Pek çok kalp krizi, koroner arter hastalıkların gelişme riskini azaltabilen sağlıklı bir yaşam tarzı ile önlenebilir. Zaten kalp krizi geçirmiş olan hastalar için sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek ve doktorun talimatlarına dikkatlice uymak, yeni bir kalp krizini önleyebilir. Kalp için sağlıklı hayat tarzı doğru beslenme, düzenli egzersiz, sağlıklı kilonun korunması, sigara içmemek, alkolün makul seviyede tüketilmesi, yasal olmayan madde ve ilaçların kullanılmaması, hipertansiyonun kontrol altına alınması ve stres yönetiminden oluşur.
Sağlıklı diyet; az yağlı (özellikle doymuş yağların azaltıldığı), düşük kolesterollü ve lif bakımından zengin olan çeşitli yiyeceklerden, bol meyve ile sebzeden ve azaltılmış sodyumdan (tuz) oluşur. Doymuş yağlar kolesterolü artırır ve aşırı miktarda tüketildiğinde kandaki pıhtı oluşturan proteinlerin miktarını artırır. Çoklu (poli) doymamış yağlar kalp için oldukça faydalıdır. Yağlar günlük toplam kalorinin %30’unu geçmemelidir. 2002 yılında koyu yeşil yapraklı sebzelerde bulunan bir pigment olan lutein bakımından zengin diyetin atar damar duvarlarının plakla savaşmasına yardımcı olduğunu ve kalp krizi riskini azalttığı kanıtlanmıştır. Kolesterol günlük olarak yaklaşık 300mg’ın altında sınırlandırılmalıdır. Birçok popüler lipid düşürücü ilaçlar, düşük yağlı ve düşük kolesterollü bir diyetle birleştirildiğinde LDL kolesterolü ortalama olarak %25-30’a kadar azaltabilir. Çözünebilir lifler de kolesterolü düşürmeye yardımcı olur. Meyve ve sebzeler lif, vitamin ve mineraller bakımından zengin, düşük kalorili ve neredeyse tamamen yağsızdır. Pek çok meyve ve sebzede bulunan C Vitamini vebeta-karoten, LDL kolesterolün koroner atardamarlara zarar veren bir biçime dönüşmesini engeller. Aşırı sodyum (tuz) alımı da kan basıncını yükseltebilir ve günlük tuz tüketimi 2,400 mg’ın – yaklaşık bir çay kaşığı kadar – altında tutulmalıdır.
Düzenli aerobik egzersiz de kan basıncını azaltabilir, kilo korunmasına yardımcı olur ve HDL denilen iyi kolesterolü yükseltir. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi, maksimum kalp sağlığı için haftanın en az dört günü, 30 dakika süren orta yoğunluktaki aerobik egzersizi önermektedir. Günde 3 defa 10’ar dakikalık egzersiz de faydalıdır. Aerobik egzersizi – yürüme, jogging ve bisiklete binme gibi faaliyetler – büyük kas gruplarını kullanır ve bedeni oksijeni daha etkin kullanması için zorlar. Aynı zamanda aktif bahçıvanlık, merdiven çıkma ya da hareketli ev işleri gibi aktiviteler de tercih edilebilir.
İstenilen vücut ağırlığının korunması önemlidir. İdeal vücut ağırlıklarından %20 oranında daha kilolu olan kişilerde koroner arter hastalıkların gelişme riski yüksektir. Kilo vermek total ve LDL kolesterol seviyelerini düşürmeye, trigliseritleri azaltmaya ve buna bağlı olarak HDL (iyi) kolesterol seviyelerini artırmaya yardımcı olabilir.
Sigara içmenin kalp üzerinde kötü tesirleri vardır. Kalp hızını artırır, majör arterleri daraltır ve düzensiz kalp ritmine neden olabilir. Aynı zamanda kan basıncını artırır, plak oluşumuna katkıda bulunur, kan pıhtıları oluşumunu artırır ve kan trombositlerinin kümelenerek kan akışını engellemelerine yol açar. Sigara kaynaklı kalp hasarları sigarayı bırakarak onarılabilir, hatta yoğun sigara içen tiryakilerde bile kalp sağlığı yeniden kazanılabilir. Eski sigara içicilerinin, sigarayı bıraktıktan 5 ila 10 yıl sonra, hiç sigara içmeyenlerle aynı oranda kalp krizi riski taşıdıklarını gösteren pek çok çalışma vardır. Alkol alımı da makul seviyede olmalıdır. Makul seviyelerde tüketilen alkol, koroner arter hastalığına karşı aynı zamanda koruyucudur. Bunun nedeninin alkolün bazı hastalarda HDL (iyi) kolesterolü artırması olduğuna inanılır. Amerikan Kalp Derneği makul seviyede alkol kullanımını günlük 25-30 ml alkol olarak tanımlar – bu aşağı yukarı bir bardak kokteyle, 150 ml şaraba ve 355 ml biraya karşılık gelir. Yoğun alkol kullanımı her zaman kalp için zararlıdır. Genellikle kan basıncını yükseltir ve kalbi zehirleyerek anormal kalp ritmi ve hatta kalp yetmezliğine neden olabilir. Kokain gibi yasa dışı madde ve uyuşturucular kalbe ciddi anlamda zarar verebilir ve asla kullanılmamalıdır.
Koroner atardamar hastalıkları için ciddi ve yaygın bir risk faktörü olan yüksek kan basıncı da hayat tarzı değişikliği ve ilaç tedavisi ile tamamen kontrol altına alınabilir. Orta şiddette hipertansiyonu olan kişiler bu durumu hayat tarzı değişiklikleri ve ilaç tevdisi ile kontrol altına alabilir. Stres yönetimi de hayattaki zorlayıcı durumlara karşı zihinsel ve fiziksel reaksiyonların kontrol edilmesidir. Stres kontrol teknikleri arasında olumlu düşünme, yeteri kadar uyuma, egzersiz ve gevşeme tekniklerinin uygulanması yer alır.
Günlük aspirin terapisinin de ateroskleroz ile ilişkili kan pıhtılarının önlenmesinde yardımcı olduğu kanıtlanmıştır. Aynı zamanda kalp krizlerinin tekrarlanmasını, ölümcül olmasını önler ve inme riskini azaltır. Fakat hastalar düzenli aspirin almaya başlamadan önce doktorlarına danışmalıdır.