Üçüncü zihin veya benlik olan yüksek benlik Tanrı değildir; kişinin Tanrı ile arasındaki ilahi bağdır. İdeal olarak, insandaki bu üç benlik veya zihin birbirleri ile devamlı bağlantı içinde olmalıdır. Düşük benlik, orta benlik ile yüksek benlik arasındaki iletişim bağıdır; benliklerden doğrudan bilgi alır ve duyguların var olduğu yerdir. Düşük benlik kısıtlı gerekçelendirme yetisine sahiptir ve programlama yanlış veya olumsuzsa, olaylara daha önceki programlar temelinde tepki gösterir. Korku, öfke veya olumsuz programlamanın düşük benlikte neden olduğu tıkanmalar yüksek benlik ile olan iletişimi böler.
Kahunanın işlevi bu tıkanmaları açmaktır. Kahunalar kişi, obje, yer ve durumlar arasındaki uyumu sağlamak amacıyla telepati, ritüel, masaj, vücut ovma, bitkiler; sınırlı inanışlar ve korkuları zihinden temizlemek için hayal, kalana hulaadı verilen meditasyon hareketleri ve birçok diğer kişisel gelişim teknikleri gibi farklı teknikleri kullanırlar. Kişisel gelişim tekniklerine, ilişkileri dengelemek için danışma ve meditasyon anlamına gelen Ho’oponopono örnek verilebilir.
Üç zihin veya benlik mana adı verilen ince bir enerji formunu alır. Mana aka’da saklanır. Düşük benlik, gıdalardan enerji alır ve manaya veya temel yaşam enerjisine dönüşür. Mananın iyileştirici kanalı olarak hizmet eden kahunalar, kişinin manasını arttırmak için nefes alıp verme tekniklerini kullanır. Temel nefes alma teknikleri derin nefes almayı, bu nefesi tutmayı ve manayı vücutta iyileşmeye ihtiyacı olan bölgelere, ellere veya kristal veya tılsım gibi bir maddeye iletmeyi içerir. Kişinin manası doğru yaşam ile de arttırılabilir. Huna olumlu yaşamanın, düşünmenin ve diğerlerine zarar vermemenin önemini vurgular.
Huna pratisyenleri aynı zamanda yaşama şekillerinin herkese açık olduğunu ve herkes tarafından uygulanabileceğini belirtirler. Tüm insanlar hunayı uygulamak ve faydalarından yararlanmak için gerekli temel kapasiteye sahiptir yani huna olağandışı psişik güçlere sahip olmayı veya ufak bir "seçilmişler” grubuna dahil olmayı gerektirmez.