Ayurveda ve Çağdaş Batı Tıbbı Farkı

Batı tıbbı ve zihniyeti kişiyi kategorize ederek genellemeye yöneliktir. Bu sistem'de çoğunluk için geçerli olan genel kuraldır ve normallik olarak benimsenir. Ayurveda'da ise "normallik" kişiseldir ve herkese göre değişir.

Ayurveda ve Çağdaş Batı Tıbbı Farkı

Ayurveda ve Batılı Zihniyet
Doğu'da bilgiyi özümsemenin  yolu, kabul-gözlem ve deneyimden geçerken, Batı'da sorgulama-analiz ve mantık'tan geçer.Batılı zihniyet nesnelliğe (objektif) önem verirken, Doğu zihniyeti öznelliğe (subjektif) önem verir.Doğu Bilimi, kişiyi öznel  ve nesnel ayrımın ötesine geçmeye yöneltir.    

Modern Batı tıbbında öncelik hastalığı tedavi etmekken Ayurvedik tıp önceliği hastalığı önleme, sağlığı koruma ve tedaviye verir. Batı tıbında ilaçlar hastalığın mikroorganizmalar gibi spesifik nedenlerini yok etmeye yönelik geliştirilirken Ayurvedik tıpta hastalığın, bedenin hastalığa yönelik dayanıklılığını azaltan bedensel ve zihinsel unsurlardaki dengesizlikten kaynaklandığına inanıldığından, dengesizlik düzeltildiği ve bedenin savunma mekanizması bitkisel formüllerle, hayat stili değiştirilmesiyle, diyet ile güçlendirilir ve bedene hastalığı yok edecek şekilde direnç kazandırılır.

Ayurvedik sisteme göre sağlıklı olmak dosha (beden tipi/mizaç), agni (hazım ısısı), dhatu (yedi beden dokusu: lenf, kan, kas, yağ dokusu, kemik, ilik, ersuyu) ve mala (dışkı, üre ve diğer atıklar) arasındaki denge üzerine kuruludur. Fiziksel, zihinsel ve ruhsal bakımdan iyi olmak sağlıklı olmanın unsurlarıdır.

Kimyasal ilaçlarla meydana gelebilen ciddi yan etkilerin yol açtığı ciddi sağlık sorunları, bazı kronik rahatsızlıkların tedavisinin olmayışı ya da hasta için uzun, rahatsızlık verici oluşu ve getirdiği ekonomik yük, kimyasalların kullanımı sonucu ortaya çıkan çevre kirliliği, kökü 1960'lı yıllara kadar giden alternatif hareketler, ekoloji hareketleri alternatif tıp uygulamalarının yeniden popüler hale gelmesine katkıda bulunmuştur.

Farmakoloji (ilaç bilimi), doğada halihazırda bulunan maddelerin içindeki etken maddeleri damıtarak veya onları sentezleyerek elde edilen maddelerle ilaçlar yapar fakat Ayurvedik tıpta bu maddeleri içeren bitkiler ham olarak kullanıldığından madde sentezi yapılmaz. Bir bitki yaprağının içinde etken maddeye ilaveten daha bir çok madde bulunur. Bu "diğer maddeler" in farmakolojik ve farmasötik etkileri incelenmediği için çağdaş tıp çay karışımları ve benzeri doğal karışımlar kullanmaz. Bu açıdan birçok doktor alternatif tıp yöntemini "bir deneyin" diyerek önerebilir. Çağdaş Tıp, sürekli gelişen ve yeni şeyler eklenen bir alandır. Ancak henüz bazı hastalıkların muhteviyatı ve tadavisi hakkında kesin deliller yoktur. Kesin delillerin olmadığı durumda Çağdaş Tıp, hastaya yarar sağlamıyacaksa zarar vermeme adına çekingen kalabilir. Çünkü çağdaş tıpta güvenilirliği tamamen ispatlanmamış, muhteviyatı belirsiz, farmakolojik özellikleri aydınlanmamış, kontrollü deneylerle güvenilirliği ispatlanmamış yöntemler kullanılmaz.

İnsan vücudunun sağlıklı olması için kendine gereken tüm besin maddelerini alıyor olması gerkir. Buna dengeli beslenme denir. İnsan vücüduna gereken maddelerin tamamı doğada bulunur. Sebze, meyve, et, balık, çeşitli otlar, kaynak suları. İnsan bunların hepsinde bir yarar olduğunu bilerek tüketmelidir. Çoğu bitki muhteviyatında insana yarayabilecek maddeler barındırır, zaten ilaçlar da bunlardan veya bunların laboratuar ortamında sentezlenmesinden yapılır. Bu gıdaların aşırıya kaçmadan dengeli biçimde tüketilmesi insan sağlığını olumlu etkiler. İçeriği insan sağlığını olumlu etkilemeyecek, uyuşturucu veya zehir özelliği olan maddelerin kullanımı ise tartışmalıdır.

Ayurveda ise doğa'da bulunan herşeyi kendi faydası için kullanarak çok geniş bir yelpazeye sahiptir. Ayurvedik tıbba göre bir şeyin nasıl kullanıldığı o maddenin özelliğini değiştirebilir. Çok faydalı birşey yalnış kullanıldığında zararlı, zararlı sayılan birşey de yerinde ve doğru kullanıldığı vakit faydalı hale gelebilir. Bu sebeple Ayurveda sürekli yenilenen ve daima çağdaş kalan ve hem beden hem zihin hem de bilincin sağlık sistemidir. 

Uygulama: Ayurvedik Tıp'ta kullanılan bazı tedavi yöntemleri;
Panchakarma, beslenme, doğa ritmine uygun yaşama, yoga ve meditasyon, dua, sevgi paylaşımı. beden ve zihni arındırıp güçlendiren teknikler. Alternatif tıp olarak da tanımlanan bu yöntem, insanların psikolojik hallerini, sindirim ve  bağışıklık sistemlerini kuvvetlendirerek hastalıklarla mücadele edilmesini sağlar. Bağışıklık sistemi, bilinen tüm hastalıkları, tümör ve kanser leri yenebilecek mükemmel bir sistemdir ve herkesin vucudunda vardır. Stres, yorgunluk, kötü beslenme (malnütrisyon), radyasyon, radyoterapi, kemoterapi, bazı viral enfeksiyonlar (örn. AIDS), diabet gibi durumlarda bağışıklık sistemi zayıflar. Sindirim sistemi ise bedenin güçlenebilmesi için aldığı besinleri enerjiye dönüştürme mekanizmasıdır. Bu sistem iyi çalışmadığında, bakım ne kadar iyi yapılırsa yapılsın, iyi bir sonuç vermeyecektir. Alınacak bitkisel ilacın ve besinin kalitesi kadar sindirim sistemimizin iyi çalışması da önemlidir. Bu sistemin diğer adı Jatharagnidir ve daha detaylı bilgi için Ayurveda'nın Fiziksel yönü/ Sindirim ve Agni bölümüne bknz. 

Ayurveda önce tedavi sürecini şöyle özetler: Hazırlık, Arınma, bakım, yenilenme
Giderek gelişmekte olan Çağdaş tıp tekniklerini küçümsemek doğru olmaz. Ancak Alternatif tıptan ayrılan ve zayıf noktası diyeileceğimiz yönü, kişiyi bir bütün olarak ele alıp tedavi etmek yerine hastalığa odaklı bir sistem olmasıdır. Bu da tedavi için yeterli olmamaktadır. Kişiler ameliyatlardan sonra zayıf düşmüş ve başka organlarının (ki bu çoğunlukla kimyasal ilaçları hazım etmekte zorlanan sindirim sistemidir) tedavisi ve onarımı ile meşgul olmak durumunda kalıyorlar. 

Ancak gerçek bir tedavi'de kişi sadece fiziksel değil zihinsel olarak da eskisinden daha sağlıklı ve güçlü bir duruma gelmiş olmalıdır. Bugün ideal olan, bu iki tıp sisteminin teknik ve yöntemlerini birleştirmek, ikisinin de güçlü yönlerini kullanarak bütünlük sağlamaktır.

Yorumlar

© 2013 alternatifterapi.com Tüm hakları saklıdır.

Eleman Türkiye