Anjina - Belirtileri

Anjina, kalp kasının belli bir kısmı yeterli oksijen almadığı zaman meydana gelen bir göğüs sancısı veya rahatsızlığıdır.

Anjina

Anjina, kalp kasının belli bir kısmının yeterli oksijen almaması durumunda meydana gelen bir göğüs sancısı veya rahatsızlığıdır. Anjina göğüste bir sıkışma veya baskı şeklinde hissedilebilir. Ayrıca omuzda, kolda, boyunda, çenede veya sırtta ağrı oluşabilir. Anjina ağrısı, hazımsızlığı andırır. Anjina, insanların acil tıbbi yardım arayışına girdikleri en yaygın sebeplerden biridir. Her yıl, acil servis doktorları milyonlarca insanı anjina için değerlendirir ve tedavi eder. Neyse ki anjina, her zaman bir kalp krizi sinyali değildir. Hatta çoğunlukla, herhangi bir kalp sorunuyla ilgili bile değildir. Ancak yaşanan anjinanın kardiyovasküler yani kalp-damar sistemiyle hiçbir alakası olmasa da, sorun yine de önemli olabilir ve muayene için acil servise başvurmak gerekebilir.

Çok çeşitli sağlık sorunları anjinayaneden olabilir. Çoğu vakanın altında yatan sebeplerin kalple hiçbir alakası yoktur ama doktora görünmeden bunu söylemek doğru değildir. 

Kardiyak Sorunlarla İlgili Anjina 
Genelde kalp krizi veya başka bir kalp sorunuyla ilişkili anjina, aşağıdaki belirtilerden bir veya daha fazlasıyla birliktedir:
  • Göğüste basınç, doluluk veya sıkışıklık.
  • Sırta, enseye, çeneye, omuzlara ve kollara, özellikle sol kola yayılan ezilme veya yanma ağrısı.
  • Birkaç dakikadan fazla süren, geçen ve yeniden gelen ya da yoğunluğu değişen ağrı.
  • Nefes darlığı, terleme, baş dönmesi veya bulantı.
Kardiyak Olmayan Sorunlarla İlgili Anjina 
Bir kalp sorunuyla ilgili olmayan anjina belirtileri ise şunlardır:
  • Göğüs kemiğinin (sternum) gerisinde yanma hissi.
  • Ekşi bir tat veya yiyeceğin ağza geri gelmesi hissi.
  • Yutmada zorlanma.
  • Vücut konumu değiştirildiğinde iyileşen veya kötüleşen ağrı.
  • Derin nefes alınca veya öksürünce yoğunlaşan ağrı.
  • Göğüse bastırınca hassasiyet.
Doktora Ne Zaman Gidilmelidir
Yeni veya beklenmedik bir göğüs ağrısı olduğunda veya kalp krizinden şüphenildiğinde, derhal acil servis aranmalıdır. Kalp krizi belirtilerini kendi kendine teşhis etmeye çalışarak zaman harcanmamalıdır. Kalp krizi durumunda, her dakikanın hayati önemi vardır. Acil servise gitmek hayat kurtarabilir veya sağlıkla ilgili ciddi bir sorun yoksa kişinin içini rahatlatabilir. Kişi hastaneye, kendi kullandığı araçla gitmemelidir; bu, durumun daha da kötüleşmesi halinde hayatları tehlikeye atabilir. 
Anjinanın tıbbi yardımı gerektiren birçok olası sebebi vardır.

Kardiyak Sebepler
  • Kalp krizi: Kalp krizi, kalp kasına kan akışını tıkayan bir kan pıhtısının sonucudur.
  • Anjina: Sert, kalın, kolesterol içeren plaklar derece derece kalbe kan taşıyan arterlerin iç duvarlarında birikebilir. Bu plaklar, geçici olarak arterleri daraltır ve kalbin özellikle güç harcandığında kanla beslenmesini kısıtlar. Kalbe kısıtlı kan akımı, nükseden anjina nöbetlerine (anjina pektoris ya da anjina) sebep olabilir.
  • Aortik diseksiyon: Aortun duvarındaki bir yırtıktan yüksek basınçlı kanın ilerlemesi ve damar içinde ikinci bir yol yapması ile oluşan bir hastalıktır. Damardaki kan basıncını ve kan dağılımını etkilediğinden, aort yetmezliğine, kalp ve böbreklerde bozulmaya yol açar. Kendini ani ve şiddetli göğüs ve sırt ağrısı biçiminde gösterir. Aortik diseksiyon, göğüse alınan sert bir darbeden kaynaklanabilir veya kontrolsüz yüksek kan basıncının bir komplikasyonu olarak gelişebilir.
  • Koroner spazm: Bazen Prinzmetal anjina denilen koroner spazmda, kalbe kan sağlayan arterler spazma girer, geçici olarak kan akışını durdurur. Dinlenirken olur ve koroner arter hastalığı, yani koroner arterlerde plak birikimiyle bir arada olabilir.
  • Perikardit: Kalbi saran keseciğin yangısı olan bu durum kısa sürelidir ve sık sık viral bir enfeksiyonla ilişkilidir.
  • Kalple ilişkili diğer durumlar: Diğer kalp sorunları (mesela viral bir enfeksiyondan kaynaklanan bir kalp yangısı olan miyokard gibi) de anjinaya neden olabilir. Örneğin, hipertropik kardiyomiyopati gibi belirli türdeki kalp kası bozuklukları da anjinaya yol açabilir.
Sindirimle İlgili Sebepler 
  • Mide yanması: Mide asidi boğazdan mideye giden boruya (özofagus) yükseldiğinde, mide yanması gerçekleşebilir. Bu durum, göğüs kemiğinin (sternum) arkasında ağrılı, yanma hissine yol açar.
  • Özofageal spazm: Boğazdan mideye giden boru olan özofagustaki kimi bozukluklar, yutkunmayı güçleştirebilir, hatta ağrılı hale getirebilir. Bu bozukluklardan biri de anjinaya yol açan ve çok az insanı etkileyen bir durum olan özofageal spazmdır. Bu rahatsızlığı olan insanlar yutkunduklarında, normalde yiyeceği aşağı hareket ettiren kaslar koordinasyonlarını kaybeder. Bunun sonucu, ağrılı kas spazmlarıdır.
  • Hiyatus hernisi: Bu durumda midenin bir kısmı diyaframa, göğsün içine kayar. Bu, özellikle yemek yedikten sonra göğüste basınç ve ağrının yanı sıra mide yanmasına neden olabilir.
  • Akalazya: Bu yutkunma bozukluğunda, alt özofagustaki valf, yiyeceğin mideye girmesini sağlayacak şekilde düzgün açılmaz. Tersine, yiyecek özofagusa geri çıkar ve ağrıya neden olur.
  • Safra kesesi veya pankreas sorunları: Safra kesesi taşları veya safra kesesi yangısı (kolesistit) veya pankreas yangısı, göğüse yayılan akut karın ağrısına neden olabilir.
Kas-İskelet Sistemiyle İlgili Sebepler 
  • Kostokondrit: Tietze sendromu olarak da bilinen bu durumda, göğüs kafesinin kıkırdağı, özellikle kaburgaları göğüs kemiğine birleştiren kıkırdak iltihaplanır. Sonuç, göğüs kemiğine veya göğüs kemiğinin yanındaki kaburgalara bastırıldığında kötüleşen göğüs ağrısıdır.
  • Kas ağrısı: Fibromiyalji gibi kronik ağrı sendromları, kasla ilişkili ısrarcı göğüs ağrısı yaratabilir.
  • Yaralanmış kaburgalar veya sıkışmış sinirler: Berelenmiş veya kırılmış bir kaburganın yanı sıra sıkışmış bir sinir de anjinaya neden olabilir.
Solunum ile İlgili Sebepler 
  • Pulmoner emboli: Bu göğüs ağrısı, bir kan pıhtısı akciğer (pulomer) arterde kaldığında ve akciğer dokusuna kan akışını tıkadığında gerçekleşir. Yakın geçmişteki ameliyat veya hareket yeteneğinin kısıtlanması gibi önce gelen risk faktörleri olmadan yaşamı tehdit edici bu durumun gerçekleşmesi nadirdir.
  • Plörezi: Bu keskin, lokalleşmiş ve nefes alındığında veya öksürünce kötüleşen göğüs ağrısı, göğüs boşluğunu kaplayan ve akciğerleri örten zar iltihaplandığında gerçekleşir. Plörezi, zatürre ve nadiren lupus gibi otoimmün durumlar dahil, altta yatan çok çeşitli sebeplerden kaynaklanabilir. Otoimmün hastalık, vücudun bağışıklık sisteminin yanlışlıkla sağlıklı dokuya saldırdığı hastalıktır.
  • Diğer akciğer hastalıkları: Çökmüş akciğer (pnömotoraks), akciğerlere kan taşıyan arterlerde yüksek kan basıncı (pulmoner hipertansiyon) ve astım da göğüs ağrısı yapabilir.
Diğer Sebepler
  • Panik atak: Anjinaya, hızlı kalp atımının, hızlı solumanın (hiperventilasyon), aşırı terlemenin ve nefes darlığının eşlik ettiği yoğun korku dönemleri yaşanıyorsa, panik atak (bir çeşit anksiyete) geçiriyor olabilirsiniz.
  • Zona: Suçiçeği virüsünün neden olduğu bu sinir enfeksiyonudur. Ağrı ve sırttan göğüs duvarına doğru bir kabarcık kümesi yapabilir.
  • Kanser: Nadiren, göğsü etkileyen kanser veya vücudun başka bir bölgesinden yayılan kanser anjinaya neden olabilir.
Teşhis
Acil serviste veya bir göğüs ağrısı merkezinde (bazı büyük hastaneler, yalnız göğüs ağrısının değerlendirilmesi için bölümler tahsis eder) muhtemelen ilk iş olarak tansiyon, nabız ve sıcaklık ölçülecektir. Ayrıca doktor, göğüs ağrısı hakkında sorular soracaktır.

Göğüs ağrısı, her zaman kalp krizi sinyali değildir. Ama acil servis doktorları ilk bunun için test yapacaklardır; çünkü potansiyel olarak en ciddi tehdit budur. Ayrıca anjinaya neden olabilen aortik diseksiyon veya yaşamı tehdit eden akciğer rahatsızlıklarını, mesela pulmoner emboli veya çökmüş akciğeri (pnömotorkas) de araştıracaklardır.

Göğüs ağrısının sebebini belirlemek için yapılabilecek testler arasında aşağıdakiler bulunur:
  • Elektrokardiyogram (EKG): Bu test, doktorların kalp krizinin yanı sıra diğer kalp sorunlarını da teşhis etmelerine yardım eder. Deriye bağlanan elektrotlar aracılığıyla, kalbin elektriksel faaliyetleri kaydedilir. Kalp hızı ve ritmiyle kalpten geçen elektrik tepkileri bir monitörde teşhir edilen veya bir kağıda basılan dalgalar olarak kaydedilir. Hasarlı kalp, normal bir şekilde elektrik tepkileri iletemeyeceğinden, EKG bir kalp krizinin yaşanmış veya ilerlemekte olduğunu gösterebilir.
  • Kan tahlilleri: Doktor, normalde kalp kasında bulunan belirli enzimlerin artan seviyelerini kontrol etmek için kan tahlilleri isteyebilir. Kalp krizinden ötürü kalp hücrelerinin uğradığı zarar, bu enzimlerin saatler sınırlı bir süre içinde kana sızmasına neden olabilir.
  • Göğüs röntgeni: Göğüs röntgeni, doktorların, akciğerlerin durumunu, kalbin büyüklük ve şeklini, ana kan damarlarını kontrol etmesini sağlar. Doktorlar, göğüs röntgenini, göğüste tümör aramak ve anjinaya neden olabilen zatürre veya pnömotoraks gibi akciğer sorunlarını araştırmak için de kullanırlar.
  • Stres testleri: Bunlar kalbin ve damarların zorlamaya nasıl yanıt verdiğini ölçer, bu da ağrının kalple ilgili olup olmadığını gösterebilir. Çeşitli stres testleri vardır. KişidenEKG aletine bağlıyken bir koşu bandında yürümesi veya sabit bir bisikletin pedallarını çevirmesi istenebilir. Kalbi egzersize benzer şekilde canlandıracak bir ilaç damardan verilebilir. Stres testleri, kalbin ultrason (ekokardiyografi) veya radyoaktif madde (nükleer tarama) kullanılarak görüntülenmesiyle de birleştirilebilir.
  • Ekokardiyogram: Ekokardiyogram, kalbin bir video görüntüsünü oluşturmak için ses dalgalarını kullanır. Bu görüntü, doktorların kalp sorunlarını tespit etmelerine yardımcı olur.
  • Koroner kateterizasyon (anjiyogram): Bu test, doktorların kalbe giden daralmış veya tıkanmış arterleri tespit etmesini sağlar. Kalbin arterlerine bir kateterle (genellikle kasıktaki bir arterden kalpteki arterlere itilen uzun, ince tüp) sıvı boya enjekte edilir. Boya arterleri doldurdukça, röntgende ve videoda görünür hale gelir.
  • Bilgisayarlı tomografi (BT taraması, BT koroner kalsifikasyon taraması veya BT koroner anjiyogram): Farklı BT tipleri, kalp arterlerini kalsiyum izleri aramak üzere kontrol edebilir. Kalsiyum aterosklerotik plakların biriktiğini ve kalbi besleyen arterleri tıkamakta olduğunu gösterebilir. BT taramaları ayrıca, doğrudan kalp arterlerine bakmak için boyayla da yapılabilir.
  • Manyetik rezonans görüntüleme (MRG): MRG, vücudun çapraz kesitsel görüntülerini oluşturmak için manyetik alanları ve radyo dalgalarını kullanan bir tekniktir. Kalp MRG’si bazen kalp hasarını veya yangısını (myokardit) araştırmak için yapılır.
  • Endoskopi: Bu testte bir kameraya bağlı ince, esnek bir cihaz boğazdan aşağı sokulur ve doktorların özofagusu ve mideyi görmelerini, anjinaya neden olabilen sindirim yolu sorunlarına bakmalarını sağlar.
Birçok göğüs ağrısı türü, ilk başta kalp sorunlarıyla ilgili görünür. Ama çoğunlukla, dikkatli bir değerlendirmenin ardından, doktorlar kardiyak olmayan göğüs ağrısının belirtilerini, bir kalp rahatsızlığının yol açtığı ağrıdan ayırt edebilirler. 
Kardiyak Sebepler
Göğüs ağrısınınsebebinin kalp sorunları olduğu anlaşılırsa, doktor şu ilaçları verebilir:
  • Aspirin: Aspirin, kanın pıhtılaşmasını engeller, daralmış kalp arterlerinden kan akışının sürdürülmesine yardım eder. Kalp krizi sırasında alındığında, aspirin önemli bir ölçüde ölüm oranlarını azaltabilir. Emilimi hızlandırmak için aspirinin çiğnenmesi istenebilir. Aspirin, kalp krizi geçirmiş çoğu insana tavsiye edilir.
  • Nitrogliserin: Anjinayı tedavide kullanılan bu ilaç, geçici olarak daralmış damarları genişletir, kalbe gelen ve giden kan akışını iyileştirir.
  • Beta blokerler: Bu ilaçlar, kalp kasının gevşemesine, kalp hızının yavaşlamasına ve tansiyonun düşürülmesine yardımcı olur; böylece kalbin üzerindeki baskı azalır. Bu ilaçlar, kalp krizi sırasında verilen hasarın miktarını sınırlamaya ve ikinci bir kalp krizini önlemeye yardımcı olur.
  • Trombolitikler: Pıhtı çözücüler diye de bilinen bu ilaçlar, kalbe kan akışını tıkayan kan pıhtısının çözülmesine yardım eder. Bu ilaçlar, kalp krizi belirtileri başladıktan sonraki bir saat içinde alındıklarında etkilidir.
  • Ranolazin: Bu, kronik anjinayı tedavide kullanılan nispeten yeni bir ilaçtır. Ancak diğer anti-anginal ilaçlar işe yaramadığında kullanılır, çünkü kalp ritmi sorunları riskini artırabilen ve QT uzaması olarak bilinen bir kalp sorununa neden olabilir. Kalsiyum kanal blokerleri, beta blokerler veya nitrogliserin gibi diğer anjina ilaçlarıyla kullanılmalıdır.
  • Anjioyotensin-dönüştürücü enzim inhibitörleri (ACE) ve anjiyotensin reseptör blokerler (ARB’ler):Bu ilaçlar, kanın kalpten daha rahat akmasını sağlar. Doktor kalbin pompalama kapasitesini azaltan, orta dereceli veya şiddetli bir kalp krizi geçirilmişse ACE inhibitörleri veya ARB’ler verebilir. Bu ilaçlar, tansiyonu da düşürür ve ikinci bir kalp krizini engelleyebilir.
  • Kalsiyum kanal blokerleri: Koroner arter spazmını tedavi ederken bazen doktorlar, koroner arterileri rahatlatmak ve spazmı önlemek için kalsiyum kanal blokerleri gibi kalp ilaçlarını kullanırlar.
Kalp Krizi Tedavileri 
Kalp krizi geçirildiği açıksa, hasta pıhtı çözücü ilaçlarla tedavi edilebilir veya aşağıdakiler gibi cerrahi işlemlerden geçirilebilir:
  • Anjiyoplasti ve stent işlemi: Anjioyoplasti, diğer bir deyişle perkutan koroner müdahale (PCI) sırasında doktorlar, özel balonu olan bir kateteri, tıkanmış koroner artere sokarlar. Balon şişirilerek arter açılır ve kalbe kan akışı yeniden sağlanır. Daha sonra, genellikle küçük bir çelik kafes spiral (stent) arteri açık tutmak için takılır. Çoğu insan, anjiyoplastinin mümkün olduğunca hızlı yapılabilmesi için, acil odasından doğrudan kateterizasyon laboratuvarına gönderilir.
  • Koroner bypass ameliyatı: Bu işlem, kanın tıkanmış koroner arterinin etrafından gitmesi için alternatif bir yol yaratır.
Anjina Tedavisi
Doktorlar, anjinayı ilk önce ilaçlarla tedavi ederler. Muhtemelen acil serviste aspirin, nitrogliserin, beta blokerler ve kan sulandırıcılar dahil ilaçlar alınmaya başlanır.

Kararsız anjina varsa (dinlenirken göğüs ağrısı), derhal koroner kateterizasyonu takiben anjiyoplasti ve sten işlemlerinden geçilir. Bazı vakalarda koroner bypass ameliyatına da ihtiyaç olabilir.

Diğer Kardiyovasküler Durumlar İçin Tedavi
Diğer kalp ve akciğer rahatsızlıkları, başlangıç olarak acil serviste tedavi edilebilir. Pulmoner emboli yaşadığınız açıksa, pıhtı çözücü ilaçlar (tromobolitikler) dahil, acilen kan sulandırıcı ilaçlarla tedavi edilebilirsiniz. Aortik diseksiyon çoğunlukla acil ameliyatı gerektirir.

Kardiyak Olmayan Sebepler
Acil servis doktorları yakın bir tehlike içinde olmadığını belirlerlerse kişiyi bir uzmana yönlendirebilir. Göğüs ağrısının kardiyak olmayan sebeplerinin tedavisi, sorunun tipine bağlıdır. Bu sorunlar ve tedavileri arasında şunlar vardır:
  • Mide yanması: Belirtiler mide yanmasını akla getiriyorsa, reçeteli veya reçetesiz satılan mide asidi bloker veya antiasitlerin acil serviste alınması gerekebilir. Çoğu mide yanması episodu, aşırı yemek yemek veya yağlı yiyecekler yemenin neden olduğu ayrı olaylardır. Sık sık mide yanması yaşanıyorsa (haftada en az bir episod), doktor veya bir mide-bağırsak sorunları uzmanı (gastroenterolog) başkaca testler isteyebilir. Kronik, sık mide yanması tedavi edilmeden bırakıldığında, ara sıra iyileşme dokusu oluşumuna ve özofagusunuzun daralmasına yol açabilir. Kronik mide yanmasının tedavisi, beslenme değişikliklerini, antasitleri, asit blokerleri veya diğer reçeteli ilaçları ve bazı vakalarda ameliyatı içerir.
  • Panik atak: Göğüs ağrısının bu anksiyeteyle ilişkili türünün tedavisi, reçeteli antidepresan ilaçların yanı sıra, gevşeme tekniklerini ve atakları neyin tetiklediğini bulmak için yapılan danışmanlığı içerir. Panik ataklar, sık sık kalp kriziyle karıştırılır ve bu sorun yüzünden birçok insan acile başvurur.
  • Plörezi: Göğüs boşluğunu kaplayan ve akciğerleri örten zar olan plörinin bu yangısı, zatürre ve nadiren lupus gibi otoimmün durumlar dahil, çeşitli durumların sonucu olabilir. Doktor plöreziye neden olan hastalığı tespit ve tedavi etmek isteyecektir. İltihaplanma geçene kadar reçetesiz satılan ağrı kesiciler, ağrının azaltılmasına yardımcı olabilir.
  • Kostokondrit: Göğüs kafesinin kıkırdağının bu yangısının tedavisi, genellikle dinlenme ve ısının yanı sıra, steroid olmayan antienflamatuvar ilaçlar, mesela ibuprofen içeren ilaçlar kullanılarak yapılır. 
  • Ağrılı kaslar, yaralanmış kaburgalar veya sıkışmış sinirler: Yaralanmış kaburgalardan, sıkışmış sinirlerden ve ağrıyan göğüs kaslarından kaynaklanan göğüs ağrısı, zamanla ve doktorun tavsiye ettiği kendi kendine bakım tedbirleriyle iyileşir.
  • Yutma bozuklukları: Bu bozuklukların genellikle ilaçlar, küçük ameliyat veya endoskopik tekniklerle tedavi edilebilen birçok sebebi vardır. Değerlendirme ve tedavi için bir gastroentereloğa danışılır..
  • Zona: Antiviral bir ilaç, mümkün olduğunca çabuk, tercihen ağrının veya yanmanın başlamasından sonraki 24 saat içinde ve kabarcıklar görünmeden alındığında en iyi sonucu verir. Doktorlar, ağrı ve kaşıntı gibi belirtileri kontrol altına almak için analjezikler ve antihistaminler gibi başka tedavileri de kullanabilirler. 
  • Safra kesesi veya pankreas sorunları: Karından göğüse yayılan ağrıya neden olan yangılı safrakesesi veya pankreasın tedavisi için ameliyata ihtiyaç duyulabilir. 
Göğüs ağrısı, yorumlanması en zor belirtilerden biridir. Ama acil serviste göğüs ağrısının değerlendirilmesi için zaman harcamak hastanın içini rahatlatabilir, hatta hayatını kurtarabilir. 
Anjinaya neden olan arter hastalığını ele alırken, kişiyi risk altına sokan faktörleri kontrol altına almak ilk adımdır. Bu risk faktörleri arasında sigara, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol düzeyleri ve obezite yer alır. Anjina yatıştıktan sonra, nedeni tespit ve tedavi edilmelidir. Önemli bir neden olan ateroskleroz, öncelikle düzenli egzersiz, diyetteki şeker ve doymuş yağların azaltılması ile diyetteki liflerin artırılması da dahil olmak üzere, beslenme ve yaşam tarzı ayarlamaları gerektirir. Kolesterol düşürücü tedavilerin bazıları, halkın dikkatini ve ilgisini kazanmıştır. Popüler tedavilerden biri de sarımsak (Allium sativum) tüketmektir. Bazı çalışmalar, sarımsağın total kolesterolü yaklaşık yüzde 10 oranında ve LDL (kötü) kolesterolü yüzde 15 oranında azaltabildiğini, HDL (iyi) kolesterolü ise yüzde 10 oranında artırabildiğini göstermiştir. Ancak bazı çalışmalarda önemli bir yararı görülmemiştir. Her ne kadar kolesterol üzerinde etkisi ilaçlarınki kadar büyük olmasa da, sarımsak kolesterol düşürücü ilaçlarla ilişkili yan etkilere neden olmaksızın, hafif yüksek kolesterol vakalarında nispeten yardımcı olabilir. 2007 yılında, Amerika Birleşik Devletleri'nde bilim adamları sarımsağın kalp sağlığı üzerinde neden faydalı olduğunu keşfettiklerini bildirmiştir. Araştırmacılar sarımsak tüketiminin anjina için, iki risk faktörü olan kan basıncını ve kolesterol düzeylerini azaltıcı etkisi olan hidrojen sülfit seviyesini artırarak kan akışını artırabildiğini bulmuştur.

Çeşitli çalışmalar, düşük yağlı diyet ile birlikte alındığında red yeast ekstresinin de kolesterolü önemli ölçüde azaltabildiğini bulmuştur. Red yeast ekstresi, Amerika Birleşik Devletleri’nde Cholestin ticari ismi altında satılmaktadır. Yüzlerce yıldır kalp hastalıklarının tedavisi için Çin tıbbında kullanılmaktadır. Bu ekstrenin etkinliği, hastanın kolesterol düzeyi ve tıbbi geçmişine bağlıdır, bu yüzden bireyler takviyeyi almadan önce kendi hekimlerine başvurmalıdır.

Kolesterolü düşürmeye yardımcı olabilecek diğer doğal tedaviler arasında yulaf (Lat. Avena sativa), alfalfa (Lat. Medicago sativa), çemen (Lat. Trigonella foenum-graecum), Kore ginsengi (Lat. Panax ginseng), mür (İng. myrrh; Lat.Commiphora molmol) ve Zerdeçal (Lat. Curcuma longa) yer alır. Aşilotu (Lat. Achillea millefolium), ıhlamur (İng. Linden; Lat. Tilia europaea) ve alıç (İng. Hawthorn; Crataegus spp.) bazen kalp hastalığı için bir risk faktörü olan yüksek kan basıncını kontrol altına almak için tavsiye edilir. Özellikle alıç ekstresi, yaşlanan kalbe faydalı görünmektedir. 2001 yılında yapılan bir Avrupa çalışması raporu, alıç ekstresi kullanan hastalarda egzersiz toleransı, yorgunluk ve nefes darlığında gelişme görüldüğünü bildirmiştir.

Çin, bitkisel tıbbi formüllerinden biri anjina tedavisinde en azından birkaç yüzyıldır kullanılmaktadır. Xue fu zhu yu tang denilen formül şu bitkileri içerir: tao ren (Lat. semen persicae), hong hua (Lat. flos carthami), dang gui (Lat.radix angelicae sinensis), sheng di huang (Lat. [Çiğ]radix rehmanniae), chuan xiong (Lat. rhizoma chuanxiong), chi shao (Lat. radix rubra paeoniae), niu xi (Lat. radix achyranthis bidentatae), jie geng (radix platycodi), chai hu (radix bupleuri), zhi ke (fructus aurantii) ve gan cao (Lat. radix glycyrrhizae) 2006 yılında yapılan bir çalışmada, Çinli araştırmacılar formülün anjina ağrısını gidermede etkili olduğu sonucuna varmış ve hiçbir yan etki bildirmemişlerdir. Formül reçetesiz olarak satılmaktadır.


Çay (İng. Tea leaf; Lat. Camellia sinensis), özellikle de yeşil çay, antioksidanlar bakımından zengindir ve çalışmalar aterosklerozu önlemeye yardımcı olduğunu göstermiştir. A vitamini (beta karoten), C vitamini, E vitamini ve selenyum da dahil olmak üzere, diğer antioksidanlar da aterosklerotik plak oluşumuna neden olabilen oksidasyondan kaynaklanan damar duvarlarındaki zararı sınırlayabilir. Koroner arter hastalığını azaltan, geriye döndüren ya da önleyen vitamin ve mineral takviyeleri arasında krom, kalsiyum, magnezyum, B-kompleks vitaminleri, L-karnitin ve çinko yer alır. Yoga ve diğer beden çalışmaları, masaj, aromaterapi ve müzik terapisi stresi azaltarak ve gevşemeyi teşvik ederek anjina belirtilerini azaltmaya yardımcı olabilir. Geleneksel Çin tıbbı, bitkisel ilaçlar (örneğin ginseng ve boğanotu birleşimi), masaj, akupunktur ve diyet değişikliği önerebilir. Esansiyel yağ asitleri kaynağı olarak soğuk su balıkları da dahil olmak üzere, sağlıklı bir diyet ve egzersiz, anjina ve kalp hastalığını önleyici bir rejimin önemli bileşenleridir. 

Yorumlar

© 2013 alternatifterapi.com Tüm hakları saklıdır.

Eleman Türkiye