
Ataksi ya da denge kontrol kaybı hareketliliği etkileyen bir başka faktördür. Fizik tedavi SP’si olan çocuğun dengesini en iyi hale getirmeye yardımcı olmak üzere önemli bir araçtır. Eğer kas çifti üyelerinden biri aşırı güçlüyse koordinasyon daha da kötüleşebilir. Kasın splintlenmesi ya da ameliyatla daha az baskın olabileceği bir yere nakledilmesi yardımcı olabilir.
Skolyoz
Skolyoz ya da omurilik eğriliği, omuriliği uygun şekilde tutan kasların güçsüzleşmesi ya da spastikleşmesi sonucu gelişir. Bu durum ağrı verebileceği gibi normal postüre ve iç organların fonksiyonlarına engel olur. Skolyoz bir gövde korsesiyle tedavi edilebilir. Eğer bunda başarılı olunamazsa, omurgayı dik tutan omurların birleştirilmesi için spinal füzyon cerrahisine ihtiyaç duyulabilir.
Epilepsi
SP’si olan çocukların yüzde 30-50’sinde epilepsi görülür. Epilepsi ilaçlarla, en çok da carbamazepin (Tegretol) ya da ethosuximide (Zarontin) ile tedavi edilir. Epilepsiyi kontrol altında tutmak üzere ketojenik diyet ve perhizin bir birleşimi de kullanılabilir. Her ne kadar epilepsi önleyici ilaçlara duyulan ihtiyaç bazı çocuklarda geçici de olsa, diğerleri için ömür boyu kullanım gerekebilir.
Strabismus
Strabismus ya da şaşılık ve gözlerde paralellik yoksunluğu spastik SP’si olan kişilerin yaklaşık yarısında görülür. Strabismus yamalama ya da düzeltici lenslerle tedavi edilebilir. Bunlar işe yaramadığında ise ya soruna neden olan kasların ameliyatıyla ya da botulinum toksin enjekte edilmesiyle tedavi edilebilir.
Beslenme
Zayıf kas koordinasyonuna bağlı olarak SP’li çocuklar, bozukluğun sonuçlarını daha da kötüleştirecek şekilde tam büyüme ve gelişim için gerekli olan yeterli besini alamaz. Beslenme ihtiyaçlarına ve beslenme takviyelerine dikkat gösterilmesi gerekir. Zayıf yutkunma koordinasyonu içine çekme ya da besin veya salyanın solunmasına yol açabilir. Dil-konuşma terapisti kişiye besinleri içine çekmeden kaçınması için daha etkili hareket kalıplarını öğretebilir. Aşırı durumlarda, gıdaları nefesle çekmeyi önlerken doğrudan sindirim sistemine yeterli beslenmenin yapılması için bir gastronomi tüpüne de ihtiyaç duyulabilir.
Diğer yaygın tıbbi sorunlar
Ağzın sulanması, dental çürükler (oyuklar) ve diş eti hastalıkları SP’si olan kişilerde, kısmen azalan koordinasyon, ağız ve çenedeki artan kas sıkılaşması nedeniyle genel nüfustan çok daha fazladır. Bunların her biri, ya tek başına davranışsal değişimlerle ya da ilaç tedavisiyle birlikte uygulanarak önlenebilir. Kabızlık da aynı şekilde daha yaygındır ve diyetsel değişikliklerle ya da gerektiğinde lavman veya suppozutuarlar kullanılarak tedavi edilebilir.
İletişim
Dil ve ağız kaslarının zayıf koordinasyonu aynı zamanda konuşmayı da etkileyebilir. Çocuklar isteklerinin bilinmesini sağlayan resim tahtaları ya da diğer iletişim cihazları gibi düzeneklerden faydalanabilirler. SP’si olan okul çağındaki çocuklar ya da daha büyük kişiler için steno daktilo programları ve bilgisayar destekli konuşma cihazlarını da içeren pek çok destekleyici iletişim düzenekleri mevcuttur. Dil-konuşma terapisti var olan ekipmanların türleri hakkında değerli tavsiyelerde bulunabilir.
Eğitim
SP’si olan çocuklar için en iyi okul seçimi zihinsel bozukluğun ve fiziksel bozukluğun varlığına ve derecesine olduğu kadar, bölgedeki imkanlara da bağlıdır. Çocuğu örgün bir devlet okuluna dahil etmek hafif fiziksel bozukluğu olan çocuk için işe yarayabilir. Durumu daha şiddetli olanlar içinse ayrı sınıflar ya da özel okullara ihtiyaç duyulabilir. Tecrübeli bir eğitim uzmanı aileye, çocuğa mevcut en iyi eğitimi sağlayacak çeşitli bürokratik yollar konusunda kılavuzluk edecektir.
Davranışsal ve zihinsel sağlık hizmetleri
SP’si olan çocukta davranışsal problemler ya da psikolojik gelişimini ve sosyal etkileşimini etkileyen duygusal sorunlar görülebilir. Bunlar davranışsal modifikasyon programları ya da birey ve aile danışmanlığını da içeren özel müdahale ya da tedaviler gerektirebilir. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu SP’si olan çocuklarda yaygındır ve davranışsal, eğitimsel ve tıbbi müdahale gerektirebilir.
Beklenecek sonuçlar
Serebral palsi çocukluktan başlayıp ergenlikten yetişkinliğe uzanan olgunlaşmanın her evresini etkileyebilir. Her bir evrede SP’si olan kişi ve bakıcıları, kişinin kabiliyetleri ile uyumlu deneyim ve eğitimi bütünüyle oluşturmaya ve sürdürmeye uğraşmalıdır. Profesyonellerin tavsiye ve müdahaleleri SP’si olan kişiler için hayati önem taşır.
Her ne kadar SP ölümcül bir hastalık olmasa da, enfeksiyon, özellikle de akciğer enfeksiyonu riskini artırarak kişinin ömür süresini etkileyebilir. Zayıf beslenme, enfeksiyona yatkınlığa katkıda bulunabilir. Hafif SP’si olan kişiler normale yakın bir ömre sahip olurlar. Daha şiddetli SP biçimleri, özellikle de spastik kuadrplejisi olanların ömrü ise önemli ölçüde kısalmaktadır. Buna karşın SP’si olan çocukların yaklaşık %90'ı yetişkinliğe kadar hayatta kalmaktadır.
2002 yılında, doğumda oksijen yetersizliğinin neden olduğu SP’li çocuklardaki hasarı onarmak için yeni, radikal bir yöntemin çalışılması için kaynak bulunmuştur. Muhtemel tedavi bebeğin dolaşım sistemine, oksijen yoksunluğu sonucu oluşan hasarın bulunduğu yere yönelip beyin hasarının doğal yollarla onarımını gerçekleştirecek olgun kök hücreler nakletmeye dayanmaktadır. Bu tedavi 2002’nin sonlarında henüz hayvanlar üzerinde test edilme gibi erken bir aşamada bulunmaktaydı.