Kiropraktik - Kökeni

Sinir sisteminin düzgün çalışması amacıyla, omurga, kemik ve kaslara müdahale eden yöntemdir.

Kiropraktik

Kiropraktik terimi Yunanca el anlamına gelen "cheir” ve eylem anlamına gelen "praksis” sözcüklerinden gelir. Kiropraktik, iskelet sistemi doğru hizalandığında ve sinir sistemi düzgün çalıştığında vücudun kendini iyileştirebileceği ilkesine dayanan bir tedavi sistemidir. Bu uygun fonksiyonu ve hizalanmayı sağlamak için, uygulayıcıları sıklıkla spesifik omurga manipülasyonları gerçekleştirmek üzere ellerini ya da düzeltici bir araç kullanır. Omurga kemikleri doğru eklemlenmediğinde sübluksasyon denilen durum meydana gelir ve teoriye göre sinir iletimi bozularak sırtta ve vücudun diğer bölgelerinde ağrı ve hastalık ortaya çıkar. Kiropraktik mevcut alternatif terapilerin en popülerlerinden biridir. ABD Ulusal Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Merkezi'ne (National Institutes of Health’s National Center for Complementary Alternative Medicine) göre, Amerikalıların %20'si en az bir kez kiropraktik tedavi almıştır. Sağlık sigortası kiropraktik tedaviyi kapsayabilir.

Kiropraktik bakım almak istemenin en yaygın nedeni bel ağrısıdır. Amerikan Kiropraktik Derneği'ne göre kiropraktik ziyaretlerin %43'ü bel ağrısı nedeniyle gerçekleşir. Bunun yanı sıra, birçok kişi kulak enfeksiyonları, dismenore, kolik bebek ve migren dahil olmak üzere çok çeşitli sorunlar için de kiropraktik tedaviye başvururlar. Hastalar ayrıca boyun, sırt, kol veya bacak ağrıları ya da incinmeleri için de kiropraktörleri ziyaret eder. 

İlk Ziyaret
İlk kiropraktik muayenesi genellikle hastanın sağlık öyküsünün alınmasını ve fiziksel muayeneyi içerir. Hastaya mevcut şikayeti, ailede hastalık öyküsü, beslenme alışkanlıkları, aldığı tıbbi bakım ve tedaviler, herhangi bir ilaç kullanıp kullanmadığı ya da herhangi bir kronik sağlık sorunu olup olmadığı gibi konularda sorular yöneltilir. Ayrıca, kiropraktör hastanın sorununun ne kadardır sürdüğünü, nasıl ilerlediğini, bir yaralanma sonucu mu yoksa kendiliğinden mi gerçekleştiğini soracaktır. Kiropraktör bir yaralanma ya da incinme gerçekleştiyse bunun hakkında detaylı bilgi alacaktır. Ağrılı bölgede iltihap veya kötü hizalanma olup olmadığının değerlendirilmesi için gözlem yoluyla fiziksel muayene ve elle muayene gerçekleştirilir. Eklem hareket aralığı da değerlendirilebilir. Omurgada hem hipomobilite (fiksasyon) hem de hipermobilite sorun yaratabilir. Bazı durumlarda, farklı bir tedavi gerektirecek olan diğer sağlık sorunları ve ciddi enfeksiyonların ihtimalini elemek için laboratuvar analizi yararlı olacaktır. Birçok uygulayıcı, aynı zamanda ilk değerlendirme sırasında röntgen çekilmesini de isteyebilir.

Manipülasyon
Omurga manipülasyonunda, bazı uygulayıcılar bir düzeltme aracı kullansa da bu genellikle el ile uygulanan bir tekniktir. Klasik düzeltme genellikle ağrısız bir "pat” sesi ortaya çıkaran hızlı ancak derin olmayan vuruşlardan oluşur ve eklemin hareket aralığını iyileştirir. Hasta tedavi esnasında, uygulayıcının gerekli konumları almasına yardımcı olacak şekilde tasarlanmış olan yastıklı bir masaya uzanır. Bazı düzeltmeler tüm omurganın ya da bir birim olarak büyük bir parçasının manipülasyonunu gerektirirken, bazıları tek bir eklemi etkilemek için tasarlanmış olan küçük hareketlerdir. Esnetme, çekme (traksiyon) ve yavaş manipülasyon yapısal bütünlüğünü ve sinirlerdeki kesintileri gidermek için uygulanabilen diğer tekniklerdir.

Tedavi Süresi
Gereken kiropraktik tedavi sayısı çeşitli faktörlere bağlı olarak değişir. Genellikle kronik, ağır veya başka bir sağlık sorununa eşlik eden durumlar için uzun süreli tedavi gerekli olur. Genel olarak iyi olmayan hastaların iyileşme süresi de fazla olabilir. Bazı yaralanmalar doğal olarak diğerlerinden daha fazla sayıda tedavi gerektirir. Terapi, genellikle üç aşamada verilir. Başlangıç seansları ağrıyı hemen gidermek amacıyla daha sık yapılır. Sonra hasta rehabilitasyon aşamasına girer ve bu dönemde hastanın iyileşme süreci devam ederken, nüksetme de önlenir. Son olarak hasta sağlıklı kalmak için, gerekli görülürse hayat tarzı değişikliklerinin de eşlik edeceği ikame tedavisi ya da sıhhat tedavisi dönemini seçebilir.

Takip Randevusu
Tedavi bittikten sonra takip bakımı önemlidir. Spor ya da kötü sağlık sonucunda, bir incinme meydana gelmişse, egzersiz ve beslenme programı reçete edilmelidir. Anti-inflamatuar ilaçlar ve ısı veya buz torbası tatbiki gibi tedavileri içeren bir ev tedavisi de tavsiye edilebilir. Duruşa (postür) dikkat etmek, bazı hastalarda gelecekte benzer yaralanmaları önlemeye yardımcı olabilir. Ayrıca kiropraktör düzeltilmesi gereken herhangi bir kötü duruş alışkanlığı varsa hastaya tavsiyelerde bulunabilir.

Pratisyenler
Bazı uygulayıcılar diğer bütün yöntemleri dışlayarak sadece spinal manipülasyon kullanır ve bunlar düz kiropraktörler olarak bilinir. Diğerleri ise masaj, beslenme müdahalesi ya da vitaminler, bitkiler ya da homeopatik ilaçlarla tedavi gibi çeşitli terapi türlerini birlikte kullanır. Ayrıca diğer tedavi geleneklerinin görüşlerini de kucaklayabilirler. Bu grup karma olarak bilinir. Kiropraktörlerin büyük çoğunluğu, belki de % 85'i bu ikinci kategoriye girer. 
Spinal manipülasyonun birçok kültürde uzun bir geçmişi vardır. Bununla birlikte, Daniel D.  Palmer (1845-1913) 1890'larda modern kiropraktik teorisini kurmuştur. Bir bakkal olan Palmer aynı zamanda kendi kendini eğitmiş bir manyetik şifacıydı. Sinir sistemi ve manüel terapiler üzerine bilgisini bazı sıra dışı durumlar için uyguladı. Palmer'ın çalıştığı ticarethanede kapıcı olan Harvey Lillard ile ilgili meşhur bir hikâyesi vardır. 17 yıl önce üst omurgasında gerçekleşmiş olan bir yaralanma sonucu bu adam sağır olmuştu. Palmer yaralanma bölgesinde ve ağrılı vertebra üzerinde düzeltme yaptı ve bunun üzerine Lillard işitme yeteneğini yeniden kazandı. Palmer, beyinden vücudun geri kalanına giden tüm iletişimin spinal kanaldan geçtiğini ve omurganın kötü hizalanması veya stres altında olması durumunda vücudun diğer alanlarında da fiziksel belirtilerin ortaya çıkabileceğini ileri sürmüştür. Teorisine göre, sinir iletim bozukluklarına yol açacak spinal düzensizlikler olmaması durumunda, vücudun doğuştan kendini iyileştirme yeteneği ortaya çıkar. Lillard üzerindeki başarısının ardından başka hastalar da tedavi için Palmer'a gitmeye başladılar ve gerçekleştirdiği düzeltmelere iyi yanıt verdiler. Bu başarı optimal fonksiyonel omurga ile normal sağlık arasındaki ilişki üzerine daha fazla çalışma yapmasına yol açtı.

Palmer, 1897 yılında ilk Kiropraktik okulunu kurdu. Oğlu, BJ Palmer, babasının ölümünden sonra kiropraktik felsefe ve uygulamayı geliştirmeye devam etti. BJ ve diğer öğretim üyeleri, hastalıkta sübluksasyonun rolü üzerine hem fikir olmadı. BJ bunun tüm hastalıkların nedeni olduğunu düşünüyor, oysa diğerleri buna katılmıyordu. Daha rasyonel bir düşünce yöntemi aranmaya başlandığından kiropraktik eğitim tabanı genişledi. 1910 yılından 1920'ye kadar birçok başka kiropraktik okulu kuruldu. John Howard, Carl Cleveland, Earl Homewood, Joseph Janse, Herbert Lee ve Claude Watkins de dahil olmak üzere diğer yenilikçiler mesleğin ilerletilmesine yardımcı oldu. İlk olarak Palmers tarafından geliştirilmiş teorilere 2000'li yılların sonlarında daha geniş bir yorum getirildi. 

Birçok kiropraktör sırt ağrılarının, kanıtlanabilir sübluksasyonlar olmayan hastalarda bile kiropraktik tedavi ile dindirilebileceğine ve sağlığın yeniden kazanılabileceğine inanır. Kiropraktik alanındaki bilimsel gelişmeler ve araştırmalar giderek ivme kazanmaktadır ve kiropraktik teknikler üzerine kontrollü, bilimsel çalışmalar giderek yaygınlaşmaktadır. Ulusal Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Merkezi bile araştırmalara katılan kiropraktör sayısını artırmak için finansman sağlamıştır.

Palmers'ın yanı sıra daha birçok kişi kiropraktik teorinin ve tekniğin gelişmesine katkıda bulunmuştur. Bazıları kökenleri kiropraktikte olan, McTimoney-Corley Kiropraktik, kraniyosakral manipülasyon, naprapati ve uygulamalı kinesiyoloji de dahil çok çeşitli benzer terapi türleri ve prosedürleri yaratmıştır. Osteopati de, tedavinin bir parçası olarak omurga ve kas-iskelet manipülasyonunu kullanan benzer bir holistik disiplindir. Ancak osteopatik eğitim kapsamı bakımından bir tıp doktorununkine daha çok benzer. 
Pek çok kişi hayatlarının bir döneminde bel ağrısı yaşar. Durumun nedenine ve şiddetine bağlı olarak, tedavi seçenekleri arasında fizik tedavi, istirahat, ilaç, cerrahi veya kiropraktik bakım sayılabilir. Kiropraktikte, cerrahi ve farmakolojik tedavilere dair risklerin olmadığına inanılır. Uygulayıcıların sağlık yaklaşımları holistiktir, bu bütünsel yaklaşım pek çok hasta tarafından takdir edilir. Amaç sadece mevcut hastalığı rahatlatmak değildir, aynı zamanda nedenin analiz edilmesi ve sorunun tekrarlamasını önlemek için uygun hayat tarzı değişikliklerinin tavsiye edilmesi hedeflenir. Kiropraktörler genellikle herhangi bir müdahaleden önce mutlaka bir risk/yarar analizi yapılması gerektiğine inanır. Olumsuz sonuç oranı son derece düşüktür. Kiropraktik genellikle ayakta fizik tedavi gibi diğer pek çok geleneksel tedavi yöntemine göre daha ucuzdur. Bazı nöromüsküler sorunlar hemen ortadan kaldırılabilse de, iyileşmenin sürdürülmesi için muhtemelen bir dizi tedavi seansı gerekli olur. Spinal manipülasyonun genellikle akut bel ağrısı için mükemmel bir seçenek olduğu kabul edilir. Ayrıca boyun ağrısı ve diğer kas-iskelet ağrılarını azaltabilir. Her ne kadar pek çok bel ağrısının tedavi olmaksızın ortadan kalktığına dair pek çok örnek olsa da, kiropraktik tedavi iyileşme için gerekli olan süreyi önemli ölçüde kısaltabilir. Bazı baş ağrısı türleri de kiropraktik teknikle başarıyla tedavi edilebilir. 
Hastalar kiropraktik kliniğine açık fikirlilikle girmelidir, bu maksimum sonuç elde etmeye yardımcı olacaktır. 
Kiropraktik bütün sorunlar için uygun bir tedavi değildir. Birçok hastalık ve durumlar ilaç tedavisi veya cerrahi işlem gerektirir. Manipülatif tedavinin uygulanabildiği birçok omurga sorunu olsa da, bu yöntem kırıklar için uygun değildir. Hasta antikoagülan (kan sulandırıcı) alıyorsa ya da osteoporoz veya kemik zayıflamasına dair herhangi bir durumu mevcutsa, kiropraktörü önceden haberdar etmelidir. Diğer kiropraktik kontrendikasyonlar fiziksel muayene yapılırken ve sağlık geçmişi alınırken tespit edilir. Down sendromu, bazı kalıtsal bozukluklar, bazı kanser türleri ve diğer bazı hastalıklar ve çeşitli durumlar, spinal manipülasyona engel olabilir. Nadir durumlarda manipülasyon sırasında kırık veya çıkık oluşabilir. Risk son derece düşük olsa da spinal manipülasyon sonucu inme riskinin ortaya çıkma ihtimali de vardır. Tahminlere göre bu risk her bir milyon tedavide en fazla 2,5'tir. 

Kiropraktik tedavinin ardından ağrı, sancı ya da spazm biçiminde lokal rahatsızlık ortaya çıkması mümkündür. Bazı hastalarda hafif baş ağrısı veya çabuk geçen yorgunluk gelişebilir.
1970'ler gibi yakın bir geçmişe kadar, Amerikan Tıp Birliği kiropraktik tedaviye karşıydı. Üyeleri, kiropraktörler ile birlikte çalışmanın etik olmayacağı konusunda uyarılıyordu. Daha sonra bu görüş değişti, bugün ise birçok alopatik ya da geleneksel tıp eğitimi almış doktor hastalarını kiropraktörlere sevk edebilmektedir. Yine de kiropraktik ile başarılı biçimde tedavi edilebilecek hastalıklar ve koşulları üzerinde hala hararetli bir tartışma sürmektedir.

Bazı hekimler kiropraktik konusunda çekinceler yaşamayı sürdürse de, genel anlamda nüfusun önemli bir kesimi tarafından tercih edilebilir görünmektedir. Journal of Occupational & Environmental Medicine Dergisi Ekim 2007 sayısında yayınladığı bir çalışmada mesleki bel ağrısı yaşayan çalışanların % 89'unun ağrı başlangıcından sonra 30 gün içinde bir kiropraktörü ziyaret etmeye başladığını keşfetmiştir. Her ne kadar kiropraktik bakımın genel nüfusun ne kadarında popüler olduğu konusunda henüz başka çalışma olmasa da, bilim adamları ve tıp araştırmacıları tedavilerin gerçekten etkili olup olmadığını saptamak için çalışmalarını sürdürmektedir.

Temmuz 2006'da yapılan bir çalışmada bel ağrısı için tedavi arayan 235 denek rastgele kiropraktik bakım ve fizik tedaviye sevk edilmiştir. Çalışma genel olarak, kiropraktik tedavisi alan deneklerin ağrısında daha fazla azalma olduğunu göstermiştir. Ancak tekrarlayan ağrı gibi bazı alt gruplarda fizik tedavinin başarı oranı daha yüksek olmuştur. Bu karmaşık sonuçlar, bazı çalışmalarda neden bel ağrısı tedavisinde kiropraktik müdahalenin yüksek başarı oranına sahip olduğunu ancak bazı çalışmalarda neden etkili olmadığını açıklamaya yardımcı olabilir.

Bel ağrısı tedavisinin yanı sıra kas iskelet sistemi sorunları ile ilgili olmayan hastalıklar için de kiropraktik tedavi önerildiğine dair bazı anekdotsal kanıtlar vardır ancak bunları desteklemeye yetecek miktarda araştırma tabanlı veri yoktur. Buna karşılık, bir kiropraktörün iskelet yapısı ile ilişkisiz sorunları ve hastalıkları, spinal manipülasyondan başka tedaviler kullanılarak tedavi etmesi mümkün olabilir.

Birçok kiropraktörün uygulama alanı omurga ve eklem problemleriyle sınırlı olsa da bazıları sırt ya da kas-iskelet sistemi ile yakından ilgili olmayan bozuklukları da tedavi edebildiklerini iddia eder. Bunlar arasında astım, yatak ıslatma, bronşit, öksürük, baş dönmesi, dismenore, kulak ağrısı, bayılma, baş ağrısı, hiperaktivite, hazımsızlık, kısırlık, migren, zatürre ve gebelik ile ilgili sorunlar yer alır. Kiropraktik sağlık hizmetinin bu durumların tedavisinde başarılı olduğunu gösteren yeterli bilimsel kanıt yoktur. Ancak, kiropraktik tedavinin bu durumların tedavisinde neden başarılı olduğuna dair en az üç açıklama sunulur. Bunlardan ilki yatak ıslatma, baş dönmesi, bayılma ve baş ağrısı gibi bir problemin, bir sinirin sıkışması ile bağlantılı olabildiğidir. İkinci açıklama, kiropraktik tedavinin astım, bronşit, öksürük ve zatürre gibi hastalık süreçlerinden kaynaklanan komplike ağrılarda ve spazmlarda rahatlama sağlayabildiğidir. Gebelik rahatsızlıkları da nazik kiropraktik tedavi ile giderilebilir. Üçüncü bir olasılık ise manipülasyon veya yumuşak doku tekniklerinin kullanımının, doğrudan bazı koşullarının iyileştirilmesini teşvik edebileceğidir. Endonazal tekniği olarak bilinen bir prosedürün östaki tüpünün açılmasına yardımcı olduğu ve böylece orta kulak drenajını artırdığı düşünülür. Tüp bazen eksuda veya iltihaplı süreçler nedeniyle tıkanabilir, bu da kulak ağrısına yol açabilir. Bazı baş ağrıları da bu kategoriye girer, çünkü yumuşak doku ve düzeltme tekniklerinin doğru kullanımı baş ağrısını da başlatabilen kas gerginliğini giderebilir.

Dismenore, hiperaktivite, hazımsızlık ve infertilitenin ise tedavinin ardından kan ve sinir enerji akışının iyileşmesinin bir sonucu olarak giderildiği söylenir. En iyi ihtimalle bunun kanıtı anekdotsaldır, ancak diğer yöntemler ile tedavi elenmiş ise, manipülasyonun zararlı olması pek muhtemel değildir.

Kanser, kırıklar, enfeksiyonlu hastalıklar ve nörolojik hastalık süreçleri gibi koşullar ve artan ortopedik kırılganlığa neden olabilecek herhangi bir durum için, tek başına kiropraktik tedavisi etkili bir tedavi değildir ve hatta bazı durumlarda zararlı olabilir. Hiçbir zaman geleneksel tıp tedavilerini tamamen dışlayacak şekilde kiropraktik tedavi alınmamalıdır. Özellikle tromboz öyküsü olan, dolaşım problemleri olan kişiler spinal manipülasyon tedavisi almamalıdır. 
Kiropraktörler uygulama yaptıkları ülke ya da eyalete göre lisans alır. Onaylı bir kiropraktik okulundan yeterlilik almak için, en az iki yıllık bilimsel tabanlı ön lisans eğitiminin tamamlanması gerekir. Kiropraktik kolejler ise ilave olarak dört yıllık program sunar. Bu okullardan mezun olanlar Kiropraktik Doktora (DC) derecesi alırlar. Kiropraktik eğitim anatomi, fizyoloji, teşhis becerileri, nöroloji ve radyolojiye önem verir. 2008 yılı itibariyle ABD'de 18 Kiropraktik kolej vardı. ABD'de mezuniyetin ardından doktorlar lisans almak için hem ulusal kurul hem de eyalet kurulu sınavlarını geçmelidir. Bazı eyaletlerde lisansın korunması için yıllık belli bir sayıda ders almak gerekli olabilir.

Uygulayıcılar uzmanlık alabilecekleri bir program da tercih edebilirler. Bu programların gereklilikleri farklılık gösterebilir, kimi geleneksel ihtisas programlarına benzerken, bazısında minimum sayıda derse devam zorunluluğu olabilir. Sunulan bazı uzmanlıklar arasında radyoloji, ortopedi, spor yaralanmaları, beslenme, nöroloji ve dahiliye sayılabilir. Ancak kiropraktörlerin çoğu böyle bir uzmanlık eğitimi almaz. 

Yorumlar

© 2013 alternatifterapi.com Tüm hakları saklıdır.

Eleman Türkiye