McDougall diyeti, bir hastanın Dr John McDougall'a meydan okumasıyla ortaya çıkmıştır. Hasta basitçe ona hastalarında gördüğü sağlık sorunları ile beslenmenin ilişkili olduğuna inanıp inanmadığını sordu. O zaman, McDougall bu sorunun cevabının "kesinlikle hayır" olduğuna inanıyordu. Bunun üzerine hasta, yeme alışkanlıklarıyla hastalıklarının arasında bir ilişki olup olamayacağını görmek için ondan hastalarına nasıl beslendiklerini sormasını isteyerek ona meydan okudu. McDougall, kabul etti ve böylelikle McDougall diyeti ortaya çıktı.
McDougall Hawaii'nin Honokaa köyünde bir doktordu. Hekimliği boyunca, doğumdan kaza kurbanlarının beyin ameliyatına kadar çok çeşitli sağlık sorunları üzerine çalıştı. İnsanların hayatlarını kurtarmaktan çok memnun olmasına rağmen, McDougall diyabet, kalp hastalığı, yüksek tansiyon ve felç gibi sağlık sorunları olan hastalarına yardım edemiyor olmaktan rahatsızlık duyuyordu. Eğitimini ilerletmeye karar verdi ve dahiliye üzerine ihtisas yaptı. Dahiliye ihtisası esnasında, McDougall diyet ve yaşam tarzının kronik hastalıklar üzerindeki etkileri hakkında kapsamlı araştırmalar yaptı. Ne yazık ki okuduğu literatür, ihtisasında öğrenmekte olduğu yaklaşımlarla çatışıyor görünüyordu.
Okudukları doğrultusunda kendi diyetinde değişiklikler yapmaya karar verdi. Bir yıllık bir süre içinde, et ve süt ürünlerini kesip daha çok yeşil ve sarı sebzelerle, meyvelerle ve tam tahıllarla beslenme üzerine odaklanmaya başladı. Bir süre sonra kendi sağlığında kilo verme, kan kolesterol düzeylerinde azalma ve düşük kan basıncı gibi pek çok iyileşme olduğunu fark etti. 1986 yılında California Deer Park'taki Deer Park St. Helena Hastanesi ve Sağlık Merkezi ise tesislerinde diyet programını sunması için ona fırsat sağladı.