Pratyahara (Duyuların Kontrolü)

Pratyahara geri çekilim demektir. Ahara sözcüğü beslenme, besin anlamına gelir; Pratyahara ise kişinin duyuları besleyen şeylerden kendini çekmesi olarak tercüme edilir. Yogada, Pratyahara terimi duyuların, dışsal nesnelere bağlılıktan geri çekilmesini ifade eder. Bu, kişi sürekli olarak kendini gerçekleştirme ve içsel huzura ulaşma yoluna dönerken, duyusal dikkat dağıtıcılara bağlanmama uygulaması olarak görülebilir.

Pratyahara (Duyuların Kontrolü)

Duyularımızın varlığını, uyaranlara bağlı olarak sürdürmeye son vermesi anlamına gelir, böylece duyularımız artık bu uyarıcılara bağlı olmadığında onlardan beslenmezler.

 

Pratyahara’da zihin ve duyular arasındaki bağı keseriz ve duyular geri çekilir. Duyular artık dışsal kaynaklara bağlı olmadığında, sonuç geri çekilim ya da Pratyahara olur. Artık bu yaşamsal güçler içimizdeki kaynağa geri akar ve kişi, dışsal etmenler nedeniyle dikkati dağılmadan ya da kendi dışındakileri tanıma isteğine kapılmadan konsantre olabilir.

Pratyahara meditasyon esnasında neredeyse kendiliğinden gerçekleşir çünkü tüm dikkatimizi meditasyon nesnesine veririz. Aslında, zihin fazlasıyla yoğunlaştığında duyular da ona uyar; bunun tam tersi gerçekleşmez.

 

Artık olağan tarzda işlemediklerinde duyular olağanüstü biçimde keskinleşir. Normal koşullar altında duyular bizim hizmetimizde olmaktansa efendilerimizdir. Bizi her türlü şeye karşı şiddetli arzular duymamız için ayartırlar. Pratyahara’da ise tam aksi yönde, örneğin; yiyeceklere karşı iştah duyduğumuz için değil, zorunda olduğumuz için yemek yeriz. Pratyahara’da duyuları doğru konumlarına yerleştirmeye çalışırız, ancak onları kendi eylemlerimizden tamamen koparmayız.

 

Duygusal dengesizliklerimizin çoğunu kendimiz yaratırız. Dışsal olaylardan ve duygulardan etkilenen kişi asla içsel huzura ve sükûnete ulaşamaz. Bunun nedeni kişinin istemeyen duygularını bastırmaya ve diğer duygularını artırmaya çalışırken çok fazla zihinsel ve fiziksel enerji harcamasıdır. Bu sonunda fiziksel ve zihinsel dengesizlikle ve daha sonra çoğu durumda hastalıkla sonuçlanacaktır.

 

Patanjali insan mutsuzluğunun ve huzursuzluğunun kökeninde bu sürecin olduğunu söyler. İnsanlar, elden kaçmaya son derece meyilli gözüken içsel huzuru bulma umuduyla yoga uygulamaya çalışırken, onun zaten öteden beri kendilerinin olduğunu keşfederler. Yani yoga aslında durup kendi zihin süreçlerimize bakmamızı sağlayan bir yöntemden başka bir şey değildir; bizler yalnızca bu şekilde mutluluğun ve mutsuzluğun doğasını anlayabilir ve böylelikle her ikisinin de ötesine geçebiliriz

Yorumlar

© 2013 alternatifterapi.com Tüm hakları saklıdır.

Eleman Türkiye