Östrojen, esas olarak yumurtalıkta üretilen (bazen de yağ hücrelerinde üretilen), adet döngüsünü düzenleyen dişi cinsiyet hormonlarından biridir. Östrojen ergenlerde cinsel gelişim için önemlidir, büyümesi için rahim astarını uyararak rahmi döllenmiş yumurtayı almak üzere hazırlar ve tüm vücut hücrelerini etkiler; seviyesi menopozdan sonra düşer. Kadınların döngüsündeki ilk 10-14 gün için rahim esas olarak östrojenin etkisi altındadır. Östrojen seviyeleri adet öncesinde artmaya başlar, 7 ila 14 günde ve yumurtlama döneminde zirveye ulaşır. Östrojenin üç doğal türü vardır: estradiol (yumurtalıklarda üretilir), estron (estradiol tarafından üretilir) ve estriol (yumurtalık içinde küçük miktarlarda oluşur). Estradiol bu üçlü arasında en güçlü olanıdır. Östrojen kemik erimesini yavaşlatır ve kalp krizi oluşumunu azaltmaya yardımcı olur; östrojen cilt tonunu da iyileştirir, vajinal kuruluğu önler, ruh halini etkiler ve anti-aging faktörü olarak hizmet eder.
Luteinizan hormonu (LH) , beyindeki hipofiz bezi tarafından üretilir ve kadınlarda yumurtlamadan sorumludur. Adı luteinden gelir; lutein, corpus luteum’u dolduran sarımtırak sıvıdır. Corpus luteum, gelişen bir yumurta içeren folikül veya keseyi oluşturan endokrin dokularının hormon salgılayan organıdır. Corpus luteum adet döngüsünün ikinci yarısında, ana kadın hormonu östrojeninin ve progestronun üretimini kontrol eder (luteal aşama olarak anılır). Döngünün ortasına yaklaşıldığında, yumurtalık salgıları östrojen miktarını artırır ve döngünün ortasınından hemen önce östrojen seviyesinde ani bir düşüş, LH ve folikül-uyarıcı hormonların (FSH) dramatik bir şekilde artışını tetikler. Bu genellikle, 14. günde yumurtlama ile birlikte (yumurtanın serbest kalması) döngünün 12. ve 16. günü arasında oluşur. LH ve FSH'deki ani artış corpus luteum’un (foliküler kist olarak da bilinir) patlamasına neden olur ve olgun yumurtanın fallop tüplere inmesini sağlar. Yumurtlamayı takiben, corpus luteum giderek küçülür, daha az östrojen ve progestron üretir. Bu hormonların sürekli azalışı rahim astarının dökülmesi (adet kanaması) ve yeni bir döngünün başlaması ile sonlanır.
Folikül-uyarıcı hormon (FSH), beyindeki hipofiz bezi tarafından üretilir, olgun yumurtanın gelişmesini ve folikülden veya koruyucu keseden, yumurtalıktan ayrılmasını sağlar. Döngünün ortasına yaklaşıldığında, yumurtalık FSH ve LH üreten hipofiz hücrelerini daha duyarlı hale getirecek olan daha fazla östrojeni salgılar. Orta döngüde östrojen seviyesi düşmeye başladığında ve hipotalamus salgıları hormonları serbest bıraktığında, LH ve FSH için dramatik bir artışa neden olur.
Progestron yumurtalığın corpus luteum’unda üretilir. Rahmi döllenmiş yumurta için hazırlayan ve gebelik oluşmaz ise, rahimdeki hücre proliferasyonunu durduran bir hormondur. Döngünün 7. ve 14. günleri arasında östrojen seviyesi yüksek iken, progestron seviyesi en düşük düzeydedir. Seviyeleri 14. ve 24. günler arasında zirveye ulaşır ve adet dönemi başlamadan önce hızla düşer. Hücrelerin progestron üretimini durdururması, bu ay boyunca üretilen yeni hücrelerin tümünün gitmesine izin vermek için ve yeniden başlamak için rahme verilen bir sinyaldir. Bir anlamda, adet dönemi progestron çekilmesidir. 35 yaşından sonra, kadınların progestron üretimi azalmaya başlar.