Düzgün beslenme sadece bir çocuğun hastalıklara karşı güçlü savunma geliştirmesine yaramaz aynı zamanda genel iyiliği için de çok önemlidir. Dr. Lendon Smith erken çocukluk dönemi hastalıklarının ve enfeksiyonlarının çoğunun yemek alerjilerinden, özellikle de inek sütünün ve diğer alerji yapıcı gıdaların çok erken verilmeye başlamasından kaynaklandığını söylüyor.
Emzirmek
Emzirmek, çocuğun hayatının ilerisinde belirli gıdalara alerjik hassasiyet geliştirme ihtimalini düşürür. Emzirmeyle beslenen çocuklar anne sütünden gerekli besin maddelerini almakla kalmaz aynı zamanda kulak enfeksiyonları gibi çocukluk hastalıklarına karşı savunma sağlayan antikorları da alırlar. Anne sütü kolayca sindirilen maddeler içerir, sağlıklı beyin gelişimine katkıda bulunur, bebeğin çevreden alacağı enfektöz maddelere karşı bağışıklık kazandırır. İçinde çocukların kendi kendine üretemeyeceği anti-enflamatuar maddeler vardır, antikor üretimini canlandırır ve bunlar yabancı bir madde vücuda girdiğinde alerjen olmasına fırsat kalmadan onu nötrleştirirler. Ayrıca çocuğun henüz olgunlaşmamış bağırsak bariyerinde faydalı mikrofloranın gelişmesini sağlarlar.
Dr. Lendon Smith en az 8-10 ay emzirmenin çocuğun daha az alerji yaşaması, daha iyi çene yapısının oluşması, iyi dişlere sahip olması için önemli olduğunu söylüyor. Eğer bebeklere ilk aylarından anne sütünden başka bir şey verilirse gıda duyarlılıkları gelişebilir. Çünkü sindirim sistemleri anne sütünden başka bir şeyi sindirmeye hazır değildir. Bağırsakları kaplayan olgunlaşmamış tabaka yabancı gıda maddelerinin sindirilmeden geçmesine izin verir. Bu maddeler antijeniktir yani bağışıklık tepkisini tetiklerler ve hiç gitmeyecek bir alerjik veya antikor tepkisi oluşmasını sağlayabilirler.
Çocukların daha istemeyeceği aşamaya gelene kadar emzirilmesi önerilir. Bu yaş genellikle 6 aylıktan 2 yaşına kadar değişir.
Katı Gıdalar
Dr. Lendon Smith bir çocuğun 4-6 aylıkken katı gıdalar yemeye hazır olabileceğini söylüyor. Bu aşamada çocuğun beslenmesine taze meyve sebzeler, tahıllar ve bakliyat, balık ve tavuk gibi düşük yağlı proteinler eklenebilir. Çevresel toksin içeriği az olduğundan organik yetiştirilmiş gıdalar seçilmelidir ve genel olarak işlenmiş şeker, yağ ve katkı maddesi oranı yüksek gıdalardan uzak durulmalıdır. Çoğu bebek maması, kahvaltılık gevrek, şeker, meşrubat ve fast food böyledir.
Çocuğunuzun ne zaman katı gıdaya geçmesi gerektiği konusunda doktorunuza danışmanız gerekir. Bu konuyla ilgili genel öneriler şunlardır:
- Buğday ürünlerinden (ekmek, kurabiye, makarna) ve süt ürünlerinden (süt, peynir, dondurma) kaçının. Bunlar en sık görülen alerjen gıdalardır. Buğdaysız, glutensiz, mayasız ve şekersiz ekmekler mevcuttur. Pirinç sütü veya badem sütü inek sütü yerine kullanılabilir.
- Kızarmış gıdalardan kaçının, bunlar kötü yağlarla doludur.
- Tüm gıda boyalarından kaçının çünkü bunlar bağışıklık sistemini baskılarlar. Meşrubat, şeker ve çikolata gibi çoğu işlenmiş gıda boya içerir.
Ancak çocuklar okul çağına geldiğinde beslenmelerini kontrol etmek zorlaşır. Bunu dengelemek için evde mümkün olduğunca sağlıklı bir beslenme sürdürmek en mantıklısıdır. Uzun dönemde ebeveynlerin gösterdiği sağlıklı beslenme alışkanlıkları dışarıdan edinilen kötü beslenme alışkanlıklarına baskın gelir.
Dr. Maoshing Ni günümüzde çocukların beslenmesiyle ilgili en büyük problemin şeker olduğunu söylüyor. Ebeveynlere şekeri çocukların diyetinden tamamen çıkarmasını öneriyor. Dr. Ni’ye göre bir çocuğun beslenmesi iyi oranda fasulyeler ve bakliyat içermelidir çünkü bunlarda kalsiyum, mineral, protein bulunur. Ayrıca soya sütünü ve ürünlerini desteklerken süt ürünlerini desteklememektedir. Ancak hipotiroit sorunu olan bir kişi fermente olmayan soya ürünlerini tüketmemelidir, çünkü bu durumu kötüleştirebilir. Dr. Ni, geleneksel Çin tıbbına göre bir çocuğun gelişim evrelerinde en önemli sistemin böbrek sistemi olduğunu söyler. Bu sebeple Çinli doktorlar şeytan ipliği meyvesi gibi bitkileri ve masaj tekniklerini böbrekleri güçlendirmek için kullanırlar. Ginkgo biloba da sıklıkla verilen bir bitkidir.
David L. Hoffman çocukların diyetlerinde bulunan bitkilerden çok faydalanabileceklerini söylemektedir. Isırgan ve ıspanak çocuklar için çok iyi güçlendiricilerdir. Ebeyevnlerin salatadaki yeşillikler konusunda yaratıcı olmalarını tavsiye eder, örneğin hiçbir besin değeri olmayan marul yerine ısırgan kullanılabilir. Çocuklara çiğ sebze yedirmek zor olsa da bunları beslenmeye sokmanın türlü yolları vardır. Çok şeker içeren şekerlemeler yedirmektense çocuklara ilginç meyveler yedirilebilir. Yabanmersini şurup veya reçel haline getirilip görüş problemi olan çocukların tedavisinde kullanılabilir. Alıç meyvesi ise kalp sorunları olan veya ailesinde kalp damar hastalığı olan çocuklar için önerilmektedir.