Tatları güzel olabilir, hazırlamaları ise kolay. Ayrıca baktığınız her yerde de mevcutlar. İşlenmiş gıdalar bugünün meşgul ve hızlı yaşam tarzına uygun görünebilir. Bunlar için hazırlanan pahalı reklam kampanyaları da kişilerin daha da fazla talep etmesini sağlar. Fakat marketlerde bu gıdaların satıldığı reyonları veya fast food restoranlarını ziyaret etmeden önce, bu endüstrinin sizden gizledikleri hakkında bilgi sahibi olmalısınız:
1- İşlenmiş Gıdalar Bağımlılık Yapar ve Aşırı Yemenize Sebep Olabilir
İşlenmemiş gıdalar karbonhidrat, protein, yağ, lif ve sudan oluşur. Gıdalar işlendiğinde ise bu bileşenler modifiye edilir. Örneğin lif, su ve besin değeri taşıyan maddeler uzaklaştırılır. Bazı gıdalarda ise bu bileşenler daha konsantre hale getirilir. Her halukarda bu işlemler, gıdaların vücutta sindirilme ve emilme şekliyle ilgili değişiklik yapar.
Çok işlenmiş veya konsantre hale getirilmiş gıdaları tüketmek dopamin hormonunun salgılanmasına yol açabilir (zevkle ilgili sinir taşıyıcısı), bu da bağımlılık gelişiminde bir rol oynar. Besin içeriği ve lifi olmayan fakat zevk veren bir gıda yemiş olursunuz.
Gıda bağımlılığı yediğinizde daha lezzetli olduğunu düşündürerek iyi hissetmenize yol açmasıyla başlar. Tekrar tekrar bu zevk hissini tatmak istersiniz ve bağımlılık gelişir.
2- İşlenmiş Gıdalar Obeziteyle İlişkilidir
İşlenmiş gıdalardaki yüksek fruktozlu mısır şurubu, şeker ve MSG (mono sodyum glutamat) gibi katkı maddeleri kilo almak ve obeziteyle ilişkilendirilmiştir. Dr. Mercola hazırladığı yeni çalışmanın raporunda çocuklarda obezitenin sadece fast food reklamlarına maruz kalmaları engellenerek %18 oranında azaltılabileceğini belirtmiştir. Avustralya hükümeti çocuklara yapılan yayınlarda reklamları yıllar önce yasaklamıştır.
3- İşlenmiş Gıdalardaki Besinler Birbirleriyle Uyumlu Değildir
Etli ürün içeren donmuş bir pizza buna örnektir. Peynir (bir süt ürünü), et (hayvansal protein) ve pizza tabanı (tahıl ürünü) beraber tüketmek için çok yanlış bir seçimdir ve sindirim sistemi sağlığını tehdit eder. Sonucu düşük enerji, kötü sindirim, hastalık, asidik kan değeri ve kilo alımı olabilir.
4- İşlenmiş Gıdalar Vücudunuzda Dengesiz Bir Ekosistem Yaratır
Bu da sindirim sistemi problemlerine, belirli gıdaları aşırı istemeye, hastalığa sebep olur. Yararlı mikroflora (bakteriler) zehirlendiğinde sindirim kanalınızda yaşayamaz. Onlar da bizim gibi doğal gıdalar yediğinde sağlıklı olurlar, yapay gıdalar değil.
5- İşlenmiş Gıdalar İçeren Bir Diyet Depresyona, Hafıza Sorunlarına ve Ruh Hali Dalgalanmalarına Sebep Olur
İşlenmiş gıdalarda kullanılan malzemeler genellikle ücret ve besin değeri açısından en düşük olanlardır. Örneğin kullanılan yağlar rafinedir, bu da sağlıklı kan şekeri seviyesini, ruh halini ve hafızayı destekleyen esansiyel yağ asitlerinden arındırıldıkları anlamına gelir. Bu yağları yediğinizde kalbiniz, hormonlarınız ve beyniniz zararını görür. Bunlar yerine organik ve işlenmemiş yağlar tercih edilmelidir.
6- İşlenmiş Gıdalar Genellikle Ayaküstü Yenir
Çoğunluğun meşgul olduğu dünyamızda herkes kolay yemek tercihlerini seçmektedir. Fakat yemek yerken başka işlerle meşgul olmak doğal iştahımıza müdahale eder ve genellikle kilo almaya sebep olur. Ayrıca yemek yerken başka işlerle meşgul olmak sindirim sistemimize yanlış mesaj gönderir. Halbuki bu sistemin iyi işlemesi için beslenme sürecinde sakin olması gerekmektedir.
7- İşlenmiş Gıdaların Etiketleri Çoğu Zaman Yanıltıcıdır
Çoğu şekersiz olduğunu iddia eder ama yüksek fruktozlu mısır şurubu olan agav içerir. Ayrıca etiketler GDO (Genetiği Değiştirilmiş Organizma) ve MSG içeriğini gizleyebilir.
8- İşlenmiş Etlerin Fazla Tüketimi Kanserle İlişkilendirilmiştir
Sosis ve füme gibi işlenmiş etler pankreas kanseri, mide kanseri, kolorektal kanser gibi türlerle ilişkilendirilmiştir.
9- Çok Fazla İşlenmiş Yiyecek Tüketmek Yanlış Beslenmeye ve Kısırlığa Sebep Olabilir
Kahvaltılık gevrek gibi bazı gıdalar vücudunuzun ihtiyaç duyduğu önemli vitamin ve minerallerden arındırılmıştır. Çok fazla kalori almanıza rağmen doğru beslenemeyebilirsiniz. Hayvanlarda yapılan çalışmalarda iyi beslenmemenin üç nesilde doğurganlığı bitirdiği görülmüştür. Bugün kısırlık oranı yükselmektedir ve sadece Amerika’da 7.3 milyon insanı etkilemektedir.
10- İşlenmiş Gıdalar Uzun Raf Ömrünü Hedefler, Uzun İnsan Ömrünü Değil
Kimyasallar, katkı maddeleri ve koruyucular işlenmiş gıdalara katılarak daha uzun süre bozulmamaları sağlanır. Gıda üreticileri daha güzel paketleme ve daha uzun raf ömrü konusunda zaman ve para harcayarak araştırma yaparken insanların ömrünü uzatmayı veya sağlıklarını kalıcı kılmayı önemsemez.