Günümüzde yemek yemek ve hareket etmek içi boşaltılan iki eyleme dönüştü. Bu konularda sağlıklı ve doğayla uyum içinde yaşayan atalarımızdan çok uzaklaşmış durumdayız. Yıllar boyu alınan ilaçlar, çok fazla karbonhidrat (özellikle gluten ve işlenmiş şeker), sağlıksız sular, güneş ışığı ve D vitamini eksikliği, çıplak ayakla dünyanın iyileştirici enerjisine neredeyse hiç dokunmamamız ve sürekli şirketler tarafından yönlendirilen medya sonucunda yanımıza şunlar kalıyor: - Önemli derecede zayıflamış gözler.
- 30 yaş veya öncesinde başlayan kırışıklıklar.
- Zehirli bir madde olan cıva içeren diş dolguları.
- Zayıf, katı ve enerjisiz olan bir vücut.
Bunları yok eden sihirli bir hap mevcut değil. Fakat değiştirmek için yapılabilecek tercihler var. Bunun için öncelikle vücudun nasıl çalıştığını, hangi yiyeceklerin sağlıklı olduğunu ve zekice hareket etmeyi öğrenmek gerekiyor. Detaylarını öğrenmek için uzmanlarla birebir çalışmak en doğrusu olsa da akılda tutmak gereken başlıca maddeler aşağıdaki gibidir.
Yiyecekler Sadece Yakıt Değildir
Vücudunuzu glikoz yakan bir motor olarak görmeyin. Vücudunuz bir enerji sistemine dahil olmuş bir parçadır. Bedeninize sadece yakıt koyduğunuz bir araba gibi davranırsanız, çabuk eskir ve bozulur.
Vücudunuz Yiyecekleri Anlar
Gerçek yiyecekler vücudun tanıyıp, anladığı birer mineral, vitamin, enzim, antioksidan ve fitokimyasal kaynağıdır. Gerçek, taze gıdalarda çok çeşitli ve karmaşık, canlı, titreşen moleküller yer alır. Bunlar metabolizmanızla uyum içinde çalışırlar. Yediğiniz gıdalar vücudun çözdüğü birer şifre gibidir.
Vücudunuz Dünyayla İlgili Bilgiyi Gıdadan Alır
5 duyumuz dünyayı algılarken, gıdaların sindirildiği bölge altıncı hisle ilişkilidir. Dolayısıyla gerçek hayatı algılayışınız sindirim sisteminize giren gıdalarla çok alakalıdır. Eğer sürekli kimyasallara maruz kalmış, GDO’lu yiyecekler tüketirseniz, doğal olmadıkları için vücudunuz karmaşaya düşer.
Gıdalardan almanız gereken şey mineraller, enzimler, vitaminler ve önemli antioksidanlar olduğu için bitkisel ağırlıklı renkli gıdalar tüketmek en iyi yaklaşımdır. Kırmızı renklilerden kırmızı biber, ahududu, kızılcık, goji meyvesi; turuncu renklilerden tatlı patates, papaya, portakal, kayısı, mango; sarı renklilerden ananas, limon, greyfurt, kabak; pembe renklilerden nar, karpuz, incir; mavi renklilerden yabanmersini, böğürtlen, erik, üzüm; mor renklilerden patlıcan, pancar kökü, açai; yeşil renklilerden ıspanak, brokoli, lahana, bezelye, fasulye, salatalık, kuşkonmaz, elma, Brüksel lahanası, karalahana, fesleğen, maydanoz; beyaz renklilerden isekarnabahar, soğan, sarımsak, zencefil, chia tohumu, badem, Hindistan cevizi gibi birçok meyve ve sebzeyi dengeli bir şekilde tüketebilirsiniz.
Bu bitkilerin organlara özel iyileşme ve sağlık enerjilerini yayan kendine has titreşimleri vardır. Her birinin kendi besleyici profili topraktan aldıkları mineraller, su, güneşten aldıkları ışık ve havanın birleşmesiyle oluşur. Her bitki belirli organların veya bezlerin yaşam enerjisine (chi veya prana) canlılık verir.
En Güçlü İlaç Gerçek Gıdalardır
İşlenmemiş gıdalardaki binlerce renkli ve iyileştirici bileşen genlerimizle iletişime geçerek fizyolojimizde ve biyokimyasal yapımızda anbean değişikliklere sebep olurlar. Bunu "gıdalar, genlerimizle konuşur” şeklinde açıklayabiliriz. Özel bileşenler hücrelerdeki reseptörlere bağlanır ve hücre bu bileşenleri kendi ihtiyacına göre dönüştürür. Eğer işlenmiş, genetiğiyle oynanmış, zehirli gıdaları vücudunuza sokarsanız hücresel yapınız bundan etkilenir. Vücut da zihni etkilediği için dünyayı görüşünüz ve inançlarınız bundan nasibini alır. İşlenmiş, çöp yiyecekler ruhsal görüşünüzü tıkar. Sağlıklı ve ruhani bir hayatınız olmasını istiyorsanız düzenli olarak doğada yetişmiş, gerçek gıdalar tüketmelisiniz.
Kendimize karşı sorumluluğumuz günlük tercihlerimizde yatar ve sonuçlarını kendimiz görürüz. Fakat çocuğunuz varsa onun gelişen vücudunu ve sinir sistemini sağlıklı gıdalarla beslemek çok önemlidir. Her zaman yeni neslin bir öncekinden daha iyi olmasına çalışmak gerektiği için, ebeveynler olarak bu anlayışı yerleştirmek dünyanın gitgide daha iyi bir yer olmasını sağlayacaktır.