Mide-Göğüs Yanması - Sebepleri

Mide ekşimesi olarak da bilinen mide-göğüs yanması boyuna, boğaza ve yüze kadar yayılabilen, göğüsteki yanma hissidir.

Mide-Göğüs Yanması

Asit hazımsızlığı, mide ekşimesi ya da gastroözofagel reflü olarak da adlandırılan mide-göğüs yanması, mide bezlerince aşırı asit salgılanmasını ifade eder. Mide, sindirim sisteminin düzgün bir şekilde çalışmasından sorumlu olan hidroklorik asidi salgılar. Bu asit, yiyecek parçacıklarını parçalayan pepsin gibi çeşitli sindirim enzimlerinin çalışması için uygun ortamı hazırlar. Kompleks yiyeceklerin düzgün bir şekilde sindirilmesi için midede normal bir asit seviyesi gereklidir. Normal asit seviyesi aşıldığında mide ekşimesi meydana gelir.

Mide-göğüs yanması çok yaygındır. Nüfusun üçte birinden fazlası, hamile kadınların ise yarısı zaman zaman mide-göğüs yanması yaşar. Mide-göğüs yanmasının görülme sıklığı yaş ile artar, bununla birlikte bebekler ile çocuklarda yaygındır ve sıklıkla gözden kaçırılır. Mide-göğüs yanması genellikle midedeki sindirim sıvıları yukarıya doğru, mide ile gırtlağı birleştiren tüp olan yemek borusuna (özofagus) ilerleyince gerçekleşir. Yemek borusunun üçte birlik üst bölümü, yiyecekleri aşağıya doğru iten iskeletsel kaslardan oluşur. Yemek borusunun alt üçte ikilik bölümü ise düz kaslardan meydana gelir. Alt özofageal sfinkter (AÖS) midenin hemen en üst bölümünün üzerindeki yemek borusunu saran kalın bir kas bandıdır. Bu sfinkter genellikle sıkıca kapalıdır – sadece yiyecekler yemek borusundan mideye geçerken açılır – ve mide içeriğinin yukarıya doğru hassas özofageal dokuya ilerlemesini önler. Midenin içi, midenin yiyecekleri sindirmek için salgıladığı güçlü hidroklorik asitten mideyi koruyan kalın bir müköz tabaka ile kaplıdır. Ancak çok daha ince olan özofageal müköz tabaka mide asidine karşı koruma sağlamaz. Bu nedenle AÖS uygunsuz şekilde açıldığında ya da tam olarak kapanamadığında, mide asitleri yukarıya doğru ilerleyebilir ve yemek borusunu yakarak mide-göğüs yanmasına yol açabilir.

Zaman zaman gerçekleşen mide göğüs yanması genellikle zararsızdır. Ancak sık ya da kronik mide göğüs yanmasına (haftada iki defadan fazla yineleyen) gastroözofagel reflü hastalığı (GÖRH) denir ve erken yönetim gerektirir. Yinelenen GÖRH episodları özofageal iltihaplanmaya (özofagit) neden olabilir. Eğer yemek borusu mide asidine ve sindirim enzimlerine defalarca maruz kalırsa bunun sonucunda yemek borusu duvarlarında ülserleşme, skarlaşma ve kalınlaşma meydana gelebilir. Bu, yiyecekleri aşağıya doğru ilerleten yutma ve peristaltik hareketleri etkileyecek şekilde yemek borusunun iç kısmında daralmaya neden olabilir. Yinelenen özofageal tahriş yemek borusundaki hücre türlerinde değişiklikler gerçekleşmesi olan Barrett sendromuyla da sonuçlanabilir. Barrett özofagus, yemek borusu kanserine dönüşebilir.

Mide-göğüs yanması yaşayan kişilerin yaklaşık %80'ini etkileyen gece zamanı mide-göğüs yanması, yemek borusuna gündüz gerçekleşenden daha fazla zarar verir. Genellikle uykuyu böler ve astım hastalarının belirtilerini tetikleyebilir. Gastrofageal reflü 1 yaşından küçük çocuklarda, özellikle de erken doğmuş ya da serebral palsisi olan bebeklerde gerçekleşebilir. Aynı zamanda migren tipi baş ağrılarının nedenlerinden biri olabilir. Bunun yanı sıra, kronik mide-göğüs yanması gastrik ülser ya da koroner arter hastalığın bir belirtisi olabilir.
  • Düzgün kapanmayan gevşek bir AÖS
  • Mide asidinin fazla salgılanması
  • Artan mide basıncı
  • Artan asit hassasiyeti nedeniyle yemek borusunda hasar 
AÖS’in fonksiyon bozukluğuna pek çok faktör katkı sağlayabilir:
  • Düzensiz yeme, öğün atlama
  • Sigara içme
  • Kafein alımı
  • Stres 
  • Diazepam (Valium), meperidin (Demerol), teofilin, morfin, prostaglandinler, kalsiyum kanal blokerleri, nitrat kalp ilaçları, progesteron, antikolinerjik, adrenerjik gibi (sinir reaksiyonlarını sınırlayan) bazı ilaçlar
  • Felç (paralizi) ve skleroderma (vücut organlarını sertleştiren otoümmün bir hastalık)
  • Mideyi şişiren ve AÖS’in kapanmasını önleyen büyük öğünler
  • AÖS üzerindeki baskıyı azaltarak gevşemesine ve açılmasına neden olan alkol. Alkol aynı zamanda yemek borusu iç çeperini tahriş edebilir.
  • İlerleyen yaşa bağlı olarak güçsüzleşmiş AÖS ya da AÖS kas tonusu kaybı
Mide fıtığı (hiatal herni) gebe kadınlar, sigara içenler, obez ve 50 yaş üzeri kişiler arasında yaygındır. Hiatus diyaframda (göğüs boşluğu ile karını ayıran kas) bulunan ve içinden yemek borusunun geçip mideyle birleştiği bir boşluktur. Eğer hiatus gerginliğini ve şeklini yitirirse, mide bunun içinden çıkıntı yaparak, AÖS’in hemen altında mide asidinin dolabileceği bir cep oluşturur. Bu hiatal herniler AÖS’in gevşeyip açılmasına neden olur. Hiatal herniler sık ve şiddetli mide-göğüs yanması ve GÖRH’ün sonucu olabilir. Gastroözsofageal reflüye neden olan mide basıncını artırabilen çeşitli faktörler şunlardır:
  • Obezite
  • Yemekten sonra bir ya da iki saat içinde uzanmak
  • Sıkı giysiler 
  • Rahmin genişleyip midenin yerinin değişmesine neden olarak mide içeriğinin atılmasını geciktiren gebelik 
  • Çok hızlı yemek yemek, yeteri kadar çiğnememek ve sigara içmek mide asidinin üretimini artırır. 
  • Sigara içmek yemek borusunu asitten koruyan tükürüğü kurutur.
Mide-göğüs yanmasına katkıda bulunduğu bilinen pek çok gıda vardır:
  • Yağlı veya kızartılmış yiyecekler
  • Baharatlı yiyecekler
  • Karabiber 
  • Domates, turşu ve sirke gibi asitli gıdalar
  • Çikolata
  • Kafeinli ya da kafeinsiz kahve
  • Nane ya da nane şekeri
Mide-göğüs yanmasının kendisi gastroözofagel reflü ya da GÖRH’ün bir belirtisidir. Mide-göğüs yanması yaşayan kişilerde aşırı salya salgılanması ya da mide içeriğinin acı veya ekşi tat bırakarak ağza geriye akması görülebilir. GÖRH’ün diğer belirtileri şunlardır:
  • Ağrılı yutma ya da yutma zorluğu 
  • Boğaz ağrısı
  • Ses boğukluğu, larenjit, hırıltılı soluma, öksürük
  • Zatüre
  • Jenjivit (diş eti iltihabı), ağız kokusu
  • Kulak ağrısı
Teşhis
Mide-göğüs yanması genellikle hastanın geçmişi, belirtileri ve klinik değerlendirme ile teşhis edilir. Teşhisi onaylamak için, yemek borusundaki hasarı değerlendirmek ve iyileşme sürecini takip etmek için ilave işlemler kullanılabilir. Aşağıdaki tanılama işlemleri sık, kronik ya da iyileştirilmesi zor veya yukarıda listelenen GÖRH belirtileri ile daha komplike hale gelmiş mide-göğüs yanması olan kişiler için uygundur:
  • Özofageal manometri işleminde yemek borusundan aşağıya yerleştirilen ince ve esnek bir kateter kullanılır. Kateterdeki küçük açıklıklar, kas hareketsizken ve yutkunma hareketi esnasında yemek borusu üzerindeki çeşitli noktalardaki basıncı algılar. Basınçlar dalga modellerini analiz eden bir bilgisayara iletilir.
  • Üst gastrointestinal (GI) serisi ya da "baryum yutma” özofageal daralmayı, ülserleşmeyi, tümörleri, hiatal herni veya gerçekleştikleri esnada reflü epizotlarını açığa çıkarabilir. Hasta baryum (kimyasal bir element) süspansiyonu yuttuktan sonra röntgenler çekilir. Bu işlem yaklaşık 15 dakika sürer. Ancak farklı derecelerde özofagit ile ilişkili yapısal değişiklikleri saptayamaz. 
  • Üst GI endoskopide doğrudan özofagusun içini incelemek için ince ve esnek bir tüp kullanılır. Gastrointestinal sistemdeki bozuklukların teşhis ve tedavisinde uzmanlaşmış bir hekim olan bir gastroenterolog ya da gastrointestinal endoskopi uzmanı tarafından gerçekleştirilir. Üst GI endoskopi hekimin, özofagit derecesini saptamasını mümkün kılar ve yemek borusu hasarının tam bir profilini sunar. Bu işlem esnasında, Barrett sendromu ya da malignite değerlendirmesi için küçük bir parça dokunun alınması işlemi olan biyopsi de yapılabilir. Barrett özofagus olan hastaların yemek borusu çeperi, kanser öncesi hücrelerin tespiti için sık sık muayene edilmelidir.
Diğer tanılama testleri arasında, genellikle 24 saatlik dönem süresince bir asit probu kullanarak özofageal asiditenin (pH) ölçümü yer alır. Hastaya asit algılama probu içeren büyük bir kapsül, bir batarya ve bir verici verilir. Yemek borusunun içindeki asit, bilgileri daha sonra hastanın kemerinde taşıdığı bir kayıt cihazına aktaracak olan prob aracılığıyla ölçülür.

Göğüste yanma hissi genellikle mide-göğüs yanmasıdır ve kalbin kendisi ile ilişkili değildir. ABD’de göğüs ağrısı ile acil servise başvuran 6 milyon kişinin %15’inde neden mide-göğüs yanmasıdır. Ancak anjina (bir tür geçici göğüs ağrısı, basıncı ya da rahatsızlığı) bazen mide-göğüs yanması ile karıştırılabilir. Kola yayılan ve regurjitasyona (geri akma) eşlik etmeyen göğüs ağrısı olası bir ciddi kalp probleminin uyarı işaretidir. Geçmeyen göğüs ağrısı her zaman bir hekim tarafından değerlendirilmelidir.
Bitkisel Tedavi
  • Çay ya da şekerleme biçiminde zencefil (Zencefil bazı kişilerde mide-göğüs yanmasına neden olabilir)
  • Papatya çayı
  • Slippery elm (Ulmus fulva) çayı
  • Tarçın çayı
  • Anason, caraway, dill ve/veya rezene tohumu çayı
  • Yağlanmış kuru üzümlü kızarmış ekmeğin üstüne kakule 
  • Ilık suya eklenmiş zerdeçal 
  • Hatmi çiçeği 
  • Meyan kökü, özellikle de gliserinsiz DGL olanlar (Tabletler ya da kapsüller ağızda ya da çayda çözülebilir veya çiğnenebilir. 380 mg.’lık iki ila dört pilül yemekten yaklaşık 20 dakika önce alınır. DGL haftada üç defadan fazla kullanılmamalıdır, çünkü yinelenen kullanım toksik olabilir).
  • Nane çayı (Nane aynı zamanda AÖS’yi gevşeterek mide-göğüs yanmasına neden olabilir)
  • Ayurvedik (geleneksel Doğu Hintli) bitkiler
Homeopatik Tedavi
  • Calcarea carbonica
  • Baharatlı yiyeceklerin yenilmesinin ardından nux vomica
  • Yağlı ve ağır yiyeceklerin yenilmesinin ardından carbo vegetalis
  • Arsenicum album (yakıcı ağrı için)
  • Natrum muriatikum (sinirlilik, gerilim ve ağrı için)
  • Çok hızlı yemek yemenin ardından zinc metallicum
Diğer Tedaviler
Mide-göğüs yanmasını tedavi etmek için kullanılan diğer kürler ve terapiler şunlardır:
  • Sodyum bikarbonat (karbonat) özofageal asiditeyi hemen azaltır. Ancak etkileri kısa sürelidir ve sodyum kısıtlamalı diyetlerde olan kişiler tarafından kullanılmamalıdır.
  • Havuç, kereviz, melekotu, rezene ve/veya maydanoz. Bunlar öğünlerden önce meyve suyu ile birlikte alınabilir.
  • Yemeğin hemen ardından ya da gebelik esnasında akupresür noktaları Mide 36, Dalak 6, Perikart 6 ve Ön Orta Kanal (CV) 12’ye basınç uygulanmamalıdır.
  • Çin tıbbında Qi’yi (evrensel hayat enerjisi için kullanılan Çince bir terim) dengeleyen ve serinleten gıdalar ve bitkiler arasında turplar, turp tohumu, turunçgil kabukları ve kakule yer alır.
  • Yemeğin ardından yürümek.
  • Yemeğin ardından sakız çiğnemek yemek borusunu rahatlatan ve asidi yeniden mideye akıtan salya üretimine yardımcı olur. 
  • Gevşeme terapisi, hayalde canlandırma ve derin nefes alma
İlaçlar
Zaman zaman gerçekleşen mide yanması genellikle mide asidinin pH’ını nötrleştiren reçetesiz antiasitler ile tedavi edilir. Nötrleşen asit yemek borusunda yanmaya neden olmaz. Antiasitler genellikle 15 dakika içinde işe yarar ve etkileri bir ila iki saat sürer. Sıvı ya da eritme antiasitler genellikle tabletlerden daha hızlı etki eder. Ancak çok uzun süre kullanılırlarsa ishal ya da kabızlık gibi yan etkileri olabilir. Bazı ilaçlar böbrek ya da kalp hastalıkları ilaçlarının etkisini azaltabilir. Haftada iki veya daha fazla mide-göğüs yanması episodu yaşayan ya da üç haftadan uzun süren bir episod yaşayan kişiler tek tedavi olarak antiasitlere güvenmemelidir, çünkü bu kişiler böbrek hasarı ya da diğer metabolik değişimler konusunda risk altındadır.

Yaygın kullanılan antiasitler arasında Maalox, Mylanta, Alka- Seltzer, Pepto-Bismol, Riopan ve Rolaids yer alır. Tums gibi antiasitlerin aktif bileşeni kalsiyum karbonattır. Alginate (Gaviscon) reflüyü önlemeye yardımcı olmak için yemek borusunu ve mideyi kaplayan köpürtücü bir ajandır. Diğer antiasitler alüminyum hidroksit, magaldrat veya magnezyum hidroksitten yapılır. Bazı antiasitler, gebelik esnasında vitamin ve mineral alımını engelleyebilecek olan karbonat (sodyum bikarbonat) içerir.

Fomatidin (Pepcid), ranitidin (Zantac), nizatidin (Axid) ve simetidin (Tagamet) gibi histamin reseptör (H2) blokerleri mide asit salgısını azaltır. Ülserlerin yaklaşık %75’inde mide-göğüs yanmasını yatıştırır. Etki etmeleri yaklaşık 30 ila 45 dakika sürer ve genellikle birkaç hafta boyunca günde iki ila dört defa alınırlar. H2 blokerlerin hem reçetesiz hem de reçeteli türleri vardır. Yan etkileri ya da diğer ilaçlarla etkileşimleri olabilir. 

Proton pompa inhibitörleri (PPI) şiddetli mide-göğüs yanması için kullanılır. Asit üretimini engellemede ve GÖRH durumunda yemek borusunun iyileşmesini sağlamada en etkin ilaçlardır. PPI’lerin etki etmesi 5 günü bulabilir. Böbrek ya da karaciğer sorunları olan kişiler tarafından kullanılmamalıdır. Her ne kadar PPI’lerin en azından 10 yıl kullanımı güvenli görünse de, en düşük etkin doz baş ağrısı, ishal ve mide ağrısı gibi yan etkiler ve diğer ilaçlarlar etkileşim riskini azaltır. Yaygın PPI'ler arasında lansoprazole (Prevacid), omeprazole (Prilosec), rabeprazole (Aciphex), pantoprazole (Protonix) ve esomeprazole (Nexium) yer alır. Reçetesiz prilosec 20 mg’lik dozlarda satılır ve sık gerçekleşen mide-göğüs yanmasını tedavi etmek için 14 gün boyunca günde 1 kere alınır. Prokinetikler AÖS güçlendiren ve mide boşaltım hızını arttıran ilaçlardır. Bunlar arasında metoklopramide (Reglan) ve betanekol (Urecholine) yer alır. Bu ilaçların genellikle yan etkileri vardır.

Ameliyat
Laparoscopil Nissen betanekol fundoplikasyon midenin üst kısmını esneterek ve sararak AÖS üzerindeki basıncı artırmak için uygulanan cerrahi bir işlemdir. Bu işlem genel anestezi altında uygulanır ve bir ila iki saat sürer. Tam iyileşme dönemi iki haftadan kısadır.

GÖRH (gastroözofageal reflü hastalığı) asit reflüyü durdurmak için güçsüzleşen AÖS’in endoskopik olarak dikilmesi ile başarılı biçimde tedavi edilebilir. Araştırmalar belirtilerin bu işlemle genellikle iyileştiğini ve ilaç kullanımının azaldığını göstermiştir. Başka bir işlemde ise AÖS’de küçük kesikler yaratmak için elektrotlar kullanılır. Bunun sonucu oluşan skarlaşma AÖS’i sıkılaştırır. Ayakta tedavi esasına göre yapılan bu işlem bir saatten kısa sürer. Hiatal herni ya da Barrett özofagus olgularında kullanılmaz.

Eğer yemek borusu daralmışsa ve mide asidi nedeniyle skarlaşma oluşmuşsa, özofageal dokuyu genişleten ve esneten bu işlem asit baskılayıcı ilaçlarla birlikte kullanılabilir. Enteriks AÖS’e enjekte edilebilen ve burada AÖS’i güçlendiren süngersi bir kas implantı oluşturan bir sıvıdır.
Yemek borusu hasarı olmayan mide-göğüs yanmasının prognozu bazen çok iyi olabilir. İyileşmeyi teşvik eden bir programla tedavi edilen yemek borusu hasarının da prognozu çok iyidir. Bebeklerin gastroözofagel reflüleri genellikle bir yaşına gelene kadar iyileşir. Tedavi edilmeyen mide-göğüs yanması ve GÖRH kanamaya, yemek borusu ülserlerine ve enfeksiyona neden olur. Tedavi ile ülseri oluşturan hasarlı doku iyileşebilir. GÖRH hastalarının yaklaşık %10’unda alt yemek borusunda skar doku oluşumuna yol açan asit hasarı nedeniyle yemek borusunda daralma gerçekleşir. GÖRH aynı zamanda larenjit, bronşit ve aspirasyon zatüresine neden olabilir. Mide-göğüs yanmasından beş yıl sonra Barrett özofagus gelişme riski artar. GÖRH hastalarının yaklaşık %5’inde Barrett sendromu vardır. Bu tedavi edilemez bir durumdur ve kansere yol açabilir. Yemek borusu kanserinin prognozu çok kötüdür. Hastalığın ağrılı olması ve beş yıldan fazla sağ kalma olasılığının %5’in altında olması muhtemeldir. 
GÖRH, Barrett sendromu ve yemek borusu kanseri riskine bağlı olarak, mide-göğüs yanmasının önlenmesi çok önemlidir. Mide-göğüs yanması genellikle besin ve hayat tarzı değişiklikleri ile önlenebilir. Mide-göğüs yanmasının nedenlerinin birçoğunu ortadan kaldırmak için diyetsel düzenlemeler şunlardır:
  • AÖS üzerindeki basıncı azaltmak için daha küçük ve sık öğünler yemek
  • Yavaş yemek, tam çiğnemek ve ısırıklar arasında derin nefesler almak
  • Mide asidini artırabilen ve AÖS’i gevşetebilen kafein, çikolata, soğan, baharatlı yiyecekler ve naneden uzak durmak
  • Yağlı ve kızarmış yiyeceklerden kaçınmak. Yağlı yiyecekler AÖS’i gevşetir ve midenin boşaltımını yavaşlatır, ayrıca yağ tüketimi GÖHR ile ilişkilendirilmiştir.
  • Süt, sarımsak, biberler ve gazlı içeceklerden kaçınmak
  • Nikotin kullanımından kaçınmak
  • Asitli olan ve yemek borusunda tahriş ve iltihaba neden olabilen turunçgillerden, turunçgil sularından ve domatesli yiyeceklerden kaçınmak
  • Akşam yemeğinde et yerine karbonhidrat ve pirinç, fasulye ve makarna gibi sindirimi daha kolay proteinler tüketmek
  • Alkol tüketiminden kaçınmak
  • Yiyeceklere annato (Bix orellana) veya bouquet garni baharatları eklemek
  • Yemeklerin yanında ezilmiş tohumlardan yapılan çaylar içmek
  • Kiloyu kontrol altına almak
Mide-göğüs yanmasını hafifletebilecek hayat değişiklikleri şunlardır:
  • Aspirin veya diğer steroid yapıda olmayan iltihap önleyiciler de dahil olmak üzere mide-göğüs yanmasını tetiklediği bilinen ilaçlardan kaçınmak
  • Karnın etrafını sıkıca saran giysiler giymekten kaçınmak
  • Mide boşalana kadar – yemekten sonra yaklaşık üç saat boyunca – uzanmamak 
  • Gece mide-göğüs yanmasını önlemek için yatağın baş kısmını 15 ila 20 cm yükseltmek
  • Yemekten sonra iki ila üç saat ağır egzersizlerden kaçınmak.

Yorumlar

© 2013 alternatifterapi.com Tüm hakları saklıdır.

Eleman Türkiye