Doğal Hijyen Diyeti - Yan Etkileri

Kişinin her türlü kirlilikten uzak durup sadece sağlıklı gıdalar tükettiği bir sistemdir.

Doğal Hijyen Diyeti

Doğal (natürel) hijyen diyeti, kişinin ahlaki, fiziksel ve çevresel kirlilikten kesin biçimde kaçındığı ve işlenmiş gıdalar yerine sağlıklı gıdaların tercih edildiği bir sağlıklı yaşam sistemidir. Temel ilke, vücudun sağlıklı olmak için ihtiyaç duyduğu her şeyi sağlamak ve sağlığın önünde engel oluşturan her şeyden kaçınmaktır. "Doğal hijyen” terimi sadece bir diyetten ziyade bir hayat tarzını ifade eder. Savunucuları zaman zaman bu tavsiyelerinin, sözde modern toplumlarda olağanlaşmaya başlamış olan hastalıkların ve duygusal sıkıntıların olmadığı, sağlıklı ve tatmin edici bir yaşam için altyapı sunacağını iddia etmişlerdir. Bunlar ve modern hayatın diğer pek çok hastalığı, çok yönlü kirlilikten ve doğal yapısını kaybetmiş diyetten kaynaklanır. Birlikte, vücudun doğal gücünde ve canlılığında bir tıkanmaya ve zehirlenmeye neden olurlar. Doğal hijyen uzmanları, yumurtanın döllenmesinin ardından vücut "kendisini inşa ettiği” için, doğru koşullar altındayken organizmayı korumak için de vücudun onarma ve yenileme gücünün olması gerektiğini ileri sürerler.

Doğal hijyen insan hayatının her yönüyle ilgilenir, çünkü –fiziksel, ruhsal ve ahlaki bakımdan– her şey kişinin ve toplumun sağlığını etkiler. Teoriye göre, insanların doğal içgüdülerine uymaları gerekir ve ancak kusursuz sağlıklarına kavuştukları zaman insan olarak da tam potansiyellerine ulaşabilirler. Doğal hijyen uzmanları insanlığın doğal olarak iyi ve erdemli olduğuna ancak sağlıklı bir hayat tarzının bütün ilkelerini takip etmedikçe, bu vasıfları sergileyemeyeceğine inanır. Doğal hijyen teorileri, amacına uygun olarak bu hayat tarzına bağlı kalması durumunda insanlığın kendi varlığının bütün seviyelerinde başarının zirvesine ulaşmasının mümkün olacağını iddia eder. Eğer doğru koşullar ve olanaklar sağlanırsa, insanın kendi yaradılışı içinde mükemmel olacağına, kendisini en uygun durumda tutabileceğine ve ihtiyaç duyulduğunda etkin biçimde kendini onarabileceğine ve genel sağlık durumuna kolaylıkla döneceğine inanılır. Saf su, yeterli dinlenme ve uyku, kolay ulaşılır bir biçimde tüm gerekli besinleri sağlayacak olan yüksek kalitede, kirletilmemiş yiyecekler genel sağlığın ön koşullarıdır. Bunların yanı sıra tatmin edici dostluklar, aşırı soğuktan, aşırı sıcaktan ve güneş ışınlarından korunma, yeterli egzersiz, hayatta bir amaç edinme ve genel anlamda insan hayatı ile ilgili iyi olan her şeye yardımcı bir atmosfer gereklidir. Doğal hijyen ile ilgili genel görüş, sağlıklı olmanın normal ve iyileşmenin satın alınamayacak bir biyolojik süreç olduğudur. Aynı doğal yasalar, kişinin hasta ya da sağlıklı olduğuna bakılmaksızın uygulanır ve sağlıklı bir kişiyi hasta eden bir yasa hasta bir kişiyi iyileştiremez. Sadece hastalığın belirtilerini tedavi eden allopatik tıp, çoğu durumda uzun vadede durumu aslında daha da kötüleştirir. Kabızlık çeken bir hastaya, kabızlığının altta yatan nedenini bulmak yerine müshil vermek bunun basit bir örneğidir. Zamanla müshiller bağırsakların tembelleşmesine neden olur ve böylece bu döngü devam eder. Doğal hijyen nedeni düzeltmeyi amaçlar.

Doğal hijyen rejimine başlarken ilk adım vücutta biriken toksinlerin temizlenmesidir. Bu işlem için dikkate alınması gereken birçok bakış açısı vardır. Genellikle, öncelikli olarak gastrointestinal sistem dikkate alınmalıdır ancak bunun yanı sıra insan organizmasının tam fonksiyonun sağlanabilmesi için cilt, karaciğer, safrakesesi, lenf sistemi, akciğerler, böbrekler ve mesanenin de bütünüyle detoksifiye edilmesi gereklidir. Her ne kadar başlıca mesele temizleme olsa da, doğal hijyen terapistleri, vücudun kendisini yeniden onarabilmesi için detoksifikasyon işlemi esnasında vücudun temiz hava, temiz su ve iyi yiyecekler almasının sağlanmasının da çok önemli olduğu hususuna dikkat çekmektedir. Yeniden onarım olmadan temizliğin vücudu ve bağışıklık sistemini güçsüzleştirebileceği konusunda kişileri uyarırlar.

Bunun pek çok varyasyonu vardır; ancak temel olarak bu, bir süre perhiz yapma ile vücudu çoğunlukla çift yönlü olarak hem temizleme hem de yeniden onarma etkisi olan sebze ve meyvelerle beslemeden meydana gelir. Genellikle yiyecekleri birleştirmek doğal hijyende beslenmenin önemli bir parçasıdır ve bir proteinli yiyeceğin asla nişastalı bir gıda ile birlikte yenilmemesini gerektirir. Bunlar, farklı öğünlerde tüketilmelilerdir ve öğünler arasında en az dört saat olmalıdır. Meyvenin tek başına yenilmesi önerilir ancak kolay sindirildiğinden, başka bir gıda tüketilmeden önce sadece yarım saat beklenmesi yeterlidir. Doğal hijyen hayat tarzını evde izlemek için üstlenilecek tek masraf, sıradan gıdalardan daha pahalı olan organik gıdaların maliyetidir. Ancak hastalar bir doğal hijyen kliniğine ziyaretten fayda sağlayacaklarını düşünüyorlarsa, doğal hijyen organizasyonlarından bilgi alabilir.
Aslında, 20. yüzyılın başlarında da egzersizi, sağlıklı gıdaların tüketilmesini ve masajı savunan benzer "doğal hijyen” girişimleri veya sağlık kültür dernekleri vardı. 1948’de kurulmuş olan Amerikan Doğal Hijyen Derneği dünyadaki en büyük ve en eski doğal hijyen kuruluşudur. Dernek Health Science dergisini yayınlar. İngiliz Doğal Hijyen Derneği ise 1959’da Keki Sidhwa ile iki hijyen uzmanı meslektaşı tarafından kurulmuştur. Derneğin 1959’da yayınlanmaya başladığı üç aylık Hygienist dergisi ise en eski hijyen yayınıdır. Her iki kuruluş da eğitmeyi ve bilgilendirmeyi amaçlar ve aynı zamanda pratisyenler ve klinikler önerir.
Bu rejim insan organizmasının, etkinliği azaltan depolanmış atıklar ile engellenmesi yerine, serbest biçimde çalışmasının sağlanması amacıyla vücudu bütün toksik maddelerden temizlemek için tasarlanmıştır. Bu, çoğu kişi için, geliştirilmiş bir diyet ile birlikte tam bir dönüşümü de beraberinde getirecektir. Kişi, daha az uykuya ihtiyaç duyabilirken genel sağlık ve enerjide artış hissi olacaktır; bu da kişinin zamanını daha iyi ve daha verimli geçirmesine yardımcı olabilir. Hatırlama gücünde iyileşme fark edilebilir; çoğu kişi hafıza kaybından şikâyet etmektedir, bunun nedeni stres ve toksik vücut sisteminin birleşimi olabilir. Savunucuları artrit, migren, hipoglisemi, diyabet gibi belirtilerde iyileşme olduğunu söylemektedir ve bundan çok daha fazlası da beklenebilir. Bunun yanı sıra doğal hijyen yöntemleri genellikle cilt dokusunun görünümünde, saç ve tırnakların durumunda iyileşme, göz altı torbalarının yok olması ve vücuttaki kötü kokularda azalma gibi beklenmeyen faydalara da yol açar.
Doğal hijyen ilkelerine uygun olarak kendilerini tedavi etmek isteyen kişilerin çoğunlukla toksinlerin vücuttan atılmasına ve aynı zamanda sağlığın geliştirilmesine yardımcı olan enzimler ve besinler içeren pişmemiş gıda diyetine uyması gerekir. Ancak tedaviye başlamadan önce bir doğal hijyen uzmanına danışmak akıllıca olacaktır.

Toksinlerin atılmasını hızlandıran özel formüller vardır, bunlar doğal hijyen konusunda uzman pratisyenlerden temin edilebilir. Çeşitli organizasyonlardan bu tedavilerle ilgili bilgi alınabilir.
Temizleyici bir diyet benimsendiğinde, vücut için çok sert olan bir şeyi vücuda yüklememek önemlidir. Eğer kişi akut toksisiteden muzdarip ise ve özellikle de hasta normal günlük yaşamına devam ediyorsa, detoksifikasyon sürecini yavaş yavaş ve dikkatle sürdürmek tavsiye edilir.

Doğal hijyen uygulaması ile ilişkili birkaç yan etki vardır. Bazı kişiler, vücutları toksinleri atarken "iyileşme krizi” olarak bilinen şeyi yaşarlar. Belirtiler arasında baş ağrısı, bulantı ve duyarlılık yer alabilir. Bu belirtiler geçicidir ve normalde bitki çaylarıyla, temiz havada yürüyüş ile veya sadece loş bir odada bir süre uzanarak hafifletilebilir.

Çok nadir koşullar altında, bireyin destek olmaksızın temizliğe başlamasının tehlikeli olabileceği bir toksik durumu olabilir. İster gıda, ister hava, isterse de içtiği sulardan gelenler olsun, zehirlerle karşı karşıya kaldığında vücut, kendisi için en az zarara yol açabilecek şekilde bunlarla baş etmeye çalışır. Bu nedenle bu zehirler karaciğerde ya da deri altındaki yağ dokusunda depolanabilir.

Zehirlerin depolanmış olduğu bir kişi bu şekilde perhiz yaptığında ya da vücudundaki zehirleri atmak için diğer yöntemleri uyguladığında, bazen temizleme büyük miktarda toksinin aynı anda kan dolaşımına karışmasına neden olur. Uygun denetim ve danışma olmadığında ve doğru önlemler alınmadığında sonuçlar ölümcül olabilir.
Doğal hijyen uzmanlarının teorilerini destekleyen büyük miktarda araştırma vardır ancak bunların çoğu alopatik pratisyenler tarafından kabul edilmemektedir. Mevcut genel inanç detoksifikasyonun pek çok iyileşme terapisinin etkinliğini iyileştirebileceğidir. Her ne kadar çoğu beslenme uzmanı, doğal gıdaların ve bol miktarda sebze ile meyve tüketilmesinin sağlık bakımından sayısız faydası olduğunu düşünse de, herhangi bir gıda türünden büyük miktarlarda yenmesine karşı uyarıda bulunabilirler. Örneğin bir seferde çok fazla meyve ve sebze yemek ishale neden olabilir. Bağışıklık sistemi zayıflamış olan kişiler, yaşlılar veya gebeler gibi kişiler için perhiz tehlikeli olabilir. Sağlıklı bireylerde de baş dönmesi ve kas güçsüzlüğüne neden olabilir. Ancak çoğu kişi, tarife göre bazı doğal hijyen yöntemleri hazırlanması konusunda kliniklerden destek almaya ve sonuçlardan memnun kalmaya devam etmektedir. İngiliz Doğal Hijyen Derneği’nin başkanı Keki Sidhwa’nın, klinikten ayrılırken ya da haftalar sonra sağlık durumları daha iyi olan hastalarının uzun yıllardır başarılı biçimde tedavi olduklarına dair kayıtları vardır.

Yorumlar

© 2013 alternatifterapi.com Tüm hakları saklıdır.

Eleman Türkiye