2000’li yılların sonunda Amerika’da Ulusal Kalp, Akciğer ve Kan Enstitüsü’nün Ulusal Kolesterol Eğitimi Programı ve Amerikan Koleji Kardiyoloji Kurumu tarafından 2004 yılında yayımlanan bir raporla, kolesterol seviyelerinin yönetilmesiyle ilgili Amerika’ya özgü prensipler oluşturulmuştur. Bu rapora göre kolesterol tedavisinin başlıca amacı, kalp hastalığı bulunmayan ve kalp hastalığı gelişmesi konusunda düşük riski bulunan kişilerde LDL’yi 160 mg/dL’nin altına indirmektir. Kalp hastalığı riski daha yüksek olan kişilerde ise amaç, bu seviyenin 130 mg/dL’den az olmasıdır. Halihazırda kalp hastalığı bulunan kişilerde, hedef 100 mg/dL’nin altıdır. Düşük HDL seviyeleri de kalp hastalığı riskini artırdığında tüm hastalar için amaç HDL seviyesinin 35 mg/dL’den fazla olmasıdır. Yüksek kolesterolün hem alternatif hem de geleneksel tedavisinde ilk sıradaki tedavi seçenekleri egzersiz, diyet, kilo kaybı ve sigarayı bırakmadır. Diğer alternatif tedaviler arasında ise yüksek dozda niasin, soya proteini, sarımsak, deniz yosunu ve Çin tıbbı takviyesi olan Kolestin (pirinç ile fermente edilen kırmızı bir maya) yer alır.
Diyet ve Egzersiz
Yüksek kolesterolü bulunan kişilerin çoğu aşırı kilolu olduğundan, sağlıklı bir diyet ve düzenli egzersiz hiç şüphesiz kolesterol seviyelerini kontrol altında tutmak için en yararlı doğal yöntemlerdir. Genel olarak amaç, hayvansal yağ açısından yüksek olan gıdaları yeteri kadar azaltmak ya da kullanmamaktır. Bu gıdalar arasında et, kabuklu deniz ürünleri, yumurta ve süt ürünleri yer alır. Özel bazı diyet seçeneklerinin de yararı olabilir. Bunlardan biri de vejetaryen diyetidir. Vejetaryenler genellikle, vejetaryen olmayanlara göre yüzde 100 oranında daha fazla lif ve yüzde 50 oranında daha az kolesterollü gıdalar alırlar.
Vejetaryenlerin düşük-kolesterol diyeti en az altı porsiyon tam tahıllı gıdalardan, üç ya da daha fazla porsiyon yeşil yapraklı sebzelerden, iki ila dört porsiyon meyve, iki ila dört porsiyon bakliyat ve bir ya da iki porsiyon yağsız, günlük süt ürünlerinden oluşur.
İkinci bir diyet ise, temel besin maddesi kahverengi pirinç olan Asya diyetidir. İzin verilen diğer gıdalar arasında balık, bok choy ve fasulye filizi gibi sebzeler ve siyah fasulye yer alır. Bu diyet haftada bir porsiyon et ve çok az süt ürünü içerir. Yiyecekler zencefil, kırmızı biber, zerdeçal ve soya sosu gibi geleneksel Asya baharat ve sosları ile çeşnilendirilir.
Bir başka perhiz ise, HDL (iyi kolesterol) seviyesini üç hafta içerisinde en fazla % 20 artıran, düşük glisemik ya da diyabetik diyettir. Düşük glisemik besinler öğün sonrası kan şekeri seviyesinde HDL seviyesini yükseltecek şekilde yavaş ancak istikrarlı bir artış sağlar. Aynı zamanda toplam kolesterol ve trigliseridleri de azaltırlar. Düşük glisemik besinler bazı meyve ve sebzeleri, fasulye ve tam tahılları içerir. İşlenmiş, rafine gıdalar ve şekerlerden sakınılır. Egzersiz kötü kolesterolü azaltma ve iyi kolesterolü artırmanın çok önemli bir bölümünü oluşturur. Haftada en az üç kez 20 ila 30 dakika boyunca yapılan enerjik aerobik egzersizlerini içermelidir. Kalbin daha hızlı atmasına neden olan egzersizler arasında hızlı yürüyüş, bisiklete binme, koşma, paten kayma, yüzme ve merdiven çıkma yer alır. Spor salonlarına gidilmesi ya da video kasetlerden çeşitli aerobik programlarının öğrenilmesi mümkündür.
Sarımsak
Yapılan çok sayıda klinik çalışma sarımsağın kolesterolde düşüşe neden olduğunu göstermiştir. Bu çalışmaların 2006 tarihli bir özeti, sarımsağın kalp hastalığı ile ilgili görülen LDL gibi maddelerin seviyesini düşürme potansiyelinin bulunduğu ancak bu ilişkiyi doğrulamak için daha ileri çalışmaların yapılması gerektiği sonucuna varmıştır.
Kolestin
Kolestin ilk kez 1997’de kolesterol düşürücü bir diyet takviyesi olarak reçetesiz ilaç pazarında boy göstermiştir. Yüzyıllar boyunca Çinliler tarafından kullanılan bitkisel bir ilaçtır ve kırmızı mayanın pirinç ile fermente edilerek işlenmiş biçimidir. 1998’de yayınlanan iki çalışma Kolestin'in LDL kolesterolü % 20 ila 30 civarında düşürdüğünü göstermiştir. Aynı zamanda HDL ve düşük trigliserid seviyelerini de yükselttiği görülmüştür. Her ne kadar takviye yüzlerce bileşik içerse de, başlıca aktif LDL düşüren bileşen, aynı zamanda reçete ile satılan Mevacor adlı ilaçta da bulunan kimyasal lovastatindir. FDA 1998’lerin başında Kolestin'i yasaklamış ancak bir yıl sonra bir federal bölge yargıcı, ürünün bir ilaç değil bir diyet takviyesi olduğuna karar vererek yasağı kaldırmıştır. 2008’e gelindiğinde, maddenin nasıl işe yaradığı henüz belirlenememiştir. Hastalar, Kolestin almadan önce bir hekime danışmak isteyebilirler. Rapor edilen herhangi ciddi bir yan etki olmamış, yalnızca şişkinlik ve mide yanması gibi ufak yan etkiler rapor edilmiştir. 2008 yılında FDA herhangi bir hastalık için Kolestin kullanılmasını onaylamamıştır ve koroner sorunların tedavisindeki etkisi konusunda pek çok soru cevaplanmadan kalmıştır.
Diğer Tedaviler
1999’da yayınlanan bir çalışma mavi-yeşil su yosunlarının kolesterol seviyelerini düşüren çoklu doymamış yağ asitleri içerdiğini ortaya koymuştur. Aphanizomenon flos-aquae (AFA) olarak bilinen su yosunu, reçetesiz satılan diyet takviyesi olarak piyasada mevcuttur. 2008 yılında, 1999’da yapılan başlangıç niteliğindeki bir araştırmanın sonuçlarını doğrulayan yalnızca bir çalışma yapılmıştır ve kolesterol sorunlarının tedavisinde AFA kullanımının değeri hakkında pek çok soru cevapsız kalmıştır. Aynı zamanda B3 vitamini olarak da bilinen niasinin, LDL seviyelerini % 10 ila 20 oranında düşürdüğü ve HDL seviyelerini ise % 15 ila 35 oranında yükselttiği görülmüştür. Trigliserid seviyesini de düşürebilmektedir. Ancak kolesterol sorunlarının tedavisinde aşırı dozda niasin (2-3 gram) gerektiği için yalnızca doktor gözetiminde alınmalıdır. Doktor kullanımı gözlemleyerek, olası toksik yan etkileri de izlemiş olur. Niasin yüksek dozda alındığında kızarmalara da neden olabilir. Yüksek seviyelerde izoflavon içeren soya proteinlerinin de kötü kolesterolü % 10’a kadar düşürdüğü görülmüştür.
62 mg izoflavon soya proteini içeren günlük bir diyet önerilmektedir ve bu diyet vejetaryen, Asya ve düşük glisemik de dahil diğer diyet rejimleri ile birleştirilebilir.