Linum usitatissimum
- Türkçe Adı: Keten
- İngilizce Adı: Flax
- En Sık Bulunduğu Bölgeler ve Genel Özellikleri: Dünyada ılıman veya tropikal iklimin hüküm sürdüğü birçok bölgede yetiştirilmekte olan mor-mavi çiçekli otsu bir bitkidir.
Kullanılabilir kısımlar: Bitkinin en çok tohum kısmı ve tohumundan elde edilen yağ medikal amaçlar için kullanılmaktadır. Bunun haricinde çiçek ve gövde gibi diğer topraküstü kısımları da kullanılmaktadır.
İçeriğindeki Bileşenler: Müsilajlar (arabinoksilanlar, galaktanlar, ramnogalakturonanlar), siyanojenik glikozidler (linustatin ve neolinustatin, sabit yağ (linolenik asit, linoleik asit, oleik asit), proteinler, lignanlar (sekoizolariciresinol-diglukozid), fenilpropan türevleri (linusitamarin) vs başta olmak üzere birçok bileşen içermektedir.
Etkileri ve Kullanıldığı Durumlar: Keten tohumu yağı, %55 oranında, bir omega-3 çeşidi olan alfa linoleik asit (ALA) içerir. Bu nedenle keten tohumu, mevcut gıdalar arasındaki omega-3 içeriği en yüksek olan gıdalardan biridir.
Keten tohumunun, ateroskleroz riskini azaltmak için kullanılabilcek bir besin takviyesi olduğu düşünülmektedir. Bunun nedeninin ise platelet agregasyonunu azaltması (platelet kümeleşmesini azaltarak kan pıhtısı oluşum riskini azaltır) ve kan serumundaki kolesterol seviyesini düşürmesi olduğu düşünülmektedir. Yapılan hayvan deneylerinde, keten tohumu takviyesi ile beslenen hayvanlarda, aortik aterosklerozun (aortta oluşan ateroskleroz) belirgin oranda azaldığı görülmüştür. Keten tohumunun kolesterol düşürücü etkisinin ise içerdiği yüksek oranda lif içeriğinden kaynaklandığı sanılmaktadır.
Yüksek lif içerikli diyetlerin, safra asitlerinin dışkıyla atılmasını sağlayarak, belli bir oranda kolesterolü düşürdüğü tahmin edilmektedir.
Keten tohumunun ayrıca hipoglisemik etkileri (kan şekerini düşürücü) olduğu datahmin edilmektedir. Yapılan deneylerde bir gruba, keten tohumu ve 50 gram karbonhidrat içeren bir ekmek, diğer gruba ise sadece karbonhidrat içeren ekmek verilmiştir. Bunun sonucunda keten tohumu katkılı ekmeği yiyenlerin glukoz seviyeleri, normal ekmek tüketenlerden %27 oranında daha az bulunmuştur. Ayrıca, keten tohumunun post-menopozal kadınların serumlarındaki insülün seviyelerini azalttığını gösteren çalışmalar da mevcuttur.
Keten tohumu yüksek oranda lignanlar içerir. Bu lignanların hem östrojenik, hem de antiöstrojenik etkileri olduğu tahmin edilmektedir. Lignanların, östrojen metabolizmasını etkileyerek, daha az aktif östrojen metaboliti oluşturmasına neden olduğu sanılmaktadır. İlk araştırmalar sonucu keten tohumunun meme bezlerindeki hücrelerin olgunlaşmasını önleyebileceği düşünülmeye başlanmıştır. Bu nedenle meme kanserine karşı kullanılabileceği akla gelmiştir. Yapılan in vitro çalışmalarda (cansız ortamda yapılan çalışmalarda), enterolakton ve enterodiol lignanlarının meme tümörlerinin gelişimini önlediği rapor edilmiştir. Hayvan deneylerinde ise diyetle alınan keten tohumunun meme kanseri hücrelerinin olgunlaşmasını ve metastazını (diğer sağlıklı dokulara sıçramasını) engellediği görülmüştür. Ancak bu deneylerde keten tohumunun göğüs kanserinin tekrar etme riskini azaltmadığı da gözlenmiştir. Ayrıca tamoksifen adlı anti-kanser ilacı ile birlikte kullanıldığında bu ilaca additif etki yaparak (etkisini güçlendirerek) tümörün küçülmesine yardım ettiği görülmüştür.
Lignanların, karaciğerde üretilen SHBG proteininin (seks hormonu bağlayıcı protein) sentezini arttırdığı, ancak aromataz enziminin (androjenlerden östrojenlerin oluşumunu gerçekleştiren enzim) üretimini azalttığı ve bunlara bağlı olarak da meme kanseri tümörlerinin küçülmesini sağladığı gözlenmiştir. Bahsedilenlerin haricinde, keten tohumunun, kanserde rolü olabileceği düşünülen IGF-I’in plazma seviyelerini düşürerek, bu yoldan da meme kanseri tedavisine yardımcı olabileceği düşünülmektedir.
Yapılan çalışmalarda, keten tohumundan elde edilen sekoizolarikiresinol diglikozid bileşeninin hayvanlardaki kimyasal nedenli karsinojenez (kanser oluşumu) riskini azalttığı görülmüştür. Bu araştırmalarda, sekoizolarikiresinol diglikozid’in yeni tümör oluşumunu engellediği, alfa linoleik asidin ise mevcut tümörlerin küçülmesinde etkili olabileceği görülmüştür.
Bazı araştırmalar bu bitki tohumlarının göğüs kanserine karşı koruyucu olmasının yanında, kolon kanserine karşı da aktivite gösterebileceğini akla getirmiştir. Keten tohumundaki enterolakton ve enterodiol adlı laktonların, in vitro çalışmalarda (cansız ortamda yapılan deneyler) kolondaki tümörlerin gelişimini önlediği görülmüştür.
Keten tohumunun sistemik lupus eritamatozus adlı otoimmün hastalığın semptomlarını hafifletmede etkili olduğu düşünülmektedir. Keten tohumunun kan viskozitesini azaltarak (kan akışkanlığını arttırarak), serum kolesterol seviyesini düşürerek ve enflamatuar yanıtı önleyerek böbrek fonksiyonlarını iyileştirdiği düşünülmektedir.
Yukarıda bahsedilenlerin haricinde bu bitki tohumlarının, serum lipidlerini düşürerek kardiyoprotektif etkilerinin olduğu (kalp sağlığını koruyucu) ve bir takım proinflamatuar sitokinleri inhibe ederek romatoid artrit gibi bazı enflamatuar hastalıkların tedavisinde yardımcı olduğu sanılmaktadır.
Keten tohumu halk arasında,
- Kabızlık, divertikülit (bağırsakta divertikül denilen dışa doğru çıkıntıların oluşması durumu), irritabl bağırsak sendromu, gastrit, enterit, ülseratif kolit gibi bağırsak problemlerine karşı,
- İyi huylu prostat büyümesinin tedavisine destek amaçlı,
- Kan şekerini düşürücü etkisiyle diyabete karşı,
- Menopoz semptomları ve mastalji (çok genel olarak göğüs ağrısı olarak tanımlanabilir) gibi kadınsal bazı rahatsızlıkların giderilmesine destek olarak,
- Hiperkolesterolemi (kolesterolün aşırı yükselmesi), hipertrigliseridemi (trigliseridlerin normalden daha fazla yükselmesi), hipertansiyon ve ateroskleroz (damarsertliği) gibi çeşitli kalp ve damar hastalıklarına karşı,
- Göğüs kanseri, kolon kanseri, prostat kanseri ve akciğer kanseri gibi bazı kanser türlerinin tedavisinde veya tedaviye yardımcı olarak,
- Obezite ve ani kilo kaybı gibi bazı metabolik şikayetlerin düzenlenmesinde,
- Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu gibi bazı psikolojik ve davranışsal sorunlara karşı,
- HIV/AIDS tedavisine yardımcı olarak,
- Sistemik lupus eritamatozus ve nefrit gibi böbreği ilgilendiren bazı hastalıklarda,
- Depresyonun tedavisine yardımcı,
- Sistit gibi idrar yollarını ilgilendiren bazı problemlerde,
- Sıtma gibi bazı ateşli ve viral enfeksiyonların tedavisine yardımcı olarak,
- Faranjit, üst solunum yolları enfeksiyonlarında, dinmeyen öksürüğü dindirmek amacıyla ve balgam söktürücü olarak,
- Romatoid artrit gibi bazı enflamasyonlu hastalıklarda oral yoldan alınarak (ağızdan) kullanılır.
Keten tohumu halk arasında, akne, yanık, egzama, sedef, ve genel cilt enflamasyonlarının tedavisinde veya tedaviye yardımcı amaçla topikal olarak (etkilenen bölge üzerine) uygulanır.
Etkili Olduğu Durumlar:
- Diyabet: Yapılan bir klinik araştırmada, tip 2 diyabet hastalarının günde 3 kez 320 mg lignan içeren keten tohumu kapsüllerini 6 ay süreyle kullanmaları sonucu, diyabet markırlarından biri olan kandaki hemoglobin A1c’nin ve enflamasyon markırlarının belirgin olarak düşüş gösterdiği rapor edilmiştir. Bu çalışma sonucu bahsedilen hastalarda açlık kan şekerinin, insülin seviyelerinin veya lipid seviyelerinin düşmediği gözlenmiştir.
- Hiperkolesterolemi: İşlenmiş veya işlenmemiş keten tohumu, keten tohumunun katıldığı ekmekler veya çörekler gibi çeşitli gıdaların kullanımı sonucunda, normal kolesterol seviyesine sahip veya hiperkolesterolü olan kişilerde toplam kolesterol ve halk arasında kötü kolesterol olarak bilinen LDL’yi azalttığı görülmüştür.
- Menopoz Semptomları: Yapılan klinik araştırmalar, menopoz döneminde sıkıntı yaşanayan kadınların günde 40 gram keten tohumu kullanması sonucu, sıcak basmalarının %35 oranında, gece terlemelerinin ise %44 oranında azaldığı tespit edilmiştir
- Sistemik Lupus Eritamatozus (SLE) Nefrit: Düzenli olarak her gün tüketilen keten tohumunun SLE hastalarındaki böbrek fonksiyonlarını iyileştirdiği görülmüştür. Bu araştırmalar sonucu, keten tohumlarının serum kreatinini düşürdüğü de gözlenmiştir.
Etkili Olmadığı Durumlar:
- Osteoporoz: Katen tohumu halk arasında osteoporoza karşı kullanılmaktadır. Bununla beraber günde 40 gram keten tohumu tüketen postmenopozal kadınların kemik metabolizmalarında herhangibir değişim olmadığı ve ve kemik mineral yoğunluğunu arttırmadığı görülmüştür. Bu nedenle keten tohumunun osteoporoza karşı bir etkisi olmadığı düşünülmektedir.
Etkili Olduğu Düşünülmekle Beraber Kesin Kanıtlanmamış Durumlar:
- Göğüs Kanseri: Yeni göğüs kanseri tanısı koymuş ve göğüs kanserinin başlangıç aşamasında olan kadınlara 40 gün boyunca düzenli olarak 25 mg keten tohumu içeren "muffin”ler yedirilmiştir. Bunun sonucu yeni kanser hücreleri oluşumunu gösteren markırlarda belirgin oranda azalma saptanmıştır.
- Kardiyovasküler Hastalıklar: Bu konudaki klinik araştırma sonuçları çelişkilidir. Bazı çalışmalar sonucu keten tohumunun kardiyovasküler hastalık riskini azalttığını gösterirken, diğer çalışmalar bu konuda etkisi olmadığını göstermektedir.
- Kolorektal Kanser: Bu konudaki klinik araştırma sonuçları çelişkilidir. Bazı çalışmalar sonucu keten tohumunun kolorektal kanser riskini azalttığını gösterirken, diğer çalışmalar bu konuda etkisi olmadığını göstermektedir.
- Konstipasyon: Keten tohumunun içerdiği yüksek lif oranları sayesinde laksatif etkisi olduğu düşünülmektedir. Keten tohumunun etkili olduğu düşünülen fakat bu konuda kesin kanıtlar olmadığı için etkinliğinden emin olunamayan ya da çelişkili araştırma sonucu bulunan diğer hastalık türleri: Endometriyal kanser, akciğer kanseri, mastalji ve prostat kanseridir.
Kullanım Şekli ve Dozaj: Tip 2 diyabete karşı kullanılan keten tohumu içerikli bitkisel takviyede, keten tohumundan elde edilen bir bileşen olan lignin, 600 mg dozajında kullanılmıştır. Bu çalışmada 600 mg lignin içeren kapsüllerden günde 3 kez almışlardır.
- Hiperkolesterolü düşürmek için günde yaklaşık 40-50 gram keten tohumu tüketimi önerilmektedir.
- Menopoz semptomlarını hafifletmek için günde 40 gram ezilmiş keten tohumu tüketmek tavsiye edilmektedir.
- Mastaljiye karşı ve göğüs kanserine, günde 25 gram keten tohumu içeren muffin’ler 3 ay düzenli olarak tüketilmiştir.
- Prostat kanserine karşı günde 30 gram keten tohumu tüketilmesi tavsiye edilir.
- Sistemik lupus eritamatozus hastalarında günde 2 kez 15 er gramlık keten tohumu tüketimi önerilmektedir.
- Diyabete karşı, kan şekeri seviyelerini düşürmek için, günde 600 mg lignan ekstresi, 12 hafta boyunca düzenli olarak kullanılmaktadır.
- Keten tohumu, bağırsak tıkanıklığını önlemek için uygun miktarda sıvı ile tüketilmektedir.
Güvenlik ve Yan Etkileri: Keten tohumunun gıdalarda kullanımı güvenli kabul edilmektedir.
Bu bitkinin tohumundan elde edilen lignin bileşeninin medikal amaçlar için en az 12 haftaya kadar güvenle kullanılabileceği rapor edilmiştir.
Ancak ham veya olgunlaşmamış keten tohumunun yüksek miktarlarda kullanımı güvenli kabul edilmemektedir. Bunun nedeni olgunlaşmamış keten tohumunda potansiyel toksik bileşenler olan siyanojenik glikozidler bulunmaktadır. Ancak keten tohumları ekmek, muffin vs.. gibi fırınlanarak pişirilen yiyeceklerin içeriğine katılırsa, içerdiği siyanojenik glikozidlerin inaktive olarak toksik özelliklerini kaybettiği görülmüştür.
Keten tohumunun gebelikte kullanımı güvenli kabul edilmemektedir. Bunun nedeni, bu bitkinin tohumlarının hafif östrojenik etkileri olmasıdır. Ayrıca keten tohumunun gebelikteki kullanımının güvenilirliği hakkında herhangi bir araştırma mevcut olmadığından, kullanımından sakınılması önerilmektedir.
Bu bitki tohumlarının emziren kadınlar üzerindeki güvenilirliği klinik araştırmalar sayesinde test edilmediğinden, kullanımından kaçınılması önerilir.
Diğer Bitkilerle /Gıdalarla / Gıda Takviyeleriyle Etkileşim:
- Antikoagülan/ Antiplateler Bitkiler ve Gıda Takviyeleri: Bu bitkiler ve gıda takviyelerinin, kanın pıhtılaşmasını belli bir seviyeye kadar engelleyerek, kanın incelmesini sağladığı düşünülmektedir. Keten tohumunun da böyle bir özelliği vardır. Bu nedenle keten tohumunun bahsedilen bitkilerle beraber kullanımının, teorik olarak kanama riskini arttırabileceği düşünülmektedir. Bu bitkilerden bazıları, melekotu, DanShen, sarımsak, zencefil, Ginkgo biloba, Panax finseng vs…
İlaçlarla Etkileşim:
- Asetaminofen (Tylenol): Yapılan ilk in vitro (cansız ortamda) araştırmalar sonucu, keten tohumunun, asetaminofenin geçirgenliğini azalttığı görülmüştür. Bu nedenle teorik olarak keten tohumunun, asetaminofenin emilimini azaltabileceği düşünülmektedir. Ancak bahsedilen durumun klinikte etkili olup olmadığı bilinmemektedir.
- Antibiyotikler: Keten tohumunun medikal açıdan yararlı birçok özelliği, içerdiği lignan bileşiklerine bağlıdır. Bu bileşikler ise bağırsaktaki bazı bakteriler tarafından değişime uğratılmaktadır. Antibiyotik alımı sonucunda bağırsakta bulunan bu bakteriler ölebileceği için, keten tohumunun etkinliğinin değişebileceği düşünülmektedir.
- Antikoagülan-antiplatalet İlaçlar: Bu ilaçların, kanın pıhtılaşmasını belli bir seviyeye kadar engelleyerek, kanın incelmesini sağladığı düşünülmektedir. Keten tohumunun da böyle bir özelliği vardır. Bu nedenle keten tohumunun bahsedilen ilaçlarla beraber kullanımının, teorik olarak kanama riskini arttırabileceği düşünülmektedir. Bu ilaçlardan bazıları: aspirin, klopidogrel (Plavix), dalteparin (Fragmin), enoksaparin (Lovenox), heparin, tiklopidin (Ticlid), warfarin vs..
- Antidiyabet İlaçlar: Yapılan bazı araştırmalar sonucu, keten tohumunun kan şekerini belli bir miktarda düşürebileceği görülmüştür. Bu bitkinin tohumunun, antidiyabet ilaçlarla birlikte kullanıldığındaysa, additif etki göstererek hipoglisemi (kan şekerinin beklenenin altına düşmesi) riskini arttırabileceği tahmin edilmektedir. Bahsedilen nedenle kan şekerinin yakından takip edilmesi önerilmektedir. Antidiyabetik ilaçlardan bazıları: glimepiridin (Amaryl), gliburid (DiaBeta), insulin, metformin (Glukofaj), piaglitazon ((Actos), rosiglitazon (Avandia) vs..
- Östrojen: Keten tohumu hafif östrojenik ve antiöstrojenik bir takım bileşenler içermektedir. Bu bileşenlerin aktif endojen östrojenler ile rekabete girerek, antiöstrojenik etki yaratabilecekleri düşünülmektedir. Bu nedenle doğum kontrol hapları sayesinde veya östrojen replasman tedavisi şeklinde alınan ilaçlarla beraber keten tohumu kullanımının, teorik olarak bu ilaçların etkisini azaltabileceği tahmin edeilmektedir.
- Furosemid (Lasix): Yapılan ilk in vitro (cansız ortamda) araştırmalar sonucu, keten tohumunun, furosemidin geçirgenliğini azalttığı görülmüştür. Bu nedenle teorik olarak keten tohumunun, furosemidin emilimini azaltabileceği düşünülmektedir. Bununla beraber bahsedilen durumun klinikte etkili olup olmadığı bilinmemektedir.
- Ketoprofen (Orudis): Yapılan ilk in vitro (cansız ortamda) araştırmalar sonucu, keten tohumunun, ketoprofenin geçirgenliğini azalttığı görülmüştür. Bu nedenle teorik olarak keten tohumunun, ketoprofenin emilimini azaltabileceği düşünülmektedir. Bununla beraber bahsedilen durumun klinikte etkili olup olmadığı bilinmemektedir.
- Metoprolol (Toporol): Yapılan ilk in vitro (cansız ortamda) araştırmalar sonucu, keten tohumunun, metoprololun geçirgenliğini azalttığı görülmüştür. Bu nedenle teorik olarak keten tohumunun, metoprololun emilimini azaltabileceği düşünülmektedir. Bununla beraber bahsedilen durumun klinikte etkili olup olmadığı bilinmemektedir.
- Oral Alınan İlaçlar: Bilindiği gibi oral alınan ilaçlar, ağız yoluyla alınan ilaçlar anlamına gelmektedir. Teorik olarak bu ilaçların keten tohumuyla beraber kullanılması, emilimlerini azaltabilir. Bu yüzden oral olarak aldığınız ilaçları, yemeklerden bir saat önce veya iki saat sonra almanız tavsiye edilmektedir.
Hastalıklar veya Durumlarla Etkileşimi:
- Kanama Bozuklukları: Yapılan çalışmalar sonucu, keten tohumunun kanın pıhtılaşmasını azaltarak, kanı seyrelttiği görülmüştür. Bu nedenle kanama bozukluğu olan hastalarda kanama riskini arttırabileceği düşünülmektedir.
- Diyabet: Yapılan bazı araştırmalar sonucu, keten tohumunun kan şekerini belli bir miktarda düşürebileceği görülmüştür. Bu bitkinin tohumunun, antidiyabet ilaçlarla birlikte kullanıldığındaysa, additif etki göstererek hipoglisemi (kan şekerinin beklenenin altına düşmesi) riskini arttırabileceği tahmin edilmektedir. Bahsedilen nedenle kan şekerinin yakından takip edilmesi önerilmektedir.
- Gastrointestinal Tıkanıklık: Bağırsaklarında tıkanıklık problemi olan kişilerin, keten tohumu tüketmeleri sonucu, bu bitkinin içerdiği yüksek miktarda lif nedeniyle, bağırsak tıkanıklığının daha da kötüleşebileceği tahmin edilmektedir.
German Commission E: Alman Komisyon E monografları (German Commission E monografları), 1983 ve 1993 yılları arasında 300 ‘den fazla bitki ve bitkisel karışımın medikal kullanımını, etkilerini ve yan etkilerini birçok klinik araştırmalar yaparak, objektif ve çok sıkı bilimsel kriterlere göre değerlendirek yazılmış olan bitkilerle ilgili çok değerli bir bilgi kaynağıdır. Alman komisyon E monografları, Alman hükümeti tarafından finanse edilen komisyon E’nin titiz çalışmalar sonucu yayımladığı, tüm dünyadaki herbalistler, eczacılar ve tıp doktorları tarafından ciddiye alınan bir kaynak olarak değerlendirilmektedir.
Keten tohumunun German Commission E tarafından onaylanan kullanım durumları:
- Kabızlık
- Derideki enflamasyon
Bilimsel Araştırmalar:
- Göğüs Kanseri: Keten tohumunun göğüs kanseri üzerindeki etkilerini incelemek için bir gruba 25 gram keten tohumu içeren muffin, diğer gruba ise keten tohumu içermeyen muffin’ler düzenli olarak yedirilmiştir. Bunun sonucunda keten tohumu içeren muffin tüketen post-menopozal kadınlarda, tümör gelişiminin belirgin oranda yavaşladığı görülmüştür.
Ayurveda’da Kullanılan İsmi: Uma
Tadı: Tatlı, buruk
Kullanılan Kısımları: Tohum
Enerjetiği: Isıtıcı
Sindirim Sonrası Etkisi: Acı
Dosha’lar Üzerindeki Etkileri: Pitta ve Kapha’yı arttırırken, Vata’yı azaltmaktadır
Genel Nitelikleri: Laksatif (bağırsak yumuşatıcı), yatıştırıcı, nemlendirici ve besleyici, balgam söktürücü, tonik
Özellikle Etkilediği Sistemler: Boşaltım, solunum
Kullanım Alanları: Keten tohumu, bağırsaklar, akciğer ve Vata için iyi bir toniktir. Akciğer dokularını güçlendirerek akciğer membranlarının iyileşmesini hızlandırır. Kronik ve dejeneratif akciğer hastalıklarının tedavisinde kullanılabilecek harika bir bitkidir. Balgam söktürücü ve nemlendirici olarak, balla karıştırıldığında iyi bir kombinasyon oluşturur. Ayrıca akciğerleri güçlendirmek için meyan kökü ile beraber karıştırılarak da kullanılabilir.
Susam tohumlarına benzer özellik gösteren keten tohumları, kemikleri güçlendirmek ve üreme organlarının sağlığını korumak için de önerilmektedir.
Kabızlığı gidermek için kullanılabilen keten tohumu, çay olarak demleyerek de tüketilebilir. Bunun için bir çay fincanına 1-2 çay kaşığı dolusu keten tohumu atarak bekletiniz ve süzerek tüketiniz. Bu çayı özellikle gece yatmadan önce tüketmeniz tavsiye edilir.
Keten tohumundan elde edilen lapanın ve keten tohumunun, dokuları rahatlatıcı ve lokal kan damarlarını genişletici özelliği nedeniyle, enflemasyonlu (iltihaplı) veya ülseratif (yaralı) cilt hastalıklarını iyileştirici özellikleri olduğu da düşünülmektedir.