Aşırı yeme bozukluğu olan kişiler uzun süreli sıkı diyetin ardından aşırı yemek yerler, terapi bu davranış modelini normalleştirmeye yardımcı olur. Aşırı yeme bozukluğu tedavisinin ilk amacı, atıştırmalardan kaçınarak ve düzenli öğünlere odaklanarak, hastaya yeme davranışı üzerinde kontrol kazanmasını öğretmektir. Duygusal dürtüler, çarpık düşünceler ve aşırı yeme arkasındaki davranış modellerini ortaya çıkarmak için bilişsel davranış terapisi, grup terapisi ya da kişiler arası psikoterapi kullanılabilir. Aşırı yeme bozukluğu olan kilolu hasta, orta şiddette bir egzersiz programına başlatılabilir ve sağlıklı gıda tercihleri yapması ve kilo kaybı için bir diyetisyene yönlendirilebilir.
Başlangıç tedavisi, aşırı yeme bozukluğunun karakteristik bir özelliği olan depresyonu kontrol altına almaya odaklanabilir. Depresyon belirtilerini hafifletmek için önerilen bitkisel ilaçlar arasında damiana, ginseng, kola, Venüs çarığı, lavanta, ıhlamur, yulaf, biberiye, takke çiçeği, sarı kantaron, kediotu ve mine çiçeği yer alır.
Stres ile tetiklendiği düşünülen aşırı yeme episodları, aromaterapi, nefes egzersizleri, biofeedback, müzik terapisi, yoga ve masaj da dahil gevşeme egzersizleri ve teknikleri üzerine hastayı eğiterek zapt edilebilir. Adaptojenler olarak bilinen bitkiler de bir herbalist ya da holistik bir sağlık uzmanı tarafından reçete edilebilir. Strese uyumu teşvik ettiği düşünülen bu bitkiler arasında Sibirya ginsengi, ginseng, hormon kökü, hodan otu, meyankökü, papatya ve ısırgan yer alır. Ayrıca anksiyeteyi yatıştırmak için yulaf ve takke çiçeği tonikleri tavsiye edebilir.