Sırt ağrısı 45 yaşın altındaki kişilerde engelliliğin önde gelen sebebidir ve Amerikan nüfusun %80’i hayatlarının bir döneminde sırt veya bel ağrısı yaşarlar. Ancak çoğu kişi alışanlıklarının bu probleme katkıda bulunduğunu fark etmez. Alternatif tıp sırt ve bel ağrısını iyileştirmek için veya gelecekteki ağrıları önlemek için çeşitli yöntemler kullanır.
Sırt ağrısı A.B.D.’de doktor ziyaretlerinin en yaygın ikinci nedenidir ve bel ağrısı ise ameliyat nedenleri arasında üçüncü sıradadır. Her sene uygulanan 250,000’den fazla ameliyatla A.B.D. sırt ameliyatları konusunda dünya lideridir. Ancak klinik deneyleri inceleyen bir grup sağlık ve bilim profesyoneli araştırmacıdan oluşan Cochrane Colloboration’a göre sırtla ilgili cerrahi prosedürlerin çoğunda bilimsel kanıt yetersizdir. Ayrıca yeni çalışmalar göstermiştir ki kişi sırt / bel ameliyatı olsa da olmasa da dört yıl sonraki geldiği sonuç aynı olmaktadır.
Los Angeles’tan Dr. Marc Darrow, "Sırt ağrısı genellikle bilinen bir travma veya sebep olmadan ani başlangıca sahiptir” diyor. "Çoğu hasta daha önceden hiç sırt ağrısı çekmediğini ve şimdi çekmelerinin bir mantığı olmadığını belirtir.” Sırtta zamanla yavaşça bozulan birçok doku vardır ve sonunda bunlar stabil durumun kaybedilmesine ve ağrıya yol açarlar. Ancak kalp krizi ya da felç gibi sırt ağrısı da çoğu vakada akut veya ani bir yaralanma olmadan kendini göstermez.
Dr. Marrow, "Sırt ağrısının başlangıcına yanlış kullanım sendromu denilebilir. Yaşlandıkça daha az aktif oluruz, sporla ve fiziksel aktivitelerle daha az zaman harcarız. Bu süreç kasların atrofisine neden olur. Ayrıca kolajenden meydana gelen tendonlar, bağ dokular ve kıkırdak kapsülleri gibi bağlayıcı dokular aşınır. Dejenerasyon bir travmayla başlayabilir veya vücudun yaşlanma mekanizmasının doğal bir sonucu olarak görülebilir. Bu da sırt ameliyatı için ortalama yaşın neden 42 olduğunu açıklar. Çoğu hasta 40 yaşında vücudu sanki dağılıyormuş gibi hissettiğini söyler. Bir anlamda gerçekten öyledir” demektedir.
Sırt ağrısı iki grupta incelenebilir: akut veya kronik. Akut ağrı hızlı bir şekilde gelir, yani aniden veya da birkaç saatte ortaya çıkar. Genellikle ağır kaldırmak veya bir yerden düşmek gibi ani bir hareket veya yaralanma sonucunda doğar. Kronik sırt ağrısı ise yavaşça gelişir ve uzun bir süre boyunca geçmez. Zaman zaman kötüleşirken aylar, yıllar boyunca kalabilir.
Akut ve kronik ağrı farklı şekillerde oluşsa da genellikle ilişkilidirler: akut ağrı kronik ağrıya dönebilir veya kronik sorun akut belirtilere yol açar. Natüropatik doktor Doug Lewis’e göre genellikle sırt ağrısının belirtileri, altında yatan nedenlere bakılmadan tedavi edilmektedir. "Ağrının bölgesi nadiren gerçek problemin yattığı bölgedir. Ağrının gitmesini sağlayabilirsiniz ancak ağrıya en başta sebep olan sorunu düzeltmiyorsunuz. Eğer ağrıyı değil sebebini iyileştirirseniz ağrı, tedavinin işe yarayıp yaramadığı konusunda bir gösterge olabilir” demektedir.