Araştırmayı yayınlayan ve Adelaide üniversitesinde fizyoloji bölümü doktora öğrencisi olan Nadja Klafke, "Birçok tamamlayıcı terapinin kanser tedavisinin yan etkilerini ve hastalık belirtilerini hafifletme potansiyeli çok yüksek,” olduğunu ifade ediyor.
"Örneğin yayınlanmış araştırmalar akupunktur ve akupresürün kemoterapiye bağlı mide bulantısı ve kusmayı azalttığını, hipnoz ve masajın kanserle ilişkili ağrılara iyi geldiğini ve meditasyon ile gevşeme tekniklerinin yorgunluğu azalttığını göstermektedir. Tamamlayıcı ve alternatif terapilerin kanser hastaları arasında yaygınlığı hastaların bu terapilerden fayda gördüğünün açık kanıtıdır.”
Kanser hastası erkekler arasında en yaygın doğal terapi besin takviyeleri kullanmak. Araştırma duanın en yaygın ikinci TAT terapisi olduğunu gösteriyor. Kanser klinikçileri Ekinezya, sarı kantaron, ginseng ve ginko blobanın reçeteli ilaçlarda olumsuz etkileşimde bulunabileceği uyarılarına rağmen bitkisel ilaçlar üçüncü sırada geliyor.
Araştırma gösteriyor ki erkeklerin alternatif tıbba yönelmelerinin sebebi ya geleneksel tıbbi tedavi sonuçlarından memnun olmamaları ya da eşleri, aile yakınlarının başka bir şey denemeleri konusunda onları zorlamaları.
Yayınlanan araştırma Adelaide yöresindeki erkek kanser hastaları üzerinde odaklanmış olsa da, daha ziyade hangi bitkilerin veya diyet takviyelerinin kullanılacağı kültürden kültüre farklılık gösteriyor.
Araştırmanın bulgularına göre onkoloji uzmanlarının erkek kanser hastalarının geleneksel tıpla birlikte hangi alternatif tedavileri kullandıklarını bilmiyorlar. Nadja Klafke’ye göre bu durumda klinikçilerin tamamlayıcı ve alternatif terapilerin güvenliği ve etkiliği konusunda hastalarıyla açık bir zihinle diyaloga girmeleri herkesin faydasına. Bu şekilde TAT’ın faydaları ve kullanılma nedenleri hakkında daha fazla bilgimiz olur.
Bu araştırma çeşitli kanser türlerine yakalanmış olan erkek hastaların TAT kullanımını özel olarak değerlendiren dünyadaki ilk araştırmadır.