Yapılan araştırmalar sonucu genellikle normal diyetlerle yeterli oranda kalsiyum alamadığımız ve ne yazık ki bazılarımızda farkında olmasak bile kalsiyum eksikliği olduğu ortaya çıkmıştır.
Günlük diyetimizde yeterli kalsiyum almadığımız takdirde vücut kalsiyum ihtiyacını sağlamak için kemiklerden kalsiyum çeker ve bu nedenle kemiklerimiz yoğunluğunu ve gücünü kaybeder. Bahsedilen olay neticesinde ise osteoporoz riski ve kemik kırılganlığı artarak ortopedik sorunlar meydana gelir.
Peki yukarıda bahsedilen durumların meydana gelmemesi için ne yapmalıyız? Eğer günlük besinlerimizle yeterli miktarda kalsiyum alamıyorsak bunun için ne yapabiliriz? Aslına bakılırsa bunun da kolay bir yolu var: kalsiyum takviyeleri…
Eğer kalsiyum gıda takviyeleri kullanmayı seçiyorsak, aklımıza hemen hangi tür takviyeleri kullanmamız gerektiğiyle ilgili bir soru gelecektir. Çünkü piyasada çok çeşitli kalsiyum takviyeleri mevcuttur. Hepsi vücuttaki eksik kalsiyumu tamamlamaya yönelik olarak geliştirilmişse de bunların birbirlerinden farkları mevcuttur. Bu sebeple hangi kalsiyum takviyelerinin vücut tarafından daha iyi absorbe edildiğini, hangi takviyelerin hücre zarından daha kolay geçerek etkili olduğunu ve hangi takviyelerin sizin için daha uygun olduğunu araştırdık ve aşağıdaki gibi bir liste oluşturduk:
Piyasadaki Kalsiyum Takviyeleri Türleri
1)Kalsiyum Karbonat:
Alkali bazlı bu kalsiyum bileşiği, özellikle doğada taşlarda, kireç taşlarında, kabuklu deniz hayvanlarının kabuklarında, salyangozların kabuğunda ve yumurta kabuğunda bulunan bir bileşik türüdür. Yaklaşık %40 elemental kalsiyum içeriğiyle yüksek elemental kalsiyum oranına sahiptir, ancak kalsiyum karbonatın vücut tarafından biyoyararlanımı yüksek değildir. Bunun anlamı bu takviye ile vücudumuza aldığımız kalsiyumdan, vücudumuz yeterince yararlanamaz, dolayısıyla yararlanılamayan kalsiyumun da vücudumuz için pek bir önemi yoktur. Bu kalsiyum türünün bağırsaklardan daha yüksek oranda emilebilmesi için midenin asit üretiminin de artması gerekmektedir.
Kalsiyum karbonat, en ucuz kalsiyum takviyelerinden biridir ve bu nedenle piyasada da sıklıkla bulunmaktadır. Ancak yukarıda da bahsedildiği gibi bu kalsiyum türünden vücudumuz yeterince yararlanamamaktadır. Bu nedenle multivitamin-multimineral takviyelerinizin içeriğini kontrol ederek bu kalsiyum türünün bulunmamasına dikkat ediniz.
2)Kalsiyum Sitrat:
Bu kalsiyum formu, kalsiyum karbonatın alkali doğasının tersine, asidik bir doğaya sahiptir. Bu nedenle emilimi için midenin daha fazla asit üretmesi gerekmez ve kalsiyum karbonata nazaran daha kolay emilir. Buna rağmen bu formda elemental kalsiyum konsantrasyonu yaklaşık %20 civarında ve oldukça azdır. Üstelik diğer türlerle kıyaslandığında da biyoyararlanımı çok yüksek değildir.
3)İstiridye Kabuğundan Elde Edilen Kalsiyum (Oyster Kalsiyum):
Aslına bakılırsa kalsiyum açısından zengin ve doğal bir kalsiyum bileşiği olmasına rağmen, bu türün kalite kontrolü oldukça zordur ve ağır metal katkıları içerebilir. Bahsedilen nedenler yüzünden kaçınılması gereken bir kalsiyum bileşenidir.
4)Kalsiyum Glukonat:
Elemental kalsiyum oranı oldukça düşük bir kalsiyum bileşiğidir. Bu nedenle yeterli miktarda kalsiyum alabilmek için çok yüksek miktarlarda almanız gerekebilir. Buna rağmen yine de biyoyararlanımı çok yüksek bir kalsiyum bileşeni değildir.
5)Kalsiyum Laktat:
Bu kalsiyum bileşiği türü özellikle eski kaşar peyniri ve kabartma tozu gibi gıdalarda bulunan bir türdür. Bunun haricinde bazı meyvelere katılarak meyvelerin tazeliğini korumak ve raf ömürlerini uzatmak için de kullanılmaktadır. Vücut tarafından biyoyararlanımı ise ortalama seviyededir.
6)Kalsiyum Fosfat:
İnek sütünde bulunan kalsiyum bileşiğidir. Diş minesinin ve kemiklerin kalsiyum yoğunluğu oldukça yüksektir. Buna rağmen kalsiyum fosfatın gıda takviyesi olarak piyasada bulunan formlarının biyoyararlanımı oldukça yüksek değildir.
7)Kalsiyum Sitrat Malat:
Suda çözünebilir bir kalsiyum türevidir. Bu nedenle biyoyararlanımı, yani vücut tarafından kullanılabilirliği, yukarıda listelenmiş olan tüm diğer kalsiyum türlevlerine göre daha yüksektir. Hücre zarında kolayca çözünebildiği için hücre zarını geçerek hücrenin içerisine girişi kolaydır.
8)Kalsiyum Ororat:
Kalsiyum takviyeleri arasındaki en etkin ve bu nedenle tercih edilmesi gereken formdur. Kalsiyum ororat, az ya da çok tüm canlılarda bulunur. Dişlerin ve kemiklerin yapısını oluşturan primer mineraldir. Bunun haricinde hücreler arası sinyal iletiminde görevlidir.
Hem hayvanlar hem de bitkiler, ororatları DNA ve RNA yapılarına katmaktadırlar. Hans A. Nieper tarafından yapılan bir araştırmada, kalsiyum ororatın hücre zarını kolaylıkla aşarak hücre içine girebildiği ve kalsiyum iyonunun hücrenin en içindeki mitokondri ve nükleus zarlarını bile aşarak etkisini gösterebildiği belirtilmiştir.
Kalsiyum ororat gıda takviyeleri aşağıdaki nedenlerle kullanılmaktadır:
- Osteoporozu önlemek,
- Kas kramplarının azaltılması,
- Omurga ile ilgili problemlerin tedavisi,
- Kemik sağlığının korunması,
- Diş sağlığının korunması,
- Uykusuzluk gibi uyku problemlerinin giderilmesi,
- Vücudun demirden faydalanabilmesi,
- Genel olarak stresin azaltılması ve zihinsel uyanıklığın sağlanması vs..
Genel olarak özetlemek gerekirse, kalsiyum ororat şu an piyasada mevcut olan, emilimi ve vücut tarafından yararlanımı en yüksek kalsiyum türüdür. Bu nedenle kalsiyumu gıda takviyesi olarak kullanmayı tercih ediyorsanız bu türü tercih etmeniz önerilir.