T’ai chinin uygulama nedenleri değişiklik gösterse de araştırmalar sağlık sorunlarına olan faydaları ile ilgili pek çok sebep ortaya koymuştur. Örneğin romatoid artriti (RA) olan hastalar, yavaş ve zarif hareketleri nedeniyle t’ai chi egzersizleri yapmaya teşvik edilir. Esneme ve hareket aralığı egzersizleri ile gevşeme tekniklerini birleştirme kabiliyeti, RA hastalarının eklem zayıflıkları ve sertlikleri için çok faydalı olacaktır.
Kaliforniya Stanford Üniversitesi’nde süren bir araştırma programı t’ai chi’nin fibromiyalji hastaları üzerindeki faydalarını incelemektedir. 2003’te Georgia’daki fibromiyalji hastaları üzerine yapılan bir araştırma da, t’ai chi uygulayan hastaların belirtilerini kontrol etme konusunda önemli ölçüde iyileşme sağladıklarını bildirmiştir. T’ai chi’nin osteoartrit (OA) hastaları için de faydalı olduğu kanıtlanmıştır. Bir grup Koreli araştırmacı, 12 haftalık bir Sun-stili t’ai chi programın ardından OA teşhisi almış kadınların dengelerinde ve karın kaslarının kuvvetliliğinde iyileşme olduğunu bulmuştur.
1999’da Baltimore, Maryland’deki Johns Hopkins Üniversitesi araştırmacıları t’ai chi’nin yüksek kan basıncı hastaları üzerindeki etkisini değerlendirmiştir. Hareketsiz bir yaşam tarzı ve yüksek-normal kan basıncı veya 1. evre hipertansiyonu olan, yaşları 60 ve üzerinde olan 62 yetişkin, 12 haftalık bir aerobik ya da hafif yoğunluklu t’ai chi programına başlatılmıştır. Her iki grubun egzersiz programı da haftada dört gün 30 dakikalık seanslardan oluşmaktaydı. Araştırmada, aerobiğin, katılımcıların sistolik kan basıncını düşürdüğünü, ancak t’ai chi’nin aerobik programından ortalama bir puan daha fazla düşüş sağladığı gözlenmiştir. Bu büyük bir fark değildir ancak asıl ilginç bulgu, t’ai chi’nin yoğun aerobik ile aynı etkiyi gösterirken kalp ritmini neredeyse hiç artırmamış olmasıdır.
Kan basıncını düşürmesinin yanı sıra araştırmalar t’ai chinin kalp ve akciğer fonksiyonunu artırdığını göstermiştir. Bu egzersiz, kortizol denilen stres hormonunu düşürür ve egzersizleri yapan kişilere genel anlamda daha yüksek güven etkisi verir. Belirtilerini kontrol etmek ve hayat kalitelerini iyileştirmek için tamamlayıcı bir terapi olarak t’ai chi’yi kullanan kanserli hastalarda, tedavinin etkisinde artış sağlandığı da bulunmuştur.
Fizik terapi uzmanları ise, koroner atardamar bypass ameliyatından iyileşmekte olan 20 hasta üzerinde t’ai chi’nin etkilerini araştırmıştır. Hastalar ya t’ai chi grubuna ya da kontrol grubuna dahil edilmiştir. T’ai chi grubu 1 yıl boyunca her sabah klasik Yang egzersizlerini uygulamıştır, kontrol grubu ise haftada üç defa 50 dakika yürümüştür. 1 yılın ardından 1999’da t’ai chi grubunun kardio-solunum fonksiyonlarında ve bu işlevlerin hızlarında önemli artış olduğu, ancak kontrol grubunda her iki alanda da daha az gelişme olduğu bildirilmiştir.
T’ai chi insanları düşmekten de korur – bu 65 yaşın üzerindeki her 3 kişiden 1’inde yaşanır. Atlanta, Georgia’daki Emory Üniversitesi araştırmacıları 70 yaşın üzerinde olup, nazik t’ai chi hareketlerini öğrenmiş olan kadın ve erkeklerden oluşan bir grupla çalışmıştır. Sonuçta, t’ai chi uygulamayı öğrenenlerde, belirlenen zaman diliminde neredeyse %50 daha az düşme gözlenmiştir. Daha sık düşen kişilerin günlük aktivitelerinde, diğerlerine oranla çok daha fazla zayıf düştüğü görüldü, ayrıca bir bakım evine yerleştirilme risklerinin de daha yüksek olduğu bildirildi. Araştırmacılar, bedenlerinin çevrelerindeki ortama göre nasıl hareket ettiği konusunda insanlara bilinç kazandırma kabiliyeti olan t’ai chi’yi önermektedir. Bedenin nasıl hareket ettiğine dair farkındalığı artırarak insanlar fiziksel çevreleriyle ve her gün karşılaştıkları durumlarla olan ilişkilerine odaklanabilir.
Kardiyovasküler ve hareket aralığı üzerine faydalarının yanı sıra, araştırmacılar t’ai chi’nin bağışıklık sistemi üzerindeki faydalarını da araştırmaktadır. Kaliforniya’daki bir araştırma grubu 2003'te t'ai chi'nin yaşlı kişilerde daha şiddetli etkileri olan ve yaygın görülen zona virüsüne olan direncini artırdığını bildirmiştir.
ABD’de yapılan bazı araştırmalar ise t’ai chinin duygusal ve psikolojik faydalarına odaklanır. Yakın bir zamanda, insanların t’ai chi’ye, diğer egzersizlere göre daha uzun süre ilgili kaldıkları da keşfedilmiştir. Oregon’daki bir çalışma ise 6 aylık t’ai chi programına kaydolan kişilerin yalnızca %20’sinin programı bitiremediğini göstermiştir, bu oran diğer egzersizler için ortalama %55’tir. Depresyonla ilgili olan bir araştırma ise t’ai chi dersleri alan kişilerdeki depresyon oranlarının, diğer fitness programlarına devam edenlere göre daha düşük olduğunu keşfetmiştir.
ABD ve Kanada’daki t’ai chi’ye olan yönelimle ilgili bir değişim de, erkekler arasında artmaya başlayan popülerliğidir. 1970 ve 1980’lerde pek çok yetişkin erkek, t’ai chi'nin "gerçek erkekler” için yeterince zorlayıcı olmadığını düşünüyordu. Ancak 1990’ların sonundan bu yana pek çok erkek stresi azaltmak için ya da başka bir sporun yanında t’ai chi’yi de uygulamaya başlamıştır.
T’ai chi’nin diğer faydaları üzerine ABD’de araştırmalar sürmektedir, ayrıca hem ABD’de hem de diğer Batılı ülkelerde t’ai chi yaygınlaşmaya devam etmektedir. Bu kadim sanat Çin’de de önemini korumaktadır; Çin’de pek çok insan rutin olarak gün doğumunda t’a chi uygulamaktadır.